Esrarengiz kardeşler Demirel'e 8.2 trilyon kaptırdı

Maliye ve polis, Egebank'ta bugünkü kurlarla 8.2 trilyon liralık mevduatı bulunan Bülent ve Keramettin Bahadır adlı kardeşleri mercek altına aldı. Demirel, Bahadır kardeşleri hatırlamadığını söylerken, Kadıköy Şube Müdürü Mehmet Özcan Temizsüt, iki kardeşi Demirel ile özel olarak görüştürdüğünü açıkladı.

Egebank soruşturması sürerken şimdi de tüm dikkatler, off-shore hesabına tam 6.5 trilyon lira yatıran ve bir gün sonra bankaya el konulmasıyla bu parayı batıran Bülent ve Keramettin Bahadır isimli iki kardeşe yöneldi. Egebank'a el konduğu 22 Aralık 1999 tarihinde Bahadır kardeşlerin bankadaki mevduatı 12.1 milyon dolara (bugünkü kurla 8.2 trilyon lira) karşılık geliyordu.

Kadıköy Şube Müdürü Mehmet Özcan Temizsüt'ün ‘‘Meblağ büyük olunca sorumluluktan kaçmak için, bizzat Yahya Murat Demirel'den randevu alıp kendisiyle görüştürdüm. Daha sonra mudi mevduatı bankaya getirdi. Ancak bir kaç gün sonra bankaya el konuldu’’ şeklindeki ifadesine rağmen Yahya Murat Demirel ısrarla bu kişileri tanımadığını söylemişti.

Yahya Murat Demirel'in ‘‘Hatırlamıyorum, belki nezaket gereği ayaküstü konuşmuş olabiliriz’’ cevabının ardından Maliye Bakanlığı ve polisin 6.5 trilyonluk servetin kara para olup olmadığını araştırmak için bu iki ismi araştırmaya başladığı bildirildi.

Egebank şube müdürlerinden Afet Özyurt'un poliste verdiği ifade, Yahya Murat Demirel'in, off-shore hesapları konusunda banka personeli üzerinde nasıl baskı yaptığını da ortaya koyuyor. Demirel'in her şube için koyduğu hedefleri tutturabilmek için bir çok arkadaşı gibi kendisinin de emekli maaşını bankaya mevduat olarak yatırmak zorunda kaldığını belirden Afet Özyurt, Egebank'ın Marmaris Robinson Otel'de yaptığı müdürler toplantısında yaşananları şöyle anlatıyor:

Keçili de oradaydı

‘‘Uçakla yaklaşık 250 kişi toplantıya gittik. Sadece Egebank personelinin olduğu otele geldiğimizde Murat Demirel otelin lobisinde Cenajans Grey'in sahibi Nail Keçili ile birlikte oturuyordu. Off-shore toplantısı yapıldı. Murat Demirel çok sert bir konuşma yaparak ‘para toplayacaksınız, bizim banka için ucuz bir kaynak olacak, bu hedefleri yapmayanlar gitsinler' dedi. Vergi konusunda sorulan soruya ise Demirel, ‘Biz banka olarak ister veririz ister vermeyiz, müşteriler istemezse beyanda bulunmak zorunda değiller, çünkü Merkez Bankasına bunları biz vermezsek bulamazlar, çünkü basit bir havale şeklinde olduğu için ilgili kayıtlardan Merkez bankasının bulamayacağını’’ söyledi.

Polise, çikolata kutusunda rüşvet

Yahya Murat Demirel'in sekreteri Yasemin Altıparmak, ifadesinde Demirel'in bazı polislere rüşvet dağıttığını itiraf etti. Altıparmak, ifadesinde bu gelişmeleri şöyle anlattı. ‘‘Demirel'in birisi resmi polis 12 koruması vardır. Resmi olan Selahattin Özkan İstanbul Emniyet müdürlüğü Koruma Şubesi'nde görevlidir. Şubesiyle bir problem olmaması için Demirel, Şube Müdürü Dursun Yigit isimli şahsa bana talimat vererek, 2 defa çikolata kutusu içinde bin 500 ve 500 dolar parayı kendisine gönderdi.’

Ahçısına bile hesap açmış

Murat Demirel'in sırdaşı Gökalp Baştürk'ün ifadeleri, soygundaki yöntem ve kişilerin artmasına neden oluyor. Baştürk, pek çok kişinin üzerinden hesap açıldığını da itiraf ediyor. Baştürk, yöntemi şöyle anlatıyor: ‘‘Murat beyin talimatıyla, Ayşenur Esenler hanım hizmetçisi Ali Özgen, ahçı Murat Uçar ve şoför Erdal Er adına hesap açtırdım. Sonra hesap takibini Şaban Ayhan Tatlıgil yapıyordu. Özgen'in hesabında 2.5 milyon dolarlık hisse senedi, Mehmet ve Erdal'ın hesabında 1.5 milyon dolarlık hisse senedi vardı. ’’

Sıra diğer batık bankaların patronlarında

Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın, ‘Kasırga Operasyonu' ile Egebank'ın içini boşaltanlara yönelik yapılan operasyonlar ve yargılama süreci için, ‘‘Türkiye 'de ilk defa yapanın yaptığının yanına kár kalmadığı ve bundan sonra da kalmayacağı ispatlanıyor’’ dedi. Aydın, bankacılık sistemine yönelik operasyonların süreceğini belirterek, el konulan diğer bankaların eski sahip ve yöneticilerinin de sırada olduğunu açıkladı.

Aydın, operasyonun başlatılmasında ve başarıya ulaştırılmasında Koalisyon Hükümeti'nin siyasi desteğinin önemine işaret ederek, şu yorumda bulundu: ‘‘Hükümet, operasyonları yürütenlerin yolunu açmasa, olay başarıyla götürülemez. Hükümetten, şunun üzerine, bunun üzerine gitmeyin, durun diyen yok. Bu çok önemli bir faktör. Hükümetin kararlılığının yanında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığına getirilen Sayın Zekeriya Temizel'in de büyük katkısı oldu. Bu konuda sonuna kadar Temizel'in arkasındayız. Gidebildiği yere kadar gitsin. Onun güven veren kişiliğinin de büyük önemi var.’’

Bu operasyonun ardından, devleti dolandıran ve usulsüzlük yapan diğer bankaların sahiplerinin de bir ödeme planı ile devlete başvuracaklarından emin olduğunu belirten Aydın, ‘‘Ödeme planı verip devletle anlaşmak zorundalar. Çünkü, hepsi sırada, operasyonlar sürecek’’ diye konuştu.

Aydın, Egebank'ın da aralarında bulunduğu 5 bankaya Merkez Bankası Mevduat Sigorta Fonu'nda el konulmasını sağlayan kararnameyi çok gizli ve aniden çıkardıklarını belirtti.