Güncelleme Tarihi:
Esenyurt’u 8.5 yıl önce yaklaşık 250 bin nüfus ve yüzde 5 civarındaki imarlı yapıyla devraldıklarını anlatan Kadıoğlu, "Yüzde 5 imarlı yapı, gerisi kaçak, gecekondu ve İstanbul’un ortasında bir varoş. Bu varoşu aldık ve bugün bu hale getirdik. Şu an itibariyle diyebiliriz ki, sıfır derecede yapı noktasına geldik" dedi.
'MİHRAKLAR DAVA AÇTI'
Kadıoğlu, imar sorunlarıyla ilgili olarak, "2005 ve 2008 yıllarında plan yaptık biz. 92 yılının planı vardı ama pek işlerliği yoktu. Plan ada, parsel bazın da çok
‘HAK ARAMAK SUÇ MU?’ |
Esenyurt Belediye Başkanı Kadıoğlu’nun ‘malum vatandaş’ diye andığı Zeki Çapan hurriyet.com.tr’ye şu açıklamayı yaptı: “Kanunlara karşı, şehre karşı, insanlara karşı suç işleyen kim varsa biz onun karşısındayız. Gittiğimiz yer Türkiye Cumhuriyet mahkemeleri. Başka bir yere gitmedik. Başka bir hesap saiki ile de hareket etmedik. Beni aylardır hedef gösteriyor. Hak aramanın nesi aymazlık, neresi suç. Yaptığı iş ve işlemler suçsa hesap verecek. İmarsız bu yere inşaat izni vererek insanların dolandırılmasına sebep oldu. Bu suçtur. Maketten değil, 33 kata kadar çıkan binalardan söz ediyor insanlar. Savcılıkların bu olaya derhal el koyması gerekir.” |
delinmişti. 2005 ve 2008 planlarından sonra Esenyurt’ta bir konut hamlesi başladı. 2008 planlarımız 2010 yılına gelindiğinde, yine bölgemizde oturan konutsal ve kentsel gelişmeleri hazmedemeyen bazı mihraklar, kendilerinin mağdur olmadıkları bir konuyla ilgili olarak gittiler idare mahkemelerine dava açtılar.
Yürütmeyi durdurma aldık, onu biz bölge idare mahkemesinden kaldırttık. Bu sefer esastan bozdular, planlarımızı iptal ettiler. Bunun tarihi de 2010 senesinin Mart ayı. Biz durmadık, bu bir aylık bize tebliğ tarihinden itibaren bu süre içerisinde ruhsat verdik. Akabinde büyükşehire (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) müracaatlarla planlarımızı revize ettik. Bu, tam 11 ay aldı. 4-5 aymazın ve bir tane malum vatandaşın Esenyurt’a yapmış olduğu kötülük, burayı 11 ay duraklattı.
Planlarımızın yenilenmesinden sonra biz yine yolumuza devam ettik. Yalnız, o bir ay süre içerisinde vermiş olduğumuz 10 civarındaki konut ruhsatımızla ilgili büyükşehirle aramızda sorun çıktı. Büyükşehir, ’Bunları da vermemeniz gerekiyordu’ dedi. Danıştay’a gittik. Danıştay’daki mahkeme sonucunda biz haklı çıktık ve planlarımızı iptal eden mahkemenin kararı bozuldu, o planlarımız geçerli hale geldi. Dolayısıyla o ruhsatlarımız da geçerli hale geldi" dedi.
'İBB'NİN YORUMUNA KATILMIYORUM'
Her yerde olabileceği gibi kendi verdikleri yapılarda da bir takım fazlalık ve eksikliklerin olabileceğini söyleyen Kadıoğlu, "Niye? Çünkü, İmar Yönetmelikleri’yle ilgili anlayış, yorum farkları var. Bu farklardan kaynaklı bir takım ufak tefek hatalar olabilir. Bu noktada büyükşehir kendi yorumunu ki, ben buna katılmıyorum, ortaya koyarak, ’Şu şu kısımları buralarda iptal edin’ dedi. Biz yeni bir plan verdi, neye göre? İptal edilen 2008’in plan lotunda bir tadilat talep etti, biz onu yaptık. İşte bu arada müteahhitlerde bir duraklama oldu. Bu duraklama olunca da şantiyelerimiz bozuluyor, vatandaşlarımız, ’Bizim paralarımız, dairelerimiz ne olacak?’ deyip, bir heyecan ve tereddüt yaşandı. Biz elimizden geleni yaptık bu noktada. Plan lotlarını geçirdik, süratle bu 10 civarında olan ruhsatı kestik" diye konuştu.
ŞU AN MÜHÜRLENMİŞ HİÇBİR YER YOK
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kadıoğlu, bir soru üzerine, "Şu an gündeme gelen firmalarda 1.5 emsal vermişiz. O, 2.5 emsale göre kendini planlamış, aradaki farkı satmış, ondan kaynaklanıyor" dedi. Kadıoğlu, şu an mühürlenmiş hiçbir yerin olmadığını söyledi. Yapı denetimin yapılıp yapılmadığı sorulunca da Kadıoğlu, "Yapı denetim firması gider inşaata, ruhsatı aluır eline ’Bu inşaatı sen böyle yapıyorsun’ der. Satış ofisine girmez" diye konuştu.