Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın 26 Mayıs’ta söylediği “Her kürtaj bir Uludere’dir” sözüyle başlayan kürtaj ve doğum kontrolü tartışmaları hâlâ sürüyor. Tüm dünyada sağlık sektörüne ilişkin bilgi, hizmet ve teknoloji sağlayan IMS’in Türkiye ofisinden alınan bilgilere göre Türkiye’de doğum kontrolü azalıyor. 2012 yılının tamamında, 2011’e kıyasla oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) satışları kutu bazında yüzde 7.4 azaldı. Doğum kontrol enjeksiyonları (iğne) ise yüzde 16.3 geriledi. Halk arasında spiral olarak anılan rahim içi sistemler ise yüzde 1.1 arttı. Ertesi gün hapının tüketiminde ise kutu bazında yüzde 32 artış söz konusu. 2011 mayıs ayında 143 bin kutu ertesi gün hapı satılırken, 2012 mayıs ayında 177 bin kutu satılması dikkat çekiyor.
ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE REKOR ARTIŞ
Ertesi gün hapı tüketiminde 2012 yılına çeyrek dönemler olarak bakıldığında ise ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. 2012’nin ilk çeyreğinde ertesi gün hapı kullanımı yüzde 17.8 artarken, kürtaj tartışmalarının yaşandığı mayıs ayını da kapsayan ikinci çeyrekte artış oranı yüzde 25.1’e yükseliyor. Üçüncü çeyrekte yüzde 56.1 gibi rekor bir artış söz konusu. Dördüncü çeyrekte ise artış oranı yüzde 31.4 olarak gerçekleşiyor. Uzmanlar bunu, kürtajla ilgili tartışmaların kadınlarda endişe yaratmasıyla açıklıyor. Rahim içi sistemlerin kullanımında 2012’nin ilk çeyreğinde yüzde 15.3 gerileme yaşanırken, ikinci çeyrekte yüzde 4.4, üçüncü çeyrekte ise yüzde 18.7 artış dikkat çekiyor. Dördüncü çeyrekte ise yüzde 1.8 gerileme var.
İLAÇTAN SPİRALE KAYDI
Doğum kontrol hapı kullanımı 2012’nin üçüncü çeyreğinde yüzde 18 oranında azalırken, rahim içi sistemlerin kullanımının aynı dönemde yüzde 18.7 artması da dikkat çekiyor. Uzmanlar bu değişimde, kadınların hamile kalmaktan korktukları için, koruma oranları arasında fark olmamasına rağmen, doğum kontrol hapından spirale geçmelerinin de etkisi olduğunu söylüyor. 2012’nin tamamında prezervatiflerin eczane satışında ise yüzde 26,8 büyüme göze çarpıyor. IMS Türkiye rakamlarına göre, 2011’de sadece eczanelerde 1.1 milyon kutu prezervatif satılırken, 2012’de bu rakam 1.4 milyon oldu.
SGK tüp bağlatmayı ödemiyor
2003-2004 yıllarından itibaren kalıcı doğum kontrol yöntemlerinden ‘kadınlarda ve erkeklerde tüp bağlanması’ SGK’nın ödeme kapsamından çıkarıldı. Sadece parası olanların yaptırabileceği bir işleme dönüşmesi bir eşitsizlik olarak algılanıyor.
İstenmeyen gebeliği önlemek daha ucuz
KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Alparslan Baksu, kürtajla ilgili tartışmaların özellikle kadınlarda gözle görülür bir kaygı artışına yol açtığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Kürtaj kararını vermek bir kadın için son derece zordur ve altında çok ciddi gerekçeler yatar. Bu istenmeyen durumla karşılaşmamak için doğum kontrol yöntemleri hakkında toplum bilgilendirilmeli. Çiftler için üreme ne kadar kutsal bir haksa, planladığı ve bakabileceği kadar çocuk sahibi olmak ve doğum kontrol yöntemlerine ücretsiz ulaşabilmek de en temel haklardan birisi. Plansız gebeliğin önlenmesinin maliyeti, istenmeyen gebeliklerin kürtaj yoluyla sonlandırılması ve bunun sonucunda ortaya çıkacak problemlerin tedavinden daha düşük. Ülkemizde aile planlaması ünitelerinde doğum kontrol hapı, prezervatif ve rahim içi araçlar ücretsiz. Buna karşın iyi yetişmiş, eğitimli bir genç nüfus bir ülkenin stratejik değeridir. Nüfus artışımız böyle sürerse, 2050’de Türkiye, bugün Avrupa’nın yaşadığı yaşlı nüfus sorunuyla karşılaşacak. Üç çocuk tartışmalarının temelinde bu gerçek yatıyor.”