Ertem: “KGF uygulaması başarılı”

Reuters'ın sorularını yanıtlayan Ertem, "KGF'yi Türk banka sistemi ve mali sistem içinde bu sistemleri derinleştiren bir kurum olarak ortaya çıkaracağız" dedi.

Bankaların kredilerini canlandırmak için yapılan çalışmalar kapsamında, geçen yıl BDDK bankaların bazı kredilerde genel karşılıkları düşürmüş ve bazı kredilerde yeniden yapılandırmaya imkan vermiş; ayrıca, KGF'nin sağladığı kefalet tutarı da 250 milyar TL olarak belirlenmişti.

Türk banka sisteminde ipotek ve teminatlandırma sitemini "çağ dışı" olarak tanımlayan Ertem, "Bunu değiştirmemiz lazım. Teminatlandırmayı, proje risklerini kredi risklerine dönüştürerek yapmak ve esasında girişim sermayesi ve KOBİ odaklı yeni dinamik bir ekonomi oluşturmak amacı var. KGF de bunun en temel araçlarından biri" diye konuştu.

Şu anda TOBB bünyesinde olan KGF'nin muhtemel yeni oluşumuyla ilgili Ertem, "Çatısı nerede olur bilmiyorum... Daha kurumsal hale getirmek lazım. Şu anda bununla ilgili bir çalışma yapılabilir" dedi.

KGF kapsamında şu ana kadar 160 milyar lira kredi hacmine ulaşıldığını ifade eden Ertem, "Sene sonunda 180 milyar TL'ye kadar çıkabilir. Kullandırılan krediler kurumsal firmalara gidiyor. Burada da iyi bir reyting sistemi var. Bu para dışarı çıktı diye bir şey yok. Öyle olsa bunun enflasyona dönüşünü görürüz zaten" diye konuştu.

"Ekonomide uyuyan bir kurum daha var, o da KOBİ AŞ" diyen Ertem, KOBİ AŞ'nin de KGF gibi çok kısa sürede işler bir kurum haline getirilmesi gerektiğini belirterek, bununla ilgili çalışma olmasını dumut ettiğini söyledi.

Ertem ayrıca, Türkiye Varlık Fonu'nun kurulmasının önemine de dikkat çekerek, "Mesela bir Türk Körfez Fonu da kurulabilir. Varlık Fonu'ndan bağımsız bir fon olabilir" dedi.

Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkı sağlamak, uluslararası kurumsal yatırımcıların ilgisini çekmek ve büyük projelere kaynak yaratmak amacıyla Ağustos'ta kurulan TVF'ye çeşitli banka ve şirketlerdeki kamu hisseleri, bazı KİT'ler ile at yarışları ve şans oyunlarına dair lisanslar 49 yıllığına devredilmişti.

GIDA FİYATLARINDA CİDDİ MONOPOL VAR

Ertem, gıda fiyatlarında ciddi bir monopol olduğunu belirterek, Rekabet Kurulu'nun bu konuyu yeterince ele almadığını belirtti.

"Bu monopolü Rekabet Kurulu yeterince ele alıyor mu? Bence almıyor" diyen Ertem, "Hal Yasası denetimine giren, enflasyon sepetindeki gıda mallarının yüzde 70'i, Hal Yasası denetimi dışındaki mallar. Demek ki, Hal Yasası yeterli bir regülasyon sağlamıyor. Yasa yetersizse Rekabet Kurulu'nun buraya bakması gerekmiyor mu?... Ben bunu eleştiriyorum. Tarladan çıkıp buraya gelene kadar yüzde 600-700 fiyatlanan ürünler var" diye konuştu.

Enflasyon Nisan ayında giyim, gıda ve ulaştırma kalemleri öncülüğünde yıllık bazda yaklaşık 9 yılın zirvesi olan yüzde 11.87'ye yükseldi.

Mevcut yüzde 12'lere yakın manşet enflasyonun kademeli olarak tek haneye gerilemesi beklenirken, ekonomi yönetimi gıda komitesinin atacağı adımları işaret ederek düşüşün piyasanın beklediğinden daha önce ve daha kuvvetli olacağını belirtiyor.

Son olarak Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek enflasyonda asıl hususun gıda fiyatları olduğuna işaret ederek Gıda Komitesi'ni toplantıya çağırdığını söylemiş, "ciddi tedbir almamız lazım, alacağız" demişti.

SWAP MEKANİZMASI ETKİN KULLANILIYOR

TCMB'nin swap mekanizmasını çok etkin olarak kullanmaya başladığını ve hatta bunu daha önceden kullanması gerektiğini kaydeden Ertem, bu enstrümanların bankanın araç bağımsızlığının en büyük işareti olduğunu belirtti.

Ertem, "TCMB'nin araç bağımsızlığı olup olmadığı tartışılıyor. Araç bağımsızlığı olmayan bir merkez bankası bu kadar farklı çeşitlilikte aracı bu kadar kısa sürede ortaya çıkarabilir miydi? TCMB'nin araç bağımsızlığının sonsuz ispatı da budur" dedi.

Bankacıların pratikte bir swap işlemi olarak adlandırdıkları bu adım TCMB'nin bankalara TL karşılığı önceden belirlenmiş bir vadede ve faiz oranı ile döviz sağlaması, vade sonunda da ilgili miktarların yeniden iadesi olarak biliniyor.