Güncelleme Tarihi:
Özel İdare Malları’yla ilgili anlaşmazlıklara İzmir’de kurumlar arası zıtlaşmaya dönüştü. Bunlardan biri de İl Özel İdaresi’nin Çınarlı’daki eski hizmet binası oldu. Hazine’ye ait ve İl Özel İdare’ye tahsisli alan Hazine’ye geri verildikten sonra protokol camii yapılmak üzere İzmir Müftülüğü’ne tahsis edildi.
Diyanet İşleri’nin girişimiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı planlarda alanı dini tesise çeviren değişiklik yaptı. Aynı süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi de Özel İdare’nin tüm görevlerini üstlenmesini dayanarak göstererek alanın belediyeye tahsis edilmesi gerektiği gerekçesiyle belediye hizmet alanı, park ve yaya yolu olarak plan yaptı. Hem bakanlık hem belediyenin planları aynı süreçte askıya çıktı. Büyükşehir Belediyesi Bakanlık planının iptali için dava açtı. Askıdan en son Büyükşehir Belediyesi’nin planı indiği için geçerliliğini korudu.
Konak Belediyesi de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 5 bin ölçekli planına uygun 1/1000 ölçekli plan değişikliği yaptı. Bu plana İzmir Valilği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı itiraz etti. Konak Belediye Meclisi 2 Mart 2016 günü yaptığı toplantıda oyçokluğuyla itirazı reddeti.
Ak Partili Meclis üyeleri protokol camiine ihtiyaç olduğunu, Bakanlık’ın planın geçerli olması gerektiği yönünde görüşlerini açıkladı. Konak Belediye Başkanı Başkan Sema Pekdaş, "İzmir’de İl Özel İdaresi’nden kalan malların paylaştırılmasında yaşanan haksızlığı sağır sultan bile duydu.
İl Genel Meclisi’nin 2010’da Konak Beledilyesi’ne verdiği kadın sığınma evi yapılacak araziyi bize vermediler. Burada konu plan değil. Elbette İzmir’in böyle bir camiye ihtiyacı var. Ancak Maliye’nin elinde başka arsalar da var. Hakkaniyet sağlanmalı. Onaylı planlarda burası ibadet alanı değil, belediye hizmet alanı, park ve yol" dedi. Başkan Pekdaş Defterdarlık tarafından sunulan itirazların hukuka aykırı olduğunu da belirtti.
Konak Belediye Meclisi’nde Maliye’nin plana itiraz reddinin ardından gözler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yeni atacağı adımına çevrildi. Bakanlık’ın yeni bir plan hazırlığında olduğu, alan içindeki binaları riskli bina kararı alacağı ileri sürüldü. Böylece planlama yetkisini üzerine almak isteyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın alanı yeniden dini tesis alanına dönüştüreceği iddia edildi. Yeni yapılacak böyle bir plana karşı Büyükşehir Belediyesi ise iptal davası açabilecek.