Ermenek’teki madende facianın izleri ilk günkü gibi
Güncelleme Tarihi:
KARAMAN’ın Ermenek İlçesi’nde geçen yıl 28 Ekim günü eski ocakta biriken suyun basması sonucu 18 işçinin hayatını kaybettiği Has Şekerler Madenciliğe ait linyit ocağında meydana gelen facianın üzerinden bir yıl geçti, ancak izleri hala ilk günkü gibi tazeliğini koruyor. Madende mahsur kalan oğlu için "Oğlum yüzme bilmezdi" sözüyle yüreklere kazınan Ayşe Gökçe ise facianın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra, "Bugüne kadar oğlum hiç rüyama girmedi. Çok ağladığım için rüyama girmediğini söylüyorlar. Ağlaya ağlaya gözlerim görmez oldu" dedi.
Geçen yıl bugün Ermenek’e bağlı Pamuklu Köyü Cenne Mevkii’ndeki Has Şekerler Madenciliğe ait linyit ocağından acı haber geldi. Eski ocakta biriken suyun basması sonucu 18 işçi mahsur kaldı. 38 gün süren kurtarma çalışmaları sırasında 18 işçinin cenazeleri farklı zamanlarda ocaktan çıkartıldı. Facianın ardından maden ocağında üretim durduruldu. Aradan geçen bir yıla rağmen rödovans anlaşmazlığı nedeniyle ocağın hukuki durumu henüz netleşmediği için üretim halen başlamadı.
Madende boğularak can veren işçi Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe Gökçe ise, "Hala oğlumun özlemiyle yaşıyorum. Arada sırada mezarını ziyaret ederek dua okuyorum. Ağlıyorum ve biraz oturduktan sonra geri geliyorum. Elimden başka bir şey gelmiyor” dedi.
KEŞKE ÇOCUĞUMUN YANINA BEN DE GİTSEYDİM
Göz yaşlarına hakim olamayan acılı anne Ayşe Gökçe, ”Bugüne kadar oğlum hiç rüyama girmedi. Çok ağladığım için rüyama girmediğini söylüyorlar. Ağlaya ağlaya gözlerim görmez oldu. Giden gidiyor. Keşke çocuğumun yanına ben de gitseydim” diyerek oğluna duyduğu özlemi anlattı.
GİTME DEDİM AMA GİTTİ
Recep Gökçe ise, ”Oğlum hayatını kaybedeli bir yıl oldu. Acımız hiç dinmedi. Acı içimizden hiç çıkmıyor. Elimizden bir şey gelmiyor. Tek yapabildiğimiz haftada 2-3 kez mezarını ziyaret etmek. Onu çok özlüyoruz. Yaşantımız bir şekilde devam ediyor. Eşimle bazen gülüyor, bazen ağlıyoruz. Olay olduğu gün evin köşesinden dönerken ’Oğlum gitme. Vazgeç. Zaten 5 yıldır gidiyorsun. bir tarla satalım borcun varsa ödeyelim.’ dedim. Ama ’Baba ben burada ne yapacağım. Çalışmadan vakit geçiremem’ diyerek gitti. Öğlene doğru da madenin göçtüğü haberi geldi. Oğlum eve dönemedi” dedi.
İZLER İLK GÜNKÜ GİBİ
Faaliyeti durdurulan madende aradan bir yıl geçmesine rağmen facianın izleri ilk günkü gibi tazeliğini koruyor. Terk edilmiş bir görüntüye sahip olan madende 38 gün süren kurtarma çalışmalarına katılan madencilerin ve ekiplerin kullandığı yerlere atılmış eski baretler, gaz maskeleri ve eldivenler dikkat çekiyor. Girişi brandayla kapatılan madenin kömür vagonlarını çekmek için kullanılan vinç bölümünde ise hala Kızılay’a ait battaniyeler göze çarpıyor.
AÇILMAMIŞ SULAR DURUYOR
Kurtarma ekiplerinin ve ailelerin içmesi için gönderilen açılmamış pet kutulardaki sular ise hala maden sahasında duruyor. Üzerindeki yazıları silinmesine rağmen açılmadan bekleyen sular adeta zamana meydan okuyor. Brandayla kapatılan madenin girişindeki içerde dolan suyu çekmek için kullanılan su boruları da yaşanan facianın izleri arasında yer alıyor.
SOYUNMA ODALARI ESKİ KIYAFETLERLE DOLU
Facia meydana gelmeden önce çalışan ve hayatını kaybeden madencilerin kullandığı soyunma odaları da baretler ve eski kıyafetlerle dolu. Kurtarma çalışmaları sırasında maden işçilerinin giydiği tahmin edilen kıyafetler toplu halde yerlerde atılmış durumda duruyor. Soyunma dolaplarında ise yine madencilerin korunma amaçlı taktıkları baretler bulunuyor.