Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2010 13:27
Türkiye'nin artık her potansiyelinin kendi içerisinde harekete geçtiğini ifade eden anayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, “ Türkiye toplamda ekonomisini büyütmektedir" dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 2002 yılında 230 milyar dolarlık bir üretim hacmine sahip olan Türkiye'nin bugünlere geldiğimizde 700 milyar dolarlık bir üretim hacmini aştığını bildirdi.Bakan Ergün, Aksaray'da ilk olarak Vali Orhan Alimoğlu'nu makamında ziyaret etti. Aksaray ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ergün, kentin, sanayileşmesini ciddi manada ilerleten, turizm ve tarım potansiyeli yüksek bir il olduğunu belirtti.
Türkiye'nin artık her potansiyelinin kendi içerisinde harekete geçtiğini ifade eden anayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, “Turizm, tarım, sanayi potansiyeli harekete geçmiştir. Bu, Türkiye'nin, bütün illerden kaynaklanan büyümesini ortaya koymaktadır. Türkiye toplamda ekonomisini büyütmektedir. 2002 yılında 230 milyar dolarlık bir üretim hacmine sahip olan Türkiye bugünlere geldiğimizde 700 milyar dolarlık bir üretim hacmini aşmıştır. Fert başına milli geliri 3 bin 500 dolardan 10 bin
dolar seviyelerine ulaşmıştır. Bu üretim Anadolu'nun bütün şehirlerine yansımaktadır. Aksaray'ın da bunda önemli bir katkısı olduğunu görüyoruz” dedi.
Ergün, 2002 yılında Türkiye'nin ihracatının 36 milyar gibi bir rakamdan 132 milyar
dolar seviyesine ulaştığını belirterek, bütün illerin tek tek bu ihracat potansiyeline ulaştığını gördüklerinin altını çizdi.En büyük zenginliğin müteşebbis girişimci zenginliği olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, Türkiye'nin zenginliğinin müteşebbisle artacağını, onların önündeki engelleri kaldırmayı amaçlarını belirtti.
Ergün, amaçlarının demiryolları inşa ederek Anadolu şehirlerini liman şehirlerine bağlamak, doğalgazı yaygınlaştırmak, yatırım için bedelsiz arsa tahsisi, vergide indirim yapmak ve sigorta primleri ile ihracata destek vermek olduğunu, Türkiye'nin bunlarla güvenli ve istikrarlı bir ülke haline getirilmesi gerektiğini anlattı.
BUGÜNE KADARKİ EN KAPSAMLI DEĞİŞİKLİK
12 Eylülde yapılacak referanduma da değinen Bakan Ergün, şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda bugüne kadarki en kapsamlı değişiklik yapılmak üzere... Ve bu değişiklik, bu Türkiye'nin siyasi ve hukuki alt yapısını 21. yüzyıldaki ilerlemesine uygun bir hale getirmektedir. Tek tek maddelerin ülkemize neler kazandırdığı, siyasi, hukuki altyapımızı nasıl güçlendirdiği, ekonomik gelişmemizi nasıl hızlandıracağı, iş dünyamıza neler kazandıracağı üzerinde durulmalıdır. Toplum da o zaman sağlıklı bir karar vermiş olur. Hukukunuz eksik olsun, demokrasiniz, insan hakları ve özgürlükleriniz, isterse bütün arsalar bedava olsun; o ülkede ilerlemeye katkı sağlayan en önemli unsur hukuki ve siyasi altyapıdır. Türkiye'nin sahibi olan millet bu referandumda son sözü söyleyecektir. Son sözü o söylesin, isterse bizim hoşumuza gitmeyen bir şey söylesin.”
İHRACAT-İTHALAT RAKAMLARIBir gazetecinin, “Temmuz ayında, 2009'un aynı ayına göre oluşan ihracat ve ithalat rakamlarını Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Bakan Ergün, Türkiye'nin dışa açık bir ekonomiye sahip olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin bir yandan dünyanın 170-180 ülkesine ihracat yapan, bir yandan da ara malları ithal eden bir ülke olduğunu ifade eden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla ekonomik aktivitelerin hızlandığı zamanlarda ihracatta da ithalatta da artış yaşanabilir. Önemli olan bunların dengeli şekilde devam etmesidir. ihracatın ithalatı karşılama oranını artırabilmemiz önemlidir. Ortaya çıkan cari açığın finanse edilebilir olması, sürdürülebilir olması önemlidir ve bunun kadar önemli olan da 'hangi alanlarda cari açık ortaya çıkmaktadır?' Yani ihracat ithalat dengesi hangi noktalarda bozulmaktadır? Bunların süreç içerisinde doğru tespit edilip o alanlardaki eksiklerimizi gidermemiz gerekmektedir. Mesela Türkiye, makine sektöründe önemli bir ihracatçıdır, dünyanın birçok ülkesine 10 milyar dolardan fazla AB kalitesi ve standartlarında makine ihraç eden bir ülkedir. Aynı zamanda 20-22 milyar dolar da makine ithal eden bir ülkedir. Yatırımcı, üretimde kullandığı makineleri yurt dışından ithal etmektedir. Yani 10-12 milyar dolar cari açık verdiğimiz sektörlerden biri makine sektörüdür.
Ancak bu sektördeki 20 milyar dolarlık bu ithalata baktığımızda bunun yüzde 70'inin Türkiye'den sağlanabileceği görülmektir. Türkiye makine sektörü bunu karşılayabilecek güçtedir. Onun için makine tedarikçilerine yatırım yaparken, yurt dışından makine ithal eden yatırımcılara diyoruz ki; önce Türkiye'de üretilen makinelere yönelin. Türkiye'de makine sektöründeki 10-12 milyar dolarlık cari açığı minimum seviyeye indirmiş olalım. Bu potansiyelimiz var, bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir.”