Güncelleme Tarihi:
Erçel, "Enflasyondaki Gelişmeler ve 2001 Yılına Bakış" başlıklı yazılı açıklamasında, enflasyonda gelinen nokta konusundaki görüşlerini dile getirdi.
"Çeyrek yüzyıldır muzdarip olduğumuz yüksek enflasyonda sona hızla yaklaştığımıza inanıyorum" diyen Erçel, şöyle devam etti: "Elimize geçirdiğimiz bu tarihi fırsatı iyi kullanmak zorunda olduğumuzun bilincinin, toplumun tüm kesimleri tarafından iyi anlaşılması gerekliliğini özellikle ve özenle vurgulamak isterim.
Yapılan fedekarlığın boşa gitmemesi, programa olan inancımızın artarak sürmesi gerekliliği ile yakından ilgilidir."
Ocak ayında mevsimsel olarak enflasyon oranlarının yüksekliği göz önüne alındığında mevsimsellikten arındırılmış verileri incelemenin daha anlamlı olacağına dikkat çeken Erçel, mevsimsellikten arındırılmış verilere göre Ocak ayında Tüketici Fiyatları Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 1.7, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi'nin (TEFE) ise yüzde 1.1 arttığını bildirdi.
2000 yılındaki gelişmelerin enflasyona etkileri
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, 2000 yılının son çeyreğinde yaşanan gelişmelerin 2001 yılı enflasyonu için önemli bir belirleyici olacağını düşündüğünü bildirdi.
Erçel, "Enflasyondaki Gelişmeler ve 2001 Yılına Bakış" başlıklı yazılı açıklamasında, geçen yılın ikinci yarısında başlayan iç talep daralmasının, Kasım ayında gerçekleşen sermaye çıkışı ve yükselen kredi faizleriyle ivme kazandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu daralmaya yüksek mamul mal ve hammadde stokları ile giren özel imalat sanayi firmalarının 2001 yılı fiyat davranışlarınının önceki yıllara göre daha rasyonel olmasını beklemekteyiz."
Erçel, kur sepeti değişim oranının gittikçe yavaşlamasının, ABD Doları'nın Euro karşısında 2000 başlarındaki hızını kaybetmiş olmasının ve yükselen faizler sonucu artan tasarruf eğiliminin de 2001 yılı enflasyon beklentilerini olumlu yönde etkilediğini bildirdi.
Ocak ayı enflasyon rakamlarının detayları
Olumlu beklentilerinin, 2001 yılı Ocak ayı enflasyon rakamları ile de desteklendiğini vurgulayan Erçel, şunları kaydetti: "TÜFE'de 1990-2000 yılları Ocak aylarında gerçekleşen enflasyon oranları ortalama yüzde 6 iken, 2001 yılı Ocak ayı TÜFE enflasyonu yüzde 2.5 olarak gerçekleşmiş ve yıllık bazda enflasyon yüzde 35.9 düzeyine gerilemiştir.
Aynı şekilde TEFE'de de Ocak enflasyonu 1990-2000 yılları arasında ortalama yüzde 6.4 iken 2001 yılı Ocak ayında yüzde 2.3'e gerilemiş, yıllık bazda ise yüzde 28.3 olarak gerçekleşmiştir. Ocak ayında mevsimsel olarak enflasyon oranlarının yükseldiği göz önüne alındığında mevsimselikten arındırılmış verilere göre Ocak ayında TÜFE yüzde 1.7, TEFE ise yüzde 1.1 artmıştır"
Alt ana kalemler itibarıyla TÜFE incelendiğinde mevsimsel koşullara göre görece yüksek çıkması beklenen gıda-içki-tütün sektörü fiyatlarının ortalama artışın da altında yüzde 1.5 olarak gerçekleştiğini bildiren Erçel, özellikle süper ve hipermarketlerin yaygınlaşmasıyla beraber artan rekabetin, perakende satış yapan firmaların fiyatlarını da gözetmelerinin önemini ortaya çıkardığını belirtti.
Tüketim sepetinin en yüksek ağırlığını oluşturan bu kalemdeki gözlenen yapısal değişikliğin enflasyonla mücadele programının başarıya ulaşmasını sağlayacak faktörlerden biri olacağı yönündeki inancını kuvvetle muhafaza ettiklerini belirten Erçel, şöyle devam etti:
Giyim fiyatlarında tarihsel rekor
"Mevsimsel olarak negatif enflasyon oranlarının gerçekleştiği Ocak ayında, giyim sektöründeki fiyat düşüşleri tarihsel olarak rekor bir düzeye erişmiştir. İç ve dış talepteki durgunluk ve hava koşullarının elverişli olması ve yoğun rekabet bu sektörün stoklarının çok daha önce eritilmesini gerekli kılmıştır. Bu gelişmeler giyim ve ayakkabı sektörü fiyatlarının sırasıyla yüzde 4,1 ve yüzde 1,5 oranlarında gerilemesi ile sonuçlanmıştır. Enflasyonun düşmesiyle beraber firmaların stoklama davranışlarının fiyatlama davranışlarını da daha da belirgin rol oynadığı gözlenmektedir. Bu da firmaların fiyatlama davranışlarında daha rasyonel davrandığı izlenimini vermektedir."
Konut sektörü
Geriye endekslemenin yoğun olarak gözlendiği konut sektöründe 2000 yılı Şubat ayında çıkarılan yasa ile yeni kontratlarda kira artışlarının enflasyon hedeflerinin ötesinde olamayacağı hükmü getirildiğini hatırlatan Erçel, şöyle dedi:
"Enflasyonla mücadele programının heterodoks unsurlarından olan bu karar, 2000 yılında enflasyonun düşürülmesinde önemli katkı yapmıştır. Enflasyon yüzde 68.8'den, 29 puanlık bir gerileme ile yüzde 39'a gerilerken bunun 11 puanı konut sektöründeki fiyat gerilemesinden kaynaklanmıştır.
Ocak ayında gerçekleşen yüzde 2.5 oranında gerçekleşen kira artışının, 1995-2000 yılları arası ortalama kira artışı olan yüzde 6.9 oranı ile kıyaslandığında, heterodoks bir önlemin gereği ve başarısı konusunda daha iyi bilgi sahibi olabilmekteyiz. 2001 yılında hemen hemen tüm kira kontratların yenileneceği düşünüldüğünde, enflasyon düşüşüne konut sektörü katkısının geçen yıldan daha fazla olacağını öngörmekteyiz."
Eğitim sektörü
Bu noktada geriye endekslemenin yoğun olarak gözlendiği ve fiyatların sektörün düzenleyici kuruluşları belirlendiği TÜFE'nin iki alt sektörünün fiyatlama davranışı üzerinde duran Erçel, fiyat artışlarını genel TÜFE artışı üzerinde gerçekleştiren bu sektörlerden eğitim sektörü, 2000 yılında programa uyum sağlayarak fiyatlarını hedeflenen enflasyon oranında artırma yolunu seçtiğini söyledi.
Erçel, bunun yanısıra sağlık sektörünün ise TÜFE içinde, hem 2000 yılında, hem de Ocak ayında fiyatlarını en çok artıran sektör olduğunu kaydetti.
Erçel, dayanıklı tüketim mallarına olan iç talep artışının yansıdığı sektör olan ev eşyası sektöründe, Ocak ayı fiyat artışının yüzde 1.8 olarak gerçekleştiğini bildirerek, 1990-2000 yılları arası Ocak ayı ortalama fiyat artışının yüzde 7.5 olduğu dikkate alındığında, 2001 yılı Ocak ayında gelinen noktanın firmaların elindeki stokların büyüklüğü ve iç talep daralmasının boyutunu göstermesi açısından dikkat çekici olduğunu düşünmekteyim" dedi.
Çekirdek enflasyon
TEFE'nin alt kalemleri incelendiğinde ise özellikle bu TEFE'nin yönünü önemli ölçüde belirleyen özel imalat sanayi fiyatlarına değinmek istediğini belirten Erçel, özellikle takvim yılının başlangıcı olması nedeniyle her Ocak ayında yüksek fiyat artışı gerçekleştiren bu sektörün fiyat artışının 2001 yılı Ocak ayında yüzde 1.7 olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:
"Mevsimsellikten arındırıldığında özel imalat sanayi fiyat artış hızının 2001 yılı Ocak ayında yüzde 1'e gerilediğini görmekteyiz. Enflasyonun çekirdek bölümünde kırılmanın ilk işaretleri Ocak ayında alınmıştır.
Gerçekleşen enflasyon, bu sektörün fiyatlama davranışında baskın olarak gördüğümüz maliyet yönlü fiyat ayarlamalarının zayıfladığı ve iç talep daralmasının fiyat artışlarında daha etkin bir rol oynamaya başlamasının ilk sinyalleri olarak alınabilir. Bunun yanısıra ABD Doları'nın Euro karşısında zayıflamasının da bu sektör fiyatlama davranışını olumlu yönde etkilediğini düşünmekteyiz."
Kamu imalat sanayinde faaliyet gösteren bir çok firmanın Ocak'da fiyatlarını artırmamalarının ise kamu imalat sanayi fiyatlarının bu ay yüzde 0.4 artmasıyla sonuçlandığını kaydeden Erçel, kamu kesimi fiyatlarının, enerji sektörü fiyatları dışında, ikinci çıpa rolünün sürdüğünün gözlendiğini belirtti.
Kamu kesiminin fiyatlama davranışıyla, programın başarıya ulaşması yönündeki çabalarının 2001 yılı başında daha da yoğunlaştığı göze çarptığını ifade eden Erçel, şöyle dedi:
"Tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe Ocak ayı fiyat artış hızı yüzde 4.4 olarak gerçekleşmiştir. Para ve maliye politkalarına duyarlılığın daha az olduğu bu sektördeki fiyat artış hızı, özellikle tarım sektöründe yavaşlarken, ormancılık ve balıkçılık sektöründe gözlenen yüksek fiyat artışları bu sektörün fiyatlarını hızlandırmıştır. Yıllık bazda enflasyon, ormancılık ve balıkçılık sektöründe sırasıyla yüzde 79.7 ve yüzde 87.4 olarak gerçekleşmiştir.
Elektrik-gaz ve su sektöründe gerçekleşen yüzde 7.9 oranındaki artış, ekonomide hızla gerçekleştirilmesi gereken reformlar ve özelleştirmenin varlığına işaret etmektedir. Elektrik üretim, fiyatlama ve dağıtım sistemindeki aksaklıklar ekonomide maliyet kaynaklı bir baskı oluşturmaktadır." (aa)