Enflasyonu 2-3’e indirin sonra da devalüasyon yapın

Güncelleme Tarihi:

Enflasyonu 2-3’e indirin sonra da devalüasyon yapın
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2006 00:00

1999 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi ekonomist Prof. Robert Mundell, enflasyonla mücadelenin aşırı değerli para gibi olumsuz etkileri olduğuna değinerek, "Enfasyonla mücadele tamamlandığında aşırı değerli parayı kontrol etmek için devalüasyon yapılır. Tarih boyunca böyle oldu. Türkiye de yüzde 2-3 gibi kabul edilebilir enflasyon oranının ardından devalüasyon yapmalı" dedi.

1999 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi ve 25 yıldır Columbia Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olarak ders veren Robert Mundell, enflasyonla mücadelede istenilen seviyelere gelinmesinin ardından Türkiye’nin aşırı değerli lirayı kontrol etmek için devalüasyon yapması gerektiğini söyledi. Birmeşmiş Milletler, IMF, Dünya Bankası, Avrupa Komisyonu gibi pekçok uluslararası kuruluşa ve Latin Amerika, ABD Hazinesi, Kanada ile Avrupa’da birçok hükümete danışmanlık hizmeti veren Robert Mundell, İş Yatırım’ın düzenlediği Geniş Açı toplantısına katılmak için geldiği İstanbul’da sorularımızı yanıtladı.

TARİHSEL GERÇEK: "Enlasyonun yüksek olduğu ülkeler, sıkı para politikasıyla bunu aşağı çekmeye çalıştıklarında, enflasyon istedikleri seviyeye geldiğinde para birimleri aşırı değerlenmiş olur" diyen Robert Mundell, şöyle devam etti: "Bu duruma gelen ülkelerin hepsi devalüasyon yaptı. ABD 1980’lerde yüzde 12 gibi bir enflasyon oranına sahipti. Bunu indirmek için sıkı politikalar uyguladılar. Doların değeri Alman Mark’ına karşı iki katına çıktı. Sonra 1985’te devalüasyonla aşırı değerli parayı çözdüler. Aynı tecrübeleri Brezilya, Kanada, İngiltere de yaşadı. Bu tarihsel bir gerçektir. Türkiye de aynı süreçten geçiyor."

DOĞRU ZAMAN: Türkiye’nin devalüasyon yapması için doğru zamanın ne olduğunu bilmediğini belirten Mundell, "Şu anda yapmaması gerekiyor. Çünkü hedeflenen enflasyon rakamlarına henüz ulaşılamadı. Enflasyonla mücedeleye devam edilmeli. Türkiye yüzde 2-3 gibi kabul edilebilir enflasyon oranını yakaladıktan sonra devalüasyon yapmalı" dedi.

LİRA DEĞERLİ Mİ: Öte yandan Türkiye’nin 6-7 yıl öncesine kıyasla daha pahalı bir ülke olduğunu belirten Mundell, "Ancak liranın değerli olduğunu söylemek kolay değil. Çünkü bu çok açık değil. Özellikle de piyasanın buna inanmadığı durumlarda" dedi.

BİLİM DEĞİL SANAT: Enflasyonla mücadele ederken, kuru da kontrol etmenin gereğine değinen Mundel "Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı için bunu konrol etmek zor. Güçler arasında doğru denge kurulmalı. Bunun doğru kontrolü bilim değil, bir sanat meselesidir. Bir sanatçı gibi enflasyonu gittiği doğrultuda tutarken, öte taraftan liranın aşırı değerlenmesini de engelleyecek hassas dengeleri kontrol etmek lazım" diye konuştu.

SABİT KUR İDEAL: Mundell, kur sistemleriyle ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Lira değerleniyorsa Merkez Bankası döviz rezervlerini güçlendirmeli. Dolar satın alırsa bu durumu yavaşlatıp, liranın aşırı değerlenmesini engelleyebilir. Döviz alarak liranın yükselişini durdurmak doğru bir strateji olur. Bunu şimdi çözmek daha kolay. İleride daha da zorlaşacaktır. Bu küçük müdahalelerden sonra Türkiye ileride sabit kur da hedefleyebilir. Sabit kur Türkiye gibi ülkeler için daha doğru bir politika. Türkiye, Euro sistemine girmek istiyorsa sabit kur rejimini hedeflemeli."

Savunulacak tarafı yok, uzun süren cari açık kriz çıkarır

ROBERT Mundell, cari açıkla ilgili olarak ise şunları söyledi: "Cari açığın savunulacak bir tarafı yok. Cari açık varsa bunun çözülmesi gerekir, çünkü bununla yaşanmaz. Türkiye’nin cari açığı bir-iki yıl boyunca biraz daha artar ancak düşürülmesi bir zorunluluktur. Bunun Türkiye için acil bir durum olduğunu söyleyemem ama 3-4 yıl içinde açık düşürülmeli. Cari açığın devam etmesi durumunda bazı riskler ortaya çıkar. Bu ekonomiye zarar verir ve para krizine sebep olabilir. Tıpkı bir kaç yıl önce olduğu gibi Türkiye bir para krizi yaşayabilir. En kötü risk de budur."

Hükümet laiklikten asla uzaklaşmamalı

ÖZELLİKLE Merkez Bankası Başkanı’nın atanması sürecinde hükümet ve Cumhurbaşkanı arasında yaşanan anlaşmazlığı hatırlatmamız üzerine Robert Mundell, "Laik Cumhurbaşkanı ile İslami kökleri olan hükümet arasındaki gerginlik ekonomiyi de olumsuz etkiler. Güçlü ekonomisi olan, istikrarlı, laik Türkiye bölge için de gerekli. Hükümet laiklikten uzaklaşmamalı" dedi.

Enflasyon düşerken ekonomi de büyüdü

EKONOMİDE her problemin iki yönü olduğuna işaret eden Robert Mundell, şöyle konuştu: "Türkiye’nin problemi uzun süre etkili bir para sistemi ve ekonomik istikrar eksikliğiydi. Türkiye son yıllarda başarılı oldu. Müthiş ve etkileyici bir başarıyla enflasyon düştü. Bunu aynı zamanda yüksek ekonomik büyüme oranıyla gerçekleştirdi. Her iyi şeyin bir de kötü etkisi vardır. Hızlı büyüme, ihracattan daha çok yükselen ithalata da sebep oldu. Böylece Türkiye’nin ticari açığı arttı. Ama ekonomi başka olumlu gelişmeler de var."

Verimlilikle rekabet gücü artırılabilir

ROBERT Mundell, Çin’in dünya piyasaları üzerindeki etkisi ve Türkiye’nin rekabet gücüyle ilgili olarak da "Dünya değişiyor. Türkiye’de bu değişimlere ayak uydurmalı. Kur nedeniyle rekabet gücü azalan Türkiye, verimliliğe odaklanarak bunu artırabilir. Türkiye sahip olduğu harika lokasyonu doğru kullanmalı" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!