Güncelleme Tarihi:
Ertem, NTV'nin canlı yayınında yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin makro verilerine baktığımızda bu kur seviyesi oldukça abartılı ve spekülatif. Genel olarak baktığımızda 3.88'lerdeyiz burada bir katılık var. Buradan mutlaka bir geriye gidiş olacaktır. Dalgalı bir kur rejimi uyguladığımız için bunun zamanını bilemeyiz. Ancak gider miyiz? Evet. Burada bir endişe olduğunu düşünmüyorum. Merkez Bankası güçlü duruyor ve gerekli önlemleri alıyor" dedi.
TCMB'nin reel sektörün kur riskinin yönetilmesi amacıyla önümüzdeki günlerde döviz kuru riski koruması sağlayacak TL uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine başlayacağını da belirten Ertem, sistemin spekülatif kur taleplerinin önüne geçeceğini belirtti.
Ertem, "Reel sektörün kısa ve orta vadeli döviz borçlarını çevirebilme bunları koruma adına alma bağlamında TCMB'nin çok önemli bir adımıdır bu. TCMB burada piyasa yapıcı bankalarla TL uzlaşmalı vadeli döviz işlemleri konusunda, döviz kurunu belli bir seviyede sabitlemeyi ve onun üzerinden reel sektörü finanse etmeyi öngörüyor. Bu kur zararını da TCMB üstlenecek. Bu üst düzey bir hedge mekanizması, bu döviz talebi ve gereksinimini ve kur karşısındaki spekülatif talepleri önleyecek bir mekanizma" dedi.
Ertem sistemin çalışmalarının devam ettiğini de belirterek, "Bu hala bitmiş değil. TCMB çalışmalarını yapıyor. İhalelerin hangi miktarlarda olacağı, hangi katılım düzeyinde, hangi seviyelerden olacağı gibi çerçeve önümüzdeki günlerde netleşir" dedi.
TCMB Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci'nin açıkladığı sistem ile reel sektörün 212 milyar dolarlık net döviz pozisyonu riskinin yönetimine banka rezervlerini azaltmadan destek olunması amaçlanıyor.
TCMB'nin önceki hafta reeskont kredilerinde TL'ye dönme imkanı tanıdığını ve döviz cinsi zorunlu karşılıklarda da bazı düzenlemelere gittiğini de hatırlatan Ertem, "Tüm bunlar döviz talebini daha da aşağı çekmek, bankacılık sistemi üzerinden reel sektörü rahatlatmak üzerine kurulmuş TCMB adımlarıdır ve çok önemlidir" dedi.
TCMB'nin adımlarını değerlendirirken "Ticaretin genelinde ve KOBİ tarafında bir nakit sıkışıklığı var. Bunu kabul etmemiz lazım" diyen Ertem, bu etkilerin de KGF gibi adımlarla bertaraf edildiğini belirtti. Ertem "TCMB'nin çok doğru adımlar attığını düşünüyorum" dedi.
Enflasyonda 2018 ilk çeyrekte ciddi bir düşüş ve tek haneye, TCMB hedeflerine doğru ulaşma doğrusunda ilerlediğini belirten Ertem, "TCMB'nin gerçekçi enflasyon öngörüsü var. Bizim ve piyasanın da (enflasyonun) bu yönde gerçekleşeceği yönünde öngörümüz var" dedi.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) enflasyon yorumlarına ilişkin bir soruya ise Ertem, "Bu tarz TCMB'ye faiz artırması yönünde doğrudan ve dolaylı baskılar iyi değil. Türkiye için enflasyon endişesi yersiz, enflasyon 2018'in ilk çeyreğinde en az 200 baz puan düşecek, makul enflasyona gerileyeceğiz" yanıtını verdi.
Basında yer alan haberlere göre IMF'nin son raporunda Türkiye'de beklentileri sabitlemek ve enflasyonu düşürmek için daha basit bir parasal çerçevede, daha sıkı para politikası gerekli olduğu ifade edilmişti.
Konuşmasında Ağustos döneminde işsizlikte ciddi bir iyileşme görüldüğünü de belirten Ertem, "Eylül ayında da işsizlikte benzer seyir öngörüyorum. Tek haneye 2018 ilk çeyreği takiben gireceğimizi düşünüyorum" dedi.
Cari açığın sürdürülebilirliği ve bunun kurlara etkisi açısından "sorun veya olumsuz etki" öngörmediğine de değinen Ertem, "Bunu 2018'de de görmeyeceğiz" dedi.
Makro dengeler açısından yapılması gerekenin ihracatı desteklemek ve ara malı ithalatı yerine ekonomiyi destekleyerek üretime yönlendirmeyle yapılabileceğini de belirten Ertem, "Eximbank'ın şu günlerde ihracatçıya verdiği desteğin daha da artırabileceğini artırması gerektiğini düşünüyorum... (Eximbank'ın) daha adil ve kapsayıcı olması gerekiyor" dedi.