Erdoğan: Öncelikle küresel finansal sistem likidite dalgalanmasına karşı güçlendirilmeli

Erdoğan, basına kapalı gerçekleşen G-20 Toplantısı kapsamında düzenlenen “Büyüme ve İstihdam için Eylem Planı-Uluslararası Parasal Sistem Reformu” konulu çalışma oturumunda bir konuşma yaptı.

Konuşmasında bugün burada ortaya konulan Eylem Planı'nın, küresel ekonominin seyri açısından kritik önem taşıdığını belirten Başbakan Erdoğan, sadece planın hazırlanmasının ihtiyaç duyulan güvenin test edilmesinde yeterli olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Bu Eylem Planını işbirliği içerisinde ve kararlılıkla uygulayacağımızı da kesin bir dille ifade etmeliyiz. Gelişmiş ülkelerin, mali uyum planlarını, borç sürdürülebilirlik endişelerini giderecek bir çerçevede tasarlamaları ve uygulamalarını önemli buluyoruz. Bu noktada, küresel talebin desteklenmesi için cari fazla veren ülkelerin iç taleplerini artırmaları büyük önem taşıyor. Döviz kuru rejimlerinin esnek hale getirilmesi, bu sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesine önemli katkı sağlayacaktır. Kısa vadeli önlemleri uygularken, orta ve uzun vadeli tedbirlere de gereken önemi vermeliyiz. Bu çerçevede Eylem Planı'nın ülke bazında ihtiyaç duyulan yapısal reformları içermesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Ancak bu noktada, yapısal önlemlerimizi bir an önce somutlaştırıp, gereken adımları hızlıca atmamız gerektiğinin altını çizmek istiyorum. G-20 bünyesinde oluşturduğumuz 'Büyüme Çerçevesi Çalışma Grubu' yapısal reformların daha derinlemesine tartışılmasında, uygulamaların izlenmesinde ve sonuçların değerlendirilmesinde daha fazla rol almalıdır.”

Başbakan Erdoğan, küresel ekonominin sıhhati açısından, uluslararası parasal sistemdeki aksaklıkların giderilmesinin de büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Öncelikle, küresel finansal sistemi likidite koşullarında yaşanan dalgalanmalara karşı daha dayanıklı hale getirmeliyiz. Dış şoklara maruz kalan ülkelerin kısa vadeli likidite ihtiyaçlarını karşılayacak, öngörülebilir ve kolay erişilebilir araçlar oluşturulması önem arz etmektedir. Küresel finansal güvenlik ağlarının geliştirilmesine yönelik olarak G-20 ve Uluslararası Para Fonu bünyesinde yapılan çalışmaları faydalı buluyoruz. Uluslararası Para Fonu'nun gözetim fonksiyonunun genişletilmesine ilişkin çalışmaların, üyeler arasında mutabakat gözetilerek sürdürülmesi gerekmektedir. Bu hususta anlamlı bir ilerleme kaydedilmesi için, konunun ilgili çalışma grubunda daha derinlemesine tartışılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Son olarak, Uluslararası Para Fonu yönetim reformlarına hız kesmeden devam edilmesinin önemini vurgulamak istiyorum. Bu çalışmalar, Fonun gözetim fonksiyonunu daha etkin bir şekilde yürütmesi ve tüm ülkelerin sahipliğinin artırılması için önemlidir. Bu kapsamda, 2010 kota ve yönetim reformunun, haziran ayındaki Meksika Zirvesi'ne kadar yürürlüğe girmesini öneriyoruz. 2008 krizi sonrasında göstermiş olduğumuz işbirliği ruhuna yeniden ihtiyaç duyduğumuz kritik bir dönemde bulunuyoruz. Bu süreçte hızlı ve kararlı adımlar atmalıyız. Küresel ekonominin sıhhati için, her ülkenin üzerine düşeni yapmasının ve işbirliği ruhundan taviz verilmemesinin hayati önemi haiz olduğunu bir kez daha belirtiyorum.”