Güncelleme Tarihi:
Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin ‘TEİAŞ) hastanenin yapıldığı 2002 yılında Esenyurt Belediyesi’ni uyarıp inşaatın ruhsat alanı dışına taştığını bildirerek, “Bu tecavüz nedeniyle can ve mal emniyeti kalmamış olup yangın tehlikesi mevcuttur” diye haber verdiği anlaşıldı. Ne var ki belediye görevlilerinin 11 yıl boyunca yıkıma gitmediği belirlendi. Buna rağmen İçişleri Bakanlığı, “Yargı kararları nedeniyle yıkılamadı” diyerek, belediyecilere soruşturma izni vermedi. Bakanlık yanıtında ikinci bir skandal daha gün yüzüne çıktı: Belediye, Eroğlu’nun ölümünden sonra yıkım için harekete geçmiş.
Esenyurt’taki özel bir hastanenin dış cephesindeki iki harf yere düşünce Haydar Sakcı ve Eren Eroğlu tamir için çağrıldı. TDS şirketinde çalışan iki işçi 31 Ekim 2013’te çatıda tamirata başladı. Ellerindeki altı buçuk metrelik merdiveni toplamak isterken, üç buçuk metre üzerlerinden geçen yüksek gerilim hattından cereyan sıçradı. Merdiveni tutan 17 yaşındaki Eren Eroğlu öldü, Haydar Sakcı yaralandı.
TEİAŞ 11 yıl önce uyarmış
Ambarlı-Davutpaşa hattının 1975 yılında enerjilendirildiği, binanın hatta yaklaşılmaması gereken beş metrelik sınırı aştığı saptandı. Bu hattın, binanın çatısından iki buçuk metre yüksekten geçtiği belirlendi. Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Akboğa ve Çevre Şehircilik ve İmar Müdürü Faruk Dedeoğulları‘nun da aralarında olduğu yedi kişiye ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan dava açıldı.
Bu arada TEİAŞ‘ın Esenyurt Belediyesi’ne hastanenin yapıldığı 2002’de yazıyla uyardığı anlaşıldı. TEİAŞ’ın 6 Kasım 2002 tarihli yazısında, “Uğur Karahan (hastane sahibi) tarafından tehlikeli biçimde inşaat yapıldığı tespit edilmiştir” deniliyor. İnşaatın irtifak hakkına tecavüz ettiği vurgulanarak, şöyle devam edildi:
“İnşaat, irtifak hakkımıza yataydan tamamını, düşeyden 1.55 ve 3.3. metre tecavüz etmiş durumdadır. Bu tecavüz nedeniyle söz konusu alanda can ve mal emniyeti kalmamış olup yangın tehlikesi de mevcuttur. Tecavüzlü inşaatın bulunduğu mahalde can ve mal emniyetinin tekrar sağlanması ve yangın tehlikesinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınarak en geç on gün içinde neticenin müdürlüğümüze bildirilmesini arz ederiz.“
Yazıya rağmen 2002’den Eroğlu’nun öldüğü 2013’e kadar yıkım işlemi yapılmadığı saptandı. Aralarında eski belediye başkanı Gürbüz Çapan ve Necmi Kadıoğlu’nun da bulunduğu 15 belediye yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulunuldu. İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermedi. Bu kararda, hastane sahiplerinin başvuruları sonucunda yürütmenin durdurulması ve iptal kararları verilmesi nedeniyle yıkım kararlarının uygulanamadığı ifade edildi. Ancak belediyenin aldığı tüm yıkım kararlarının 2014’ten sonra olduğu anlaşıldı. Eroğlu Ailesi’nin avukatları karara itiraz etti. İtirazda, “Belediyenin ölüm gerçekleştikten sonra yürüttüğü bir dizi idari eylem doğal olarak öncesindeki yasaya aykırılıkları düzeltmeyecektir” denildi.
Yüksek gerilim hattını yazmamışlar
Öte yandan, İl Sağlık Müdürlüğü’nce Ereoğlu’nun ölümünden beş ay önce hastanede denetim yapıldığı de belirlendi. Dr. Dilek İnan ve teknisyen Ruhi İşler tarafından düzenlenen Çevre Sağlığı Değerlendirme Tutanağı’nda yüksek gerilim hattından söz edilmediği anlaşıldı. Buna karşın İl Sağlık Müdürlüğü, “İbare mevcut durumu yansıtmamakla beraber kasıt içermiyor, ölümle bir illiyeti bulunmuyor” diye soruşturma izni vermedi.