Güncelleme Tarihi:
Süt piyasasında mevsimlik arz fazlalığını fırsat bilen bazı aracılar ve sanayiciler, Ulusal Süt Konseyi'nin bu senenin ilk yarısı için belirlediği ve 2014 yılından bu yana 1,15 lira olan üretici referans fiyatını aşağıya çekerek üreticiyi zor durumda bıraktı. Bunun üzerine devreye giren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ilgili taraflarla görüştü. Ancak sorunun giderek daha fazla büyümesi ve çiğ süt fiyatlarının 80 kuruşa kadar düşmesinin ardından Bakan Çelik ESK'ya süt piyasasına müdahale talimatı verdi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uzun, kurum olarak süt alımlarına 24 Mart'ta başladıklarını, operasyonları 4 bölge ve 7 ilde sürdürdüklerini ifade etti. Uzun, üretici birlikleri vasıtasıyla piyasadan litresi 1,15 liraya sütü aldıklarını ve birliklere süt alım hizmetleri karşılığında nakliye primi verdiklerini kaydetti.
4 günde 280 ton süt topladıklarına dikkati çeken Uzun, "Bize verilen bilgilere göre alım yapılan bölgelerde süt arz fazlasının bin 650 ton olduğu söyleniyordu. Ne kadar gelirse, bir sınırımız yok hepsini alacağız. Bu müdahalemiz üretici fiyatları 1,15 liraya çıkana kadar sürecek" diye konuştu.
Müdahale öncesinde litresi 1,15 liradan satılan yerler bulunduğunu ama bununla birlikte 80-90 kuruştan satılan lokasyonlar da olduğunu dile getiren Uzun, süt alımları başladıktan sonra fiyatlarda yukarıya doğru bir hareketlenme görüldüğünü söyledi.
Süt tozu üretimi için de sanayicilerle anlaştıklarını, ödemelerde kaynak sıkıntısının olmadığını anlatan Uzun, "İhtiyaç olan bütün illerde, üretici 'Ben 1,15 liradan satamıyorum' dediği her yerde süt alımı yapacağız" ifadesini kullandı.
"SANAYİCİLER DE MEMNUN OLDUKLARINI SÖYLÜYORLAR AMA..."
Uzun, üreticilerin çok memnun olduğunu belirterek, "Sanayiciler de yüzümüze karşı memnun olduklarını söylüyorlar ama yaptığımız tespitlerde bazı sanayicilerin de şikayetçi olduklarını gördük, daha ziyade küçük sanayiciler, mandıracılar memnun değiller" dedi.
Üreticinin süt fiyatları maliyetin altına düştüğünde süt hayvanlarını kestiğine dikkati çeken Uzun, şöyle konuştu:
"Bu sefer de ana olmayınca dana olmuyor. Böyle olunca da kesilecek hayvan bulunamıyor. Böyle bir sıkıntılı süreç, eğer bu şekilde devam edilirse müdahale edilmezse 1-2 sene sonra et krizi olarak ortaya çıkacak, sadece süt krizi değil. Şu anda et fiyatlarında bir dalgalanma yok. Beklediğimiz fiyat standart stabil halde devam ediyor. Sıkıntı olursa 23,3'ten karkas et veriyoruz. Gerekirse ithalat da yapabiliriz, ette bir sıkıntı yok."
"MÜDAHALE KARARI ÇOK ÖNEMLİ"
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz da süt piyasasına müdahalenin bütün dünyada gelişmiş ekonomilerde uygulanan bir yöntem olduğunu ifade ederek, süt arzı ile süt talebinin aynı dönemlere gelmediğine dikkati çekti.
Baharda sütün bol olduğunu ancak yazın süt tüketiminin fazlalaştığını, ayran, yoğurt dondurma satışının arttığını vurgulayan Yılmaz, bu ikisi arasındaki mevsim farkını giderebilmek için bol zamanda sütü alarak süt tozu yapmak, stoklamak, bu süt tozunu ihraç etmek ya da dar zamanda tekrar piyasaya arz etmek ve bu yolla piyasadaki fiyat istikrarını temin etmek gerektiğinin altını çizdi.
Yılmaz, sektörün ihtiyacının fiyat istikrarı olduğunun altını çizerek, "Bunun için yapılmıştır, çünkü bir ineği kesersen tekrar bir ineğin süt verir hale gelmesi 27 ay sürer. Burada önemli olan istikrarı sürdürmektir, yoksa üretim kabiliyetini kaybederiz. Bakanlığın müdahale kararını çok önemli ve yerinde buluyorum. Türkiye'de hayvancılığın geleceği bakımından çok kritik bir karar
alınmıştır, çok faydalıdır" diye konuştu.