Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası’nın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, videokonferansla yapılan TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda önemli mesajlar verdi. Yüksek faizin etkilerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek faiz sebebiyle üretimin, ticaretin, ihracatın, istihdamın temsilcileri olan sizler sahada yaşananların tercümanı olarak karar vericilere yol gösteriyor, ışık tutuyorsunuz. Yüksek faizle bizler gerçek manada yatırım yapabilir miyiz, istihdam üretebilir miyiz, mümkün değil. Üretim yapabilir miyiz, o da mümkün değil. İhracata yönelik ciddi adımlar atabilir miyiz, o da mümkün değil. Öyleyse bizim bu noktada çok daha dikkatli olmamız lazım. Yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz gerekiyor. Bunun için ekonomiyle ilgili her konuda iş dünyasıyla istişare etmeye özel önem veriyoruz. Aldığımız her kararda sizlerle birlikte oluşturduğumuz ortak akıldan faydalanıyoruz. Birçok işadamı ile oturup konuştuğumuzda nasıl battığını, bittiğini anlatırken hep bana şunu söylerlerdi. ‘Beni faiz batırdı, beni faiz bitirdi, şu kadar faiz ödedim, ödüyorum’ bunu söyleyen insanlara zulmetmek doğru mu? inşallah biz bunları tersine çevireceğiz” dedi.
YENİ BİR DÖNEM
Çıkartılan engelleri birer birer aşarak, hedeflerine doğru yürümeye devam edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek faizden arındırılmış, istihdamdan finansmana, nakit akışından teşviklere kadar sizlerin ihtiyaç duyduğu destek paketlerini hayata geçirdik. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. Artık çok daha güçlü şekilde üretime, yatırıma, istihdama ve ihracata odaklanmamız gerekiyor. Elbirliğiyle bu sıkıntılı dönemi de tıpkı öncekiler gibi geride bırakıp büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız. Sizlerden müteşebbisimizin, üreticimizin yanında bir Cumhurbaşkanına ve yönetime sahip olduğunuzu asla unutmadan gayretinizi arttırmanızı, azminizi güçlendirmenizi istiyorum. Salgının ortaya çıkardığı değişim süreciyle dünya ile birlikte Türkiye de yeni bir döneme giriyor. Ülkemiz yatırımın, üretimin ve ticaretin yükselen merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız. Bir süredir çalışmalarını sürdürdüğümüz hukuk ve ekonomi reformları işte bu yeni dönemin hazırlıklarıdır” diye konuştu.
PİYASA EKONOMİSİ KURALLARINA UYARAK
"Mali disiplini koruyarak kamu finansman kalitesini arttırarak, yapısal ve mikro reformları hayat geçirerek, değişim çizgisinden sapmayarak büyüme ve istihdam odaklı bir anlayışla yollarına devam ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Önümüzdeki sorunları piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde çözeceğiz. Salgının önüne geçmek için aldığımız tedbirlerin yol açtığı sıkıntıların elbette farkındayız. Devlet olarak elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanarak, bu sıkıntıları azaltmanın gayreti içindeyiz. İnşallah önümüzdeki yıl tüm bu zorlukları geride bırakmış olarak bu günleri acı bir tebessümle yad edeceğiz."
‘ŞAHLANIŞ DÖNEMİNE GİRİYORUZ’
Türkiye'nin en köklü demokrasi ve ekonomi reformlarını gerçekleştirmiş bir yönetim olarak gelecek dönemde ihtiyaç duyulan değişimleri hayata geçirmenin de kendi görevleri olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Temelini attığımız, tabiri caizse kaba inşaatını tamamladığımız binamızı artık nihai hale getirecek atılımın eşiğindeyiz. İnşallah ülkemiz, hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor. Yerli ve uluslararası yatırımcılar için her anlamda en uygun şartları sağlamaya devam edeceğiz. Üretim, istihdam, ihracat ve büyümede ülkemizin olumlu yönde ayrıştığını göreceğiz” ifadelerini kullandı.
HEDEF TEK HANELİ ENFLASYON
Eylül ayına ilişkin gelen öncü verilerle, üçüncü çeyreği güçlü bir büyümeyle kapamanın artık kesinleştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eylül ayında sanayi üretimimiz hem aylık hem yıllık bazda artarak önemli bir başarıya imza attı. Sanayi ve ticaret sektöründeki adımlarla inşallah hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi eylül ayında yıllık yüzde 26.2 arttı. Bütün bunlarla beraber salgının yol açtığı ve halen devam eden kimi zorluklara rağmen yılı da pozitif bir büyümeyle bitireceğimize inanıyorum. Fiyat istikrarını ve finansal istikrarı birlikte sağlayacağız. Bunun için enflasyonla mücadele de en önemli önceliğimizdir. Hedefimiz bir an önce tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmaktır.”
‘İŞ ÂLEMİ ÖNÜNÜ GÖRMEK İSTER’
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “Verdiğiniz demeçlerle pozitif bir ortam oluştu. Moraller yükseldi. Kurumsal yapının ve hukuk sisteminin güçlendirileceğine, reformlara hız verileceğine yönelik mesajlar, iş dünyasında gayet olumlu karşılandı. Yatırımcı dostu, şeffaf ve öngörülebilir politikalarla, Türk Lirası’nın destekleneceğini açıklamanız da ayrıca önemlidir. Yine sizin özellikle vurguladığınız şekilde, fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrarla Türkiye, tempolu büyüme sürecini yeniden yakalayabilecektir. Zira iş âlemi, önünü görmek, ileriye bakarak hesap yapabilmek ister” diye konuştu.
‘KISA ÇALIŞMAYA’ 20 MİLYAR TL
Tüm dünyada toplum sağlığını ve günlük hayatı olumsuz etkileyen COVID-19 salgını, çalışma hayatını da sekteye uğrattı. Salgının işletmeler ve istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmek için birçok ülke gibi Türkiye de önemli tedbirler aldı. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından mart ayında açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı ile işçi ve işverenler başta olmak üzere toplumun geniş kesimine ulaşıldı. Yardım, ödeme ve destekleri içeren pakette, ‘Kısa Çalışma Ödeneği’ ve ‘Nakdi Ücret Desteği’ uygulamaları etkin şekilde kullanıldı.
KOŞULLAR ESNETİLDİ
Salgının ortaya çıkardığı zorlayıcı sebep nedeniyle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az 4 hafta süreyle durdurulması üzerine ‘Kısa Çalışma Ödeneği’ ile sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlandı. Bu süreçte mümkün olduğunca fazla sayıda çalışanın Kısa Çalışma Ödeneği’nden yararlanması için önemli bir değişiklik yapılarak 600 gün olan ‘prim ödeme gün sayısı’ 450’ye, 120 gün olan ‘hizmet akdine tabi olma süresi’ de 60 güne indirildi. Bununla birlikte, istenen belge sayısı azaltıldı, prosedürler basitleştirildi, ödemeleri hızlandırmak adına da uygunluk tespit işlemi, ödemeden sonraya bırakıldı.
COVID-19 salgını sebebiyle koşulları esnetilen Kısa Çalışma Ödeneği ile 480 bin 659 işletmede 3.5 milyonu aşkın çalışana toplam 20 milyar lirayı aşkın ödeme yapıldı. Uygulama kapsamında kısa çalışma ödemesi yapılan işçilerin Genel Sağlık Sigortası primleri de karşılandı.