Euro dolardan da kötü olacak

Güncelleme Tarihi:

Euro dolardan da kötü olacak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2011 13:40

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, 5 yıldır para kazanamayıp, doların maliyetine katlanan Türk yatırımcısını 2011'de Borsa'ya yatırıma çağırarak, “Bu yıl yastık altındaki dolarları da çıkarıp hisse senedi piyasasına girmek için bir fırsat...” dedi. Toğuç, "Artık dolara yatırım yapmaktan ve bir maliyete katlanmaktan lütfen vazgeçilsin. Euro için de belli bir seviye belirtmedik ama dolardan daha kötü olacak. Geleceği belli olmayan bir para türü..." ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Ata Yatırım'ın 17. Dönem Strateji Raporunun açıklandığı toplantıda Toğuç, Türkiye'nin 2010 yılında krize karşı durduğunu, yüzde 8'in üzerinde büyüme beklendiğini, bu yıl ise büyümenin yavaşlayarak yüzde 4,9 dolayında gerçekleşmesini tahmin ettiklerini, büyümede dış talebin katkısının ise yine sınırlı kalacağını anlattı.

Merkez Bankası'nın 2011 yılı enflasyon hedefinin düşük olduğunu hatırlatan Toğuç, baz etkisi ve gıda fiyatlarındaki hareketlilikle birlikte yılın ikinci yarısında enflasyonist beklentilerin tersine döneceğini ve enflasyonun yüzde 6,5-7 seviyelerine çıkabileceğini söyledi.
Sürdürülen başarılı para politikası sayesinde Türkiye'nin bu kadar büyüyebildiğine işaret eden Toğuç, Merkez Bankasının son aylarda herkesi şaşırttığını ve ekstra faiz indirimine gittiğini anımsattı. Toğuç, Merkez Bankasının burada elini rahatlatan en önemli faktörün enflasyon olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Bunun devam edip etmeyeceği yönündeki sorunun önemli olduğunun altını çizen Toğuç, “Faiz indirimi devam edebilir. Merkez Bankası şubat, mart aylarında küresel ortam müsait olursa bir faiz indirimi fırsatı yakalayacaktır. Son çeyrekte ise gelişmekte olan ekonomilerde aşırı ısınmadan dolayı faiz artırma konusunda kararlılık gösterilebilir. Ocak ayında bir indirim beklemiyoruz” diye konuştu.

Türkiye'nin en büyük probleminin cari açık olduğunu ifade eden Toğuç, cari açığın Demokles'in kılıcı gibi Türk ekonomisinin üzerinde durduğunu, bunun sıcak para ile fonlanmasının 2010 yılındaki kadar kolay olmayabileceğini söyledi.

Toğuç, “Dolayısıyla cari açık en önemli risk faktörüdür ve Türkiye'yi dış şoklara karşı kırılgan hale getirmektedir. Çözülmesi öncelikli problemdir. Cari açığın risklerinden, FDI (uluslararası doğrudan yatırım) ve uzun vadeli borçlanma ile korunmayı başarabilirsek, jeopolitik eksen kaymasının yaşandığı bir dünyada Türkiye cazibe merkezi olmayı başaracaktır” görüşünü dile getirdi.

AVRODA AŞAĞI YÖNLÜ HAREKET BEKLENTİSİ

Piyasaların 2010 yılını başarılı bir şekilde tamamladığını, FED'in parasal genişleme politikasının bu yıl sürdürüp sürdürmeyeceğinin önemli sorulardan biri olduğunu, FED'in parasal genişlemeyi bu yılın ortalarında azaltabileceği ya da sonlandırabileceğini anlatan Toğuç, Avrupa ekonomilerinde ise risklerin devam etmesini beklediklerini, risklerin kısa vadede çözülecek gibi görünmediğini, Avrupa bölgesinin karışık olmaya devam edeceğini, avro-dolar paritesinde avroda aşağı yönlü hareketler beklenebileceğini anlattı.

Haberin Devamı

Toğuç, gelişmekte olan ülkelerin ise dünya büyümesinin lokomotifleri olmaya devam edeceğini, oradaki problemin aşırı ısınmadan dolayı sıcak para ile mücadele olduğunu, Çin'in başlattığı faiz artırımı sürecini bir süre sonra diğer ülkelerin de takip edebileceğini kaydetti.
Bono ve tahvilde normalleşme sürecine girmeyi beklediklerini ifade eden Toğuç, politika faizlerinin ilk çeyrekte yüzde 6-6,5, yıl sonunda ise yüzde 7 seviyesinde olmasını beklediklerini bildirdi.

Nurhan Toğuç, küresel ölçekte yaşanan eksen kaymasının çok kutuplu yeni bir dünya düzenine işaret ettiğini belirterek, güneşin yeniden Doğu'dan yükseleceği tespitini dillendirdi.

"LÜTFEN ARTIK VAZGEÇİN"

Haberin Devamı

Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Toğuç, kura ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

“Artık dolara yatırım yapmaktan ve bir maliyete katlanmaktan lütfen vazgeçilsin. Bu yıl bir fırsattır, dövizdeki paralar Borsa'ya aktarılsın. Türk yatırımcısı 5 yıldır para kazanmıyor, yastık altındaki dolarları da çıkararak, bu yıl hisse senedi piyasasına girmek için bir fırsat. FED karşılıksız para basmaya devam ederse doların bir anlamı kalmayacak. Avro, için belli bir seviye belirtmedik ama dolardan daha kötü olacak. Dolayısıyla avroları da satmak lazım. Avro, geleceği belli olmayan bir para türü...”

“BİRDEN FAZLA NOT ARTIŞI BEKLİYORUZ”

Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gerz, 2011 yılında Türkiye piyasaları için belirleyici faktörlerin kredi notu artış beklentisi ve düşük faiz ortamı olacağını ifade ederek, Türkiye'nin kredi notunun, güçlü büyüme performansı ve düşük borçluluk oranlarıyla yatırım yapılabilir seviyeye doğru gittiğini, bu yıl boyunca kredi kuruluşlarından birden fazla not artışı beklediklerini belirtti.

Haberin Devamı

Gerz, “Hatta bu artışlar, seçim tarihinden bağımsız olarak 2011 yılı içinde her an gelebilir. Önümüzdeki ay not artışı olabilir ve bu piyasaya renk getirebilir. Not artışları sonucunda doğrudan yabancı sermaye girişinin yeniden artışa geçmesiyle cari açığa ilişkin endişelerin kademeli olarak azaltılmasını bekliyoruz” dedi.

Düşük faiz ortamının 2011 yılı boyunca devam edeceğini ifade eden Gerz, Türkiye'de faizlerin tek hanede kalmasıyla yerli yatırımcıların sabit getirili enstrümanlardan hisse senedine yöneleceğini ve dünyada olduğu gibi hisse senedi yatırımlarının daha çok fonlar üzerinden yapılacağını belirtti.

Bireysel emeklilik sisteminin hızlı ve istikrarlı büyüme trendiyle borsa ve şirket tahvil piyasasına derinlik kazandıracağını kaydeden Gerz, “2011 yılı profesyonel fon yönetiminde uzun vadeli büyüme döneminin başlangıcı olmaya adaydır. Uzun vadede Türkiye'de fon dağılımları dünya ortalamasına doğru değişecek olup, bugün yatırım ve emeklilik fonlarında toplamda yüzde 6 olan hisse senedi oranı, orta ve uzun vadede dünya ortalaması olan yüzde 38'e doğru artacaktır” dedi.

Haberin Devamı

Türkiye'de enflasyon ve yüksek faiz belasının yenildiğini düşündüklerini ifade eden Gerz, “Merkez Bankası, enflasyona karşı savaşı kazanmıştır. Türkiye ekonomisi ve piyasası normalleşmiştir” diye konuştu.

Gerz, 2009 yılını “hayatta kalma”, 2010 yılını “normalleşme ve kuşku”, 2011 yılını ise “büyüme ve ümit yılı” olarak tanımladıklarını belirtti.
Mehmet Gerz, “Ülke notunun artırılması Türkiye'ye ne kadarlık fon çekecek?” sorusunu “Yatırım yapılabilir seviyeye çıkınca ölçek büyüyor. 10-15 milyar dolarlık fonların yanı sıra 100 milyar dolarlık fonlar da ilgi göstermeye başlayacak” diye yanıtladı.

Ata Yatırım Genel Müdürü Bülent Altınel, bir soru üzerine bu yıl altında yükseliş beklememek gerektiğini ifade ederek, “Altın 750 dolardan bu seviyelere geldi. Altının bu kadar fiyatlanmasını, zayıf dolar, güvenlik ve enflasyon korkusu destekledi. Zayıf dolar beklentisi azalmaya başladı, enflasyon görünürde yok ama güvenlik saikiyle yeniden altında spekülatif alım olabilir. Avrupa'da yeniden küresel piyasalarda çalkantı başlarsa altında 1.400 seviyesi görülebilir. Ama altının yönü aşağıya gibi görünüyor” diye konuştu.

“KREDİ NOTUNUN YÜKSELMESİ OLUMLU KARŞILANACAK”

Ata Yatırım'ın Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nergis Kasabalı, piyasalar için iyi bir yıl olan 2010 yılında İMKB hisselerinin yüzde 25 civarında getiri sağladığını belirterek, 2011'in, ekonominin tüm aktörlerinin Türkiye'ye giren ve ülkeden çıkabilecek para akışını iyi yönetmeleri gereken bir yıl olacağını söyledi.

Geçen yıl 22 şirketin birincil halka arz yaptığını, bu yıl da birincil ve ikincil halka arzlarda artış olmasını beklediklerini ifade eden Kasabalı, seçim öncesinde Türkiye'nin kredi notunun yükselmesinin piyasalar tarafından olumlu karşılanacağını, ayrıca piyasanın nisan ayında göreve başlayacak yeni Merkez Bankası Başkanı'nın mesajlarını ve doğrudan yabancı yatırımcı çekecek özelleştirmeleri de takip edeceğini ifade etti.

Kasabalı, bu yıl hisse senedi seçiminin daha titizlikle yapılması gerektiğini belirterek, yatırım yapılabilir ülke notuna yükselmenin, orta vadede değişimi beraberinde getireceğini, banka ve şirketlerin yurt dışından alternatif kaynaklara ulaşabilmesini artıracağını, ekonomiye sağlayacağı katkının borsa beklentilerini de olumlu etkileyeceğini anlattı. Kasabalı, bugüne kadar Türkiye'ye gelmemiş ama gelmek için “yatırım yapılabilir ülke” notunu bekleyen bir kitle bulunduğunu kaydetti.

Bu yılın düşük faiz ortamının süreceğini, iç talep bazlı canlılığın devam edeceğini ifade eden Kasabalı, “Özelleştirme ve özel sektör yatırımlarıyla oluşacak doğrudan yabancı yatırımcı girişleri bu yıl hızlanacak. Geçen yıl da önemli ölçüde özelleştirme vardı ama arz edilen varlıklar yabancı ilgisi çekemedi. Bu yıl global konjoktür de göz önüne alınarak satışa sunulacak varlıkların yabancıların ilgisini çekeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Kasabalı, bu yıl piyasalar üzerinde küresel görünümde bozulma, kur ve emtia fiyatlarında aşırı dalgalanmalar ve fazla sayıda birincil ve ikincil halka arzın üst üste gelmesinin risk unsuru olabileceğini söyledi.

Nergis Kasabalı, bir soru üzerine, İMKB'nin bu yıl 64 bin 500-68 bin aralığında dalgalanmasını beklediklerini belirterek, “Bu yıl ikincil halka arzlar, birincil halka arzı geçer mi?” sorusu üzerine, ikincil halka arz edilecek şirketleri üstü üste konulduğunda 10 milyar dolarların bulunabileceğini bildirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!