Güncelleme Tarihi:
KIRMIZI etle ilgili tartışmalar sürerken, sektörün örgütlendiği Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR), Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye bir dizi taleple gitti. Sektördeki sorunların azaltılması için istenilen talepler arasında, “Pazarlardaki hayvan denetimlerinin artırılması” ve “Et sektöründeki aracıların ortadan kaldırılması” da yer aldı.
GEÇEN HAFTA SUNULDU
Geçen hafta perşembe günü Pakdemirli’ye sunulan raporda, eski ve hijyen şartlarından yoksun mezbahaların yasalara uygun hale getirilmesi istendi. Kesimhaneler ile perakende satış noktaları arasındaki aracıların da sorunlardan biri olduğu ve yasal düzenleme ile ortadan kaldırılması gerektiği kaydedilen raporda şöyle denildi:
“Uzmanlara göre, yetişkin bir birey günde 70 gram kırmızı et tüketmelidir. Bu hesapla yüksek genç nüfus oranımızı da göz önüne alırsak 80 milyonluk nüfusumuza göre yılda ortalama kişi başı 25 kilo kırmızı et tüketmemiz gerekiyor. Ancak Türkiye’de şu anda kasaplık gücü sığırda yüzde 28’den yüzde 24’e, küçükbaş hayvanlarda ise yüzde 43’ten yüzde 16’ya düştü. Büyükbaş hayvan varlığı sütçü tip genetik yapıya sahip ve et verimi düşük.”
İTHAL GİRDİ YÜZDE 60
Et ve Süt Kurumu’nun kırmızı ette ithalat görevinden regülasyon görevine dönmesinin beklendiği belirtilen raporda, “Kesif yem üretiminin yüzde 60’ı ithal girdilere dayanmakta. Çiğ süt ve kırmızı et maliyetlerini önemli ölçüde etkileyen yem fiyat istikrarı için yem sektörü desteklenmeli. Kaba yem ihtiyacının karşılanması için, hayvancılığa dayalı yem bitkisi üretimi teşvik edilmeli. Meraların, ihtisas sahibi üreticilere, ıslah şartıyla kiralanacağı bir düzen getirilmeli” denildi. Raporda, kaliteli ve hesaplı hayvansal proteine ulaşılabilmesi için kayıt dışının ortadan kaldırılması, fiyat istikrarının sağlanması, arz ve talep dengesinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması ve süt ve et ürünlerine yönelik bilgi kirliliğinin giderilmesinin” de önemli olduğu vurgulandı.
PAKDEMİRLİ: TARIMDA MARKAMIZIN OLMASI LAZIM
TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarım ürünlerinin pazarlanması konusunda Türk Hava Yolları örneğindeki gibi milli bir markaya ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. İzmir Ticaret Borsasında (İTB) sezonun ilk çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incirinin borsaya getirilmesi nedeniyle düzenlenen sembolik açık arttırma törenine katılan Pakdemirli, konuşmasında yeni öğretim yılının öğrencilere hayırlı olması dileklerini iletti. Üzüm ve incirde Türkiye’nin marka olduğuna dikkati çeken Pakdemirli, şunları kaydetti: “Markalara yatırım yapmamız lazım. Tarımda da katma değeri ön plana çıkarmak için bir milli marka gerekiyor. Özellikle tarım gibi katma değeri az olan sektörlerde gerçekleştirmek çok kolay değil devlet desteği olmadan. Türk Hava Yolları gibi. Devlet bu konuda belli harcamaları yapsın. Ürünlerimizin 3 kuruş, 5 kuruş, 10 kuruş daha fazla satılması gerektiğini düşünüyorum.”