A.A
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2014 01:23
İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, alt yapı hizmetlerinin bulunmadığı kırsal, dağlık bölgede hayvancılık yapanlar ile çobanlara güneş enerjisinden elektrik üreten sistemi hayata geçirdi. Yerine göre yerleşik, yerine göre de seyyar olarak eşek sırtında taşınabilen sistem sayesinde çobanlar cep telefonlarını, diz üstü bilgisayarını şarj edip radyo dinleyebiliyor, elektriğin her türlü nimetinden faydalanabiliyor.
İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özer Türer, birkaç ay önce özellikle kırsaldaki üreticiler ve çobanlar için güneş enerjisinden elektrik üreterek hem hayatlarını kolaylaştırmak hem maliyetleri azaltmak hem de verimliliği arttırmak için proje çalışması başlattıklarını, bunu özel bir firmayla birlikte hayata geçirdiklerini anlattı.
Ulaşımın olmadığı, kimsenin çıkamadığı yerlerde, meralarda yapılan küçükbaş hayvancılığın orada çalışanlar için bazı sıkıntılara neden olduğunu, insanların elektriğe, elektrik kullanımıyla sağlayabileceği birçok faydaya, televizyon izleme gibi sosyal yaşama ihtiyaç duyduğunu dile getiren Türer, bunu da güneş enerjisinden elektrik üreterek sağladıklarını kaydetti.
Güneş enerjisiyle elektrik üretiminin çok kolay ve basit bir yöntemle gerçekleştirildiğini, üretim alanının büyüklüğüne ve ihtiyaca göre bir, iki, 5, 10 güneş panelinin kurularak 1-10 kilovat arasında elektrik üretiminin gerçekleştirilebileceğini dile getiren Türer, aküde depolanan enerjinin kullanıma hazır hale geldiğini ifade etti.
Ağılın çatısına veyahut herhangi bir yerine kurulan sistem sayesinde hemen elektrik üretimine geçilebildiğini ve hayatın kolaylaştığını belirten Türer, şöyle konuştu:
"Bu projeyle birlikte artık dağın başına da ağıllara da teknoloji girdi. Kırsalda, alt yapı hizmeti olmayan yerlerde kurulan bu sistem sayesinde verimlilik, süt ürünlerinin kalitesi de arttı. Çünkü eskiden işletmede elektrik olmadığı için süt saklanamıyordu. Şimdi güneş enerjisiyle sağlanan elektrik sayesinde soğutma tankları, süt depolama tankları alındı. Süt gayet iyi bir şekilde muhafaza edilmeye ve tüketiciye kadar sağlıklı şekilde ulaşması sağlandı. İşletmenin geceleri aydınlatması sağlandı, televizyon, buzdolabı gibi elektrikli aletlerle yaşam kolaylaştırıldı. Çalışanların sıcak suyla banyo yapması sağlandı. Ayrıca hayvanların doğum mevsiminde kırsalda elektrik olmadığı için doğumu göremediğiniz, farkedemediğiniz ölümler yaşanıyor. Bu da işletmeye zarar demek. Geceleri aydınlatmada tüp kullanılıyordu ki bu da ayrı bir masraftı. Bu proje sayesinde işletmenin maliyetleri de azaltıldı. Sabaha kadar aydınlatma sağlandı. Bu sayede hırsızlıklardan, yabani hayvanlardan, bir hayvanınızın ağıldan kaçmasından korunuyorsunuz.
En önemlisi de bizim üreticilerimizin iletişim problemi. Herkesin cep telefonu var. Dağda yaşayan, kırsalda yaşayan çobanların da bu sorunu var. Dağda, kırsaldaki üreticilerimizin 4-5 hatta 10 tane telefon bataryası olanlar var. Bunlar 10-15 günde bir şehire inip şarj edebiliyorlar, iletişim sorunu yaşıyorlar. Şimdi bu sorun da kalkmış oldu, güneş enerjisinden elde edilen elektrikle şarj edebiliyorlar."
Karakaçan sırtında elektrik santrali
Güneş enerjisini elektriğe dönüştüren sistemin seyyar olarak da kullanılabildiğini dile getiren Türer, "Üreticilerimiz mevsime göre yer değiştiriyorlar. Bu bölgede ot bitti mi başka bölgeye gidiyorlar. Onların kullandıkları daha küçük panel. 1-2 panel ve bataryasıyla birlikte yanlarına alıp götürebiliyorlar. Ulaşamadığımız, taşıyamadığınız yerlerde eşekle taşıyabiliyorsunuz. Teknik kurulumu da çok basit, alıp, taşıyıp kurabiliyorsunuz. Öyle bir profesyonelliğe de gerek yok" dedi.
Devletin kırsal kalkınma desteklerinin içine
güneş enerjisi sistemini de almasının sevindirici bir gelişme olduğuna dikkati çeken Türer, sistemi kullanan üretici sayısının her geçen gün arttığına işaret etti.
Güneş enerjisi sistemini üreten firmanın genel müdür yardımcısı Uğur Polat ise,
İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği'nin isteği üzerine şebekenin olmadığı yerlere elektrik götürmeye başladıklarını anlattı. Ar-Ge çalışmaları sonucunda üreticilere hitap edecek şekilde tasarımlarda bulunduklarını, "Çoban Çantası", "Göçer Set", "Çiftlik Seti" diye 8 ayrı model ürettiklerini belirten Polat, "Çoban Çantası" setinin tamamen portatif olduğunu ve istenilen yere taşınabildiğini kaydetti.
2500-3 bin lira civarında olan yeni nesil çoban çantasına şarj cihazı, iki tane priz ve radyo eklediklerini ifade eden Polat, şunları söyledi:
"Çobanlarımız bundan oldukça memnunlar. Elektriğin olmadığı yerde günde 5-6 saat televizyon izleyebiliyor ve dünyadan haberleri oluyor. Radyosunu açıp müziğini dinleyebiliyor. Telefonunu şarj edebiliyor, ayrıca bilgisayar tablet alanlar da oldu onu da kullanabiliyor. Sürüsünü görmesi için aydınlatma büyük önem taşıyor. O ihtiyacını da karşılıyor. Bu setin ilk teslimatında aracın çıkmadığı bir yere eşekle taşıdık. Daha sonra çoban bunu her yere eşeğiyle götürmeye başladı. Eşeğin heybesine aküyü koyuyor, semere de paneli sarıyor. Gittiği yerde hem şarjını yapıyor hem de ihtiyaçlarını görüyor. Çok da maliyetli birşey değil."