Erken tatil şaşkınlığı

2014’ün ilk 3 ayını hedeflerinin gerisinde kapatan Pronto Tour, 2015’te atağa kalktı. 2015’in ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre ciroda yüzde 60, kişi sayısında yüzde 70 büyüme gösterdi. İlk çeyrekteki hızlı büyümenin etkisiyle 2015’in tamamında yüzde 25 büyüme hedefi koyan Pronto Tour, kötü geçen geçen sezonun ardından dünyadaki büyük tur operatörleri ile rekabet edebilmek için Çin ve ABD gibi ülkelerden de yurtdışında yaptıkları kültür turlarını satmayı hedefliyor.

ORTALAMA 89 GÜNE ÇIKTI

Geçen yıl yaşanan ‘17 Aralık olayları’ ve yapılan seçimler sebebiyle belirsizliklerle dolu bir yıl geçirdiklerine değinen Pronto Tour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, “Bu yıl ise tam tersi bir durum yaşanıyor. Ekonomik göstergelerde bir iyileşme olmamasına rağmen erken rezervasyon satışlarımızda patlama yaşandı. Geçen sene ileriye dönük satışlar ortalama 58 günde kalırken, bu sene ortalama 89 güne çıktı” dedi. ‘Ekonomik göstergeler daha iyi olmamasına rağmen erken rezervasyon satışlarının neden bu kadar arttığı’ sorumuza cevap veren Onaran, “Bunun nedenini ben de açıklayamıyorum. Bu yılda önemli bir seçim var ama satışlarımız geçen yıldan daha iyi gidiyor. İnsanlar artık herhalde ‘ben ileriye dönük problem yaşamam’ diye düşünüyor” ifadelerini kullandı.

RAKİBİMİZ DEVLER OLMALI

Global bir tur operatörü olmak için Türkiye’den yaptıkları turları dünyanın dört bir yanından yapmaları gerektiğinin altını çizen Ali Onaran şöyle konuştu: “Çin’den ABD’ye kadar her yerden turlarımızı düzenlemeyi hedefliyoruz. Dünyadaki büyük tur operatörlerinin yüzde 90’ı deniz, kum, güneş satıyor. Biz ise kültür turlarımızla ön plana çıkıyoruz. Rakiplerimizden bu şekilde ayrılıyoruz.” Türkiye’deki tur operatörlerinin güçlü olmazsa dünya devleri ile kapışamayacağına vurgu yapan Onaran, “Bunun için katma değeri yüksek ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Tatilcileri herhangi bir ülkede bir şehre bırakıp sizi tatile getirdik demiyoruz. İtalya’ya götürdüysek oranın kültürüne varmalarını sağlıyoruz. Eğer yaptığımız işi iyi pazarlayabilirsek dünyanın her yerinde turlarımız satabiliriz. Özellikle yurtdışında yaptığımız turlarda belli bir güce ulaştık. Eğer Türkiye dışından da satış yapmaya başlarsak dünyadaki büyük tur operatörleri ile kapışabiliriz. Türkiye’deki operatörlerin birbirlerini rakip görmemesi gerekiyor. Rakiplerimizi dünya devler olmalı” ifadelerini kullandı.

Katma değeri yüksek turlar

PRONTO Plus markaları ile katma değeri yüksek ve istisnai turlar düzenlediklerine değinen Ali Onaran, “Herkes Japonya’ya tur düzenliyor ama biz kiraz çiçekleri mevsiminde oraya insanları götürüyoruz. Nepal-Tibet turlarında Fotoğrafçı Mehmet Turgut ile fark yaratmaya çalışıyoruz. Trans Sibirya turlarında vagon kiralayıp bir gün otelde bir gün burada konaklama yaptırıyoruz. İnsanlara farklı deneyim imkanı sunuyoruz. Ruanda’ya tematik turlar düzenliyoruz. Küçük şeylere dokunuyoruz. 4-5 aydır bu tip turlara yoğunluk gösterdik ve yok satıyoruz. Çok zor bir iş yapıyoruz. Pahalı turlar olduğu için bir sefer istenilen kişi sayısına ulaşılmazsa çok büyük zararlar ortaya çıkabilir. Hedefimiz bu alanda 1 milyon Euro ciroya ulaşmak” dedi.

Antalya otelleri için zor bir yıl

EĞER herhangi bu yıl radikal bir şey yaşanmazsa, ekonomik göstergeler de daha yukarılara çıkmazsa Türk pazarına yönelik turizmin büyüyeceğine değinen Onaran, “Bu sene bir sınav veriliyor. Özellikle Antalya otelleri için. Rus pazarından dolayı açıkta kalan odaları doldurmaya çalışıyorlar. Eğer fiyatlarını erken rezervasyonun altına çekerek, yaz satış fiyatlarını düşürürlerse sektörde negatif bir etki yaratılır. Çünkü insanlar gerçekten erken rezervasyonla indirimli aldıklarına inanıyor. Erken rezervasyon sayesinden sektör geleceğini görebiliyor. Otellerin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor. Antalya’yı zor bir dönem bekliyor. Mayıs ayı çok garip olacak. Temmuz, Ağustos doluluklarında problem yok. Ancak Mayıs ve Hazirandaki boşlukları fiyat kırmadan geçirmeliler. Müşteri az, oda fazla olunca fiyat kırma düşüncesi ortaya çıkıyor. Otelcileri zor bir tatil dönemi bekliyor” diye konuştu.

Charlie Hebdo etkisi

FRANSA’dan, Bodrum ve Kıbrıs’a geçen yıl 10 bin Fransız turist getirdiklerine değinen Ali Onaran, “Ancak bu sene yüzde 30’luk bir düşüş yaşanıyor. Özellikle Charlie Hebdo saldırısı sonrası Fransa’dan müslüman ülkelere giden sayısında ciddi bir azalma var. Bu düşüşü Latin Amerika ve Güney Afrika’dan gelecek turistlerle kapatmayı amaçlıyoruz. Ancak asıl önemli olan kişi sayısı değil. Hep gelen kişi sayısı üzerinden turizmi değerlendiriyoruz. Bu yanlış bir değerlendirme yöntemi. Önemli olan gelen turistin ne kadar para harcadığıdır. Otelin odasının maliyeti 100 lira iken 90 liraya satıp doldurursan hiçbir anlamı olmaz. Bu sürdürülebilir bir yöntem değil” dedi.