Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2011 19:48
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, maaşını soranlar bulunduğunu belirterek, “Benim maaşım 8 bin 500-9 bin (TL) arasında gider gelir” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Lefke Avrupa Üniversitesi'nin (LAÜ) Lefkoşa Golden Tulip Otel'de düzenlediği “Politika Okulu ve Türkçe Konuşma Okur Yazarlığı Sertifika Programları”nın açılış konferansını verdi.Konuşmasında maaşını da açıklayan Eroğlu, “maaşını soranlar olduğunu, bunu da bu arada söylemek istediğini” belirterek, “Benim maaşım 8 bin 500 ile 9 bin arasında gider gelir” ifadesini kullandı.
Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda onuruyla yaşamak istediğini, bunun için de onurlu bir anlaşma yapması gerektiğini vurguladı.Son zamanlarda yaşanan eylemlere de değinerek, bazı küçük grupların bu eylemlerin amacını saptırdığını ifade eden Eroğlu, “KKTC'nin varlığı olmasaydı bugün eylemcilerin kullandığı demokratik haklar da olmayacaktı” diye konuştu.
Eylemlerde atılan sloganları hoş bulmadığını ve Türkiye'den bazı tepkiler geldiğini belirten Eroğlu, eylemin herkesin hakkı olduğunu, özellikle sendikaların hak arayışı içinde eylem yapabileceğini, ancak bunlar arasına sızan küçük bir azınlığın attığı sloganlar, taşıdıkları pankartların üzücü olduğunu ve bunları benimsemediklerini vurguladı. Eroğlu, “Temennim bu düşünce içinde olan insanların bu düşüncelerden vazgeçmesidir” dedi.
KKTC'nin Türkiye'nin güvencesinde, korkmadan yaşama özgürlüğünü tattığını belirten Eroğlu, şöyle konuştu:
“Böyle bir ortamda Anavatan Türkiye'ye karşı bazı tepkiler ortaya koymak, özellikle slogan ve pankartlarla halkımızı yanlış düşünce içine sokmaya çalışmak hoş değildir. Arkadaşlarımızın, her söze bir söz olabileceği düşüncesiyle hareket etmesi gerekir. Kıbrıs Türk halkı onuruyla mücadele etmiştir. Onurluyla yaşamaktadır. Dolayısıyla onurumuza da tabii ki leke sürdürmeyiz.”
KIBRIS MÜZAKERELERİ
Eroğlu, Kıbrıs müzakereleri konusunda ise Rum tarafının zamana oynadığını ifade ederek, karşılıklı suçlamalarla bir yere varılamayacağını kaydetti. Eroğlu, “Ben bugüne kadar gereken esnekliği gösterdim. Aynı esnekliği Rum tarafından da bekledim, ancak onlarda öyle bir esneklik yok” dedi.
Yıllardır süren müzakerelerde masadan ve anlaşmadan kaçan tarafın hep Rum tarafı, çözümü isteyen tarafın ise Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurgulayan Eroğlu, Rum tarafının zamana oynadığını, bugüne kadar “Yönetim ve Güç Paylaşımı”, “AB” ve “Ekonomi” başlıklarını görüşebildiklerini anlattı.
26 Ocak'taki Cenevre Zirvesi'ne Türk tarafının, BM Genel Sekreteri'nin talebi olan “pratik planla” gittiğini, ancak Rum tarafının plan yerine görüşmelerin devamından yana tutum sergilediğini belirten Eroğlu, Rum tarafının süreci ilk bakışta 2013'e götürecek şekilde zamana oynamaya çalıştığını söyledi.
“RUM TARAFI KABUL ETMEDİ”
Eroğlu, mayısda Rum tarafında ve haziranda da Türkiye'de yapılacak seçimlere atıfta bulunarak, Türk tarafının sunduğu pratik planın hayata geçmesi halinde Mart ayına kadar sürecin olumlu veya olumsuz sonlanması gerektiğini, ancak Rum yönetiminin bu öneriyi kabul etmediğini kaydetti.
Rum tarafıyla görüşmelerin gerek liderler, gerek temsilciler düzeyinde sürdüğünü, “Mülkiyet” başlığını görüşürken yaptıkları çalışma neticesinde ortaya iade, takas, tazminatı öngören bir çözüm formülü koyduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, ancak Rum yönetiminin buna da karşı çıktığını anlattı.
“TEK ULUSLARARASI KİMLİK... AMA KURUCU DEVLETLER YOK SAYILAMAZ”
Eroğlu, “kurulacak olası federal devletin tek uluslararası kimliği olacağını, ancak kurucu devletlerin de yok sayılamayacağını” belirterek bu konuda İsviçre Anayasası'ndan ve bazı konularda da Belçika Anayasası ile ayrıca Annan Planı'ndaki bazı cümlelerden faydalandıklarını kaydetti.Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamı konusundaki kararlılıklarını da dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:
“Neticede, birbirimizi suçlama noktasına gelirsek bir yere varamayız. Birbirimizi suçladığımız sürece karşımızdaki Rum'un temsilcisinin elini güçlendiririz. Ben bugüne kadar anlaşma konusunda gerekli esnekliği gösterdim. Aynı esnekliği Rum tarafından da bekledim ancak onlarda öyle bir esneklik yok.”
Eroğlu, anlaşmanın acı tarafları da olacağını ve tarafların bu acıyı da paylaşması gerekeceğini ifade ederek, “Acılar Türk tarafına, tatlılar Rum tarafına derseniz anlaşma olmaz” dedi.
Kıbrıs Türk tarafının uzlaşmadan yana olduğunu ve uzlaşma isteyen taraf olduğunun BM Genel Sekreteri tarafından da tescil edildiğini kaydeden Eroğlu, “anlaşma olsun da nasıl olursa olsun” anlayışı içinde olamayacaklarını kaydetti.Eroğlu, müzakerelerin sonsuza kadar süremeyeceğini, Türk tarafının takvim istediğini, ancak Rum tarafının buna da karşı çıktığını belirtti.