Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan Güney Kore’de düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi’nin son gününde dünya liderlerine yaptığı konuşmada Türkiye’nin nükleer yol haritasını açıkladı. Hedefin 2030’da elektrik üretiminin yüzde 10’unu nükleer enerjiden sağlamak olduğunu belirten Erdoğan, nükleer terörizmin de en önemli tehdit olduğunu söyledi.
Yüksek güvenliği sağlıyoruz
Zirvenin son gününde genel kurul oturumunda 53 ülkenin liderlerine seslenen Erdoğan, şöyle konuştu: “Liderler olarak bizlerin nükleer güç üretme programlarına kamuoyunun güveninin ve itimadının sağlanmasında öncelikli sorumluluğu bulunmakta. Bu hedefi yerine getirmek nükleer enerjinin bütün boyutlarında şeffaf ve açık bir yaklaşım gerektirmekte. Biz Türkiye’de Hükümet’in ulusal nükleer enerji programının uygulanmasında en yüksek nükleer güvenlik ve emniyet standartlarının sağlanmasına yönelik çabalarını tamamlayan ve destekleyen sanayi ortaklarıyla çalışıyoruz. Nükleer güvenlik ve emniyet standartlarımızın tutarlı olmasına gayret etmeliyiz.”
Hayati önem taşıyor
Güney Kore’de alınan önlemlerin nükleer enerjinin barışçıl kullanımına yönelik olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye gibi artan ulusal gereksinimlerini karşılamak amacıyla enerji arz kaynaklarına nükleer gücü dahil etme zorunluluğunda bulunan ülkeler için hayati önem arz etmektedir. Türkiye Avrupa’nın 6. Dünyanın 16. Büyük ekonomisi konumundadır. Güvenli, maliyeti düşük ve çevreye duyarlı enerji kaynaklarından istifade etmek, kalkınma stratejilerimizin odağını oluşturmaktadır. Türkiye iddialı bir nükleer güç programını başlatmıştır. Ülkenin enerji ihtiyacını sürdürülebilir şekilde karşılamak için bu programı kararlılıkla uygulayacaktır. Hedefimiz 2030 yılında elektrik üretimimizin yüzde 10’unu nükleer güç kaynaklarından sağlayacak duruma gelmektir.”
Standartları sağlayacağız
Nükleer güç programını uygularken ilgili uluslararası belgelere ve Uluslararası Nükleer Enerji Kurumu (UAEA) ilkelerine dayalı en yüksek emniyet ve güvenlik standartlarının sağlanacağını anlatan Erdoğan, “Yayınlanan raporlara göre küresel düzeyde nükleer madde stokları 120 bin nükleer silah ya da patlayıcı üretmeye yetecek miktarda. Bu maddelerin yüzde 60’tan fazlasının askeri programlarda kullanıldığı belirtiliyor” dedi.
En önemli tehdit
NÜKLEER enerji alanında yapılan çalışmalara dikkat çeken Başbakan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Askeri nükleer tesisler ve stoklar terör tehdidinden uzak değildir. Askeri amaçlı tesis ve maddelerle ilgili nükleer emniyet kaygılarını eşit ölçüde dikkate almak durumundayız. Nükleer terörizm küresel güvenlik ve istikrara yönelik en ciddi tehditlerden birini teşkil etmektedir. Nükleer ve radyoaktif maddelerin devlet dışı aktörlerin eline geçme ihtimalinin son derece olumsuz sonuçları tüm ülkeler için aynı ölçüde geçerlidir. Bu durum söz konusu tehdide karşı ortak hareket etmemizi gerekli kılmaktadır. Ulusal düzeyde yürüteceğimiz kararlı çabalar tek başına yeterli değildir. Bu çabaların nükleer terörizmle mücadelede etkin uluslararası işbirliğiyle güçlendirilmesi gerekir.”
Silahsızlanma ortak sorumluluğumuz
SİLAHLARIN azaltılması ve sonunda bertaraf edilmesi gerektiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, “Nükleer silah var olduğu sürece yetkisiz çevrelerin erişimi olasılığı dahil olmak üzere bu silahlarla bağlantılı risklerin de varlığını sürdüreceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Nükleer silahların azaltılması ve bertaraf edilmesi suretiyle küresel silahsızlanma hedefine ulaşmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Radyoaktif maddelerin yasadışı ticaretini ve diğer yasa dışı faaliyetleri önlemek amacıyla radyoaktif kaynakların fiziksel güvenliğini güçlendirmeye yönelik çabaları artırmalıyız” dedi. Başbakan Erdoğan, uluslararası yükümlülüklerini yerine getiren tüm ülkelerin nükleer enerjiden en geniş biçimde yararlanma haklarını desteklediğini belirtti.