Esenyurtlu Karaman ‘koltuk’ kabarttı

İLK KOLTUĞU 2001’DE ÜRETTİ

Halil Karaman kardeşleriyle birlikte 1985 yılında kurduğu “R Design” markası ile cam mobilya üretimine soyundu. 2001 yılında ise markayı ofis mobilyaları üreten bir şirket haline getirdi. Ancak bu değişimden kısa süre sonra karşılarına çıkan bir fırsat ile markanın küresel yolculuğu başladı...

Cinemarine’lerin sahibi Cenk Sezgin, bir gün “Sinema salonunun koltuklarını yenilemek istiyoruz. Bize bir çalışma yapabilir misin” teklifinde bulundu. Hemen ekibini topladı ve yeni bir sinema koltuğu üretti Halil Karaman. Bu ürün beğenildikten sonra anlaşmalar yapıldı ve üretim başladı.

Sinema kullanıma açıldıktan kısa bir süre sonra ise sektörün ikinci büyük markası Cinemapink çaldı bu kez kapılarını. Onlara da üretim yaptılar...

2016 yılında Güney Koreli sinema devi CGV‘nin Türkiye’ye yatırım kararı almasıyla “R Design” markası için de küresel pazarların yolu açılmış oldu. Şirket bugün hem Türkiye’deki salonlara koltuk üretiyor hem de yurtdışındaki yenilenen sinemalara...

Hedeflerinin önümüzdeki 5 yıl içerisinde sinema endüstrisinde söz sahibi olmak olduğunu dile getiren Halil Karaman, şunları anlattı:

ENDONEZYA İLE BAŞLADI SIRADA VİETNAM VAR

“İlk ürettiğimiz sinema koltukları çok beğenildi. Bizim için de önemli bir çalışmaydı. Sinema endüstrisindeki büyüme rüzgarı bizi bugünlere taşıdı. İstanbul’dan Erzurum’a kadar Türkiye’de 200’den fazla sinema salonu yaptık. Yıllık ciromuz 24 milyon lirayı aşıyor. 2019 yılında bu rakamı ikiye katlamayı planlıyoruz.

Eskiden sinema koltuklarını Çin üretiyordu. Ancak fiyat avantajı ortadan kalktı. Güney Koreli sinemacıların Türkiye pazarına girmesi tüm üretim yapımızı değiştirdi. En büyük alıcı bugün Güney Koreliler. İlk ihracatımızı onların sinemaları için yaptık.

Endonezya’ya koltuklarımızı gönderdik. Sırada Vietnam ve Rusya var. Onlar sayesinde sinema fuarlarına katılıyoruz. Önümüzdeki dönemde Amerika’daki sinema salonları için de koltuk üreteceğiz.

İstanbul Esenyurt’taki tesislerimizde üretim yapıyoruz. Bugün fabrikamızda 110 kişi çalışıyor. Ancak bizim asıl hedefimiz yeni pazarlar ile üretim kapasitemizi de arttırmak.

Bugün sadece dev sinema şirketlerine koltuk üretmiyoruz. Villalara özel sinema salonları da yapıyoruz. Buna da yeni başladık. 2018 yılında giriştik bu işe. 8-10 kişilik ‘cep sinema salonu’ yapıyoruz. Birçok ünlü isme bu salonları yaptık. Duvar kaplamaları ve koltuklarını biz yapıyoruz.”

328 BİNDEN FAZLA KOLTUK VAR

Türkiye’de sinema endüstrisi son 10 yılda yüzde 100’lük büyüme rakamları yakaladı. Sinema salonlarında kesilen bilet sayısı 36 milyondan 70 milyona, elde edilen ciro ise 307 milyon liradan 870 milyon liraya kadar yükseldi.

İzleyici sayısındaki bu artışın en önemli nedeni ise yeni sinema salonu yatırımları oldu. Aynı dönemde Türkiye genelinde sinema salonu sayısı da yüzde 80 artışla 2 bin 692’ye ulaşırken, koltuk sayısı 212 bin 155’ten 328 bin 845’e yükseldi.

FARK YARATANLAR: İNGİLİZ ANNELERİN KARANFİLİ TÜRKİYE’DEN

İNGİLTERE’de 31 Mart’ta kutlanacak “Anneler Günü” etkinliği için açık pembe karanfil üretimine başlayan çiçek sektörü, 10 milyon doların üzerinde gelir bekliyor. Özel günlere yönelik üretim yapan çiçek sektörü, 14 Şubat Sevgililer Günü ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ardından İngiltere’de 31 Mart’ta kutlanacak Anneler Günü için hazırlıklara başladı. Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz, sektör olarak bir yıl önceden özel günleri belirliyor ve buna göre üretim yaptıklarını söyledi. Sektörün İngilizlerin Anneler Günü sevkiyatlarına hazırlandığını dile getiren Yılmaz, İngilizlerin özellikle açık pembe karanfil talep ettiklerini ve kendilerinin de pembe karanfil üretimine yoğunlaştıklarını kaydetti. Kesme çiçek seralarının bu dönemde açık pembeye büründüğünü belirten Yılmaz, “Belirlediğimiz takvime göre karanfiller açmaya başladı. Açan çiçekler, kesilecek, paketlenecek 31 Mart’tan bir hafta öncesine kadar gönderilmek üzere hazırlanacak. Şu anda çalışmalar başladı. İngiltere bizim en önemli pazarımız. Sadece Anneler Günü için 10 milyon doların üzerinde gelir bekliyoruz. Bunun yaklaşık yüzde 70’ini Antalya ihraç ediyor” diye konuştu.

GİRİŞİMCİ KADINLAR: DENİZLİ’DEN 15 ÜLKEYE PLAJ GİYSİSİ

DENİZLİ’de kadın girişimcinin evinde plaj giysisi ve ev tekstil ürünleri tasarlayarak başladığı ihracat macerası, 20’nci yılında 15 ülkeye ulaştı. Alanında dünya çapında tanınır bir marka yaratmayı hedeflediğini anlatan Mukaddes Başkaya, markasının hikayesini şöyle anlattı: “İki çocuğum var. Ben bir anneyim. Ama bir yandan da iş kadınıyım. Tüm bunları yerine getirmeye çalışıp, sosyal yaşamı, ev ve iş temposunu da birlikte götürmeye çalışıyorum. Tasarımlarımızda kullandığımız özgün Anadolu motifleri dünya pazarlarında ilgi görüyor. Hindistan, Pakistan ve Portekiz’de çok ciddi rakiplerimiz var. Bizim bunlarla baş edebilmemiz için çok çalışmamız gerekiyor. 2019 yılında yüzde 20’lik bir ihracat artışı hedefimizi gerçekleştirmek istiyoruz.”

KOSGEB: 2018’DE 350 BİNİ AŞKIN İŞLETMEYE DESTEK VERDİ

KÜÇÜK ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB),  geçen yıl inşaattan imalata, ulaştırmadan madenciliğe kadar çeşitli sektörlerdeki 350 bini aşkın işletmeye katkı sağladı. KOSGEB’in 2018 Faaliyet Raporu’ndan derlediği bilgilere göre, kurum tarafından geçen yıl 350 bin 223 işletmeye, 1 milyar 928 milyon 199 bin 639 lira destek verildi. Bu kapsamda, 75 bin 345 işletme KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği kapsamında verilen desteklerden, 274 bin 878’i ise KOSGEB KOBİ Kredi Faiz Desteği Yönetmeliği çerçevesinde sağlanan imkanlardan yararlandı. KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği kapsamındaki destekleri en çok Marmara Bölgesi kullandı. Bölgede 22 bin 499 işletmeye 359 milyon 155 bin lira kaynak sağlandı.

İHRACATTA YENİ ROTALAR: BEYAZPEYNİR GÜNEY KORE’DE

İNOVATİF ürünlerle ihracatını arttırmayı hedefleyen Muratbey, son dönemlerde katıldığı fuarlarda önemli işbirliklerine imza attı. Muratbey Yönetim Kurulu üyesi Hamit Erol, “Katılım sağladığımız dünyanın önde gelen fuarlarında etkili bağlantılar kuruyor, hem geleneksel hem de inovatif peynirlerimizi ziyaretçilerle buluşturuyoruz. 2018 boyunca katıldığımız global fuarlar kapsamında Güney Kore’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülke ile temas kurduk. Türk peynirlerini seven Güney Koreliler ile yaptığımız görüşmeler sonucu ilk ürün gönderimimizi gerçekleştirdik. Ürünlerimizi Asya pazarıyla buluşturmak bizim için çok önemliydi. Sıradaki hedefimiz ise diğer Asya ülkeleri. Ürün numunelerimizi gönderdiğimiz diğer Asya ülkelerinden de çok güzel dönüşler aldık. Yakında ihracat ağımıza yeni ülkeleri katmayı hedefliyoruz” dedi.