Güncelleme Tarihi:
Uzun Mehmet'in taş kömürünü buluşunun 185. yıl dönümü dolayısıyla Ereğli ilçesinde tören düzenlendi. Kestaneci Mahallesi'ndeki Uzun Mehmet Anıtı önünde gerçekleştirilen törende saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, madenciliğin dünyanın en zor ve en riskli mesleği olduğunu belirterek, taş kömürünün sanayinin vazgeçilmez enerji kaynaklarından biri konumunda bulunduğunu ve ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. Soma ve Ermenek'te yaşanan maden kazalarının yürekleri yaktığını ifade eden Alabaş, şöyle konuştu:
3 ŞEHİR ÇIKARACAK BİR İLE DÖNÜŞTÜ
"Uzun Mehmet'in kömürü buluşuyla bölgenin kaderi değişmeye başladı. 1848'de kömür üretiminin başlamasıyla hızla gelişmeye başlayan bölgemiz, köyden mahalleye, mahalleden 3 şehir çıkaracak bir ile dönüştü. Yabancı ülke ve şirketlerin sömürüsünü yaşadık. Kurtuluş Savaşı'nı gördük ve yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişmesine büyük katkı verdik. Bizler yer altında doğayla savaştık ve 5 bine yakın maden şehidimiz var. Bölgemizde kurulan Erdemir, Kardemir ve Çatalağzı termik santralleri gibi iş yerlerinde iş kazalarında arkadaşlarımızı kaybettik. Başta Uzun Mehmet olmak üzere hepsini rahmetle anıyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) üretimini artırması için önerilerimizi anlatıyoruz. Hükümet bu hafta içinde ekonomik programını açıklayarak kendi kaynaklarımızın değerlendirileceğini, ithalatın azalacağını ifade etti. Oysa biz yıllardır hükümeti ve ilgi bakanlıkları uyarıyoruz. Yılda 4-5 milyar doları, dışarıya vermekten vazgeçmek mecburiyetindeyiz." Ülkenin kömüre ihtiyacı bulunduğuna dikkati çeken Alabaş, " TTK'nın işçi açıkları en kısa sürede giderilmelidir. 'Yer altında taşeron olmaz' dedik, kar mantığıyla kömür üretimi yapılamayacağını ve görülmedik kazalara yol açabileceğini ifade ettik. İlgili bakanlıklar ve hükümet bu politikada ısrar etti. Artık Zonguldak ve Türkiye gerçeğini görmek zorundalar. zaman geçirilmeden dönmek zorundalar" ifadesini kullandı. Ereğli Belediye Başkan Vekili Reşat Latif de taş kömürünün bölgenin kalkındırılmasında ve kent kimliği kazanmasında en önemli temel değerlerinden olduğunu kaydetti Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan, Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay, kurum ve kuruluş temsilcileri ile vatandaşların katıldığı törende, okullar arasında düzenlenen şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödül verildi.
UZUN MEHMET’İN ÖYKÜSÜ
Uzun Mehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yılları arasında geçiyor. Öyküde, Uzun Mehmet'in kömürü buluşu şöyle anlatılıyor: “Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir. Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer. Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür."