Enflasyonla büyürsek yine kriz yaşarız
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2002 01:45
Devlet Bakanı Kemal Derviş, büyümenin maliye ve para politikalarını gevşetmeden sağlanması gerektiğini söyledi. Bu politikalardan vazgeçilmesi halinde yüzde 3 değil yüzde 5 bile büyüme olabileceğini belirten Derviş, ‘‘Ancak 2003 yılında da yeni bir bunalımla karşı karşıya kalırız’’ dedi.
Büyümeye sıkı maliye ve para politikaları sonucunda geçilmesinin yararlı olacağını savunan Devlet Bakanı Kemal Derviş, enflasyonu düşürmeden sağlanacak bir büyümenin 2003 yılında yeni bir kriz anlamına geleceğini kaydetti. Derviş, enflasyon yenilemezse mutlaka bir kriz yaşanacağı uyarısında bulunan Derviş, ‘‘Hepimiz bu sorumluluğu, bu sabrı göstermeliyiz’’ dedi.
Devlet Bakanı Kemal Derviş, dün bütün öğeleden sonrasını Ankara Sanayi Odası yöneticileri ve üyeleriyle geçirdi. Önce Esenboğa Havalimanı yolu üzerindeki bazı fabrikaları gezen daha sonra sanayicilerle biraraya gelerek dertlerini dinleyen Derviş, enflasyon ve kur konusunda da uyarılarda bulundu.
Ülker Fabrikası'nda sanayicilerle toplantı yapmadan önce basına açıklamalarda bulunan Derviş, ‘‘Enflasyonu yenmezsek mutlaka kriz olur. Hepimiz artık buna inanmalıyız’’ dedi. Büyümeyi yaratabilmenin mümkün olduğunu anlatan Derviş, şunları söyledi:
‘‘Bugün Maliye politikalarını, para politikalarını gevşetirsek 2002 yılında yüzde 3 değil, yüzde 5 büyüme de olur. Enflasyon yüzde 60'da kalır. Sonra da yüzde 80'lere çıkar. 2003 yılında da yeni bir bunalımla karşı karşıya kalırız. Sağlanan bir kamu dengesine dayanacak emin adımlarla büyüme gerçekleştirilmeli ki, büyüme sağlıklı olsun. Yüzde 5-6 olsun. Hatta 7'lere kadar gitsin. Yani birinci, ikinci yıl büyüme, üçüncü yıl kriz sürecinden artık Türkiye'yi hep birlikte kurtarmalıyız. Bu sorumluluğu, bu sabrı hepimiz göstermeliyiz.’’
KUR SÖZÜMÜZ YOK
Orsan Mobilya Fabrikası'nı gezen Derviş, burada fabrika sahibi Mehmet Doğanlar'dan fabrikanın krizden olumsuz etkilendiğini ve bu yüzden işçi çıkartmak zorunda kaldığını öğrendi. Derviş bunun üzerine ‘‘Şubat ayındaki darbe çok ağır oldu. Kur riskindeki beklenmedik çıkış, büyük bir darbe oldu’’ diye konuştu.
Türkiye'nin o dönemdeki durumunu kalp krizi geçiren bir insanın durumuna benzeten Derviş, bu arada kur uyarısında da bulundu. Kur konusunda bir sözlerinin bulunmadığını belirterek, ‘‘Bundan sonra kur sözümüz yok. Dışardan dövizle borçlanarak içerde TL'ye yatırım yapanlar bu riski yükleniyor. İnşallah herkes kur riskinin bilincindedir’’ diye konuştu.
Enerjiyi ucuz sat, farkı vatandaş ödesin olmaz
Sanayicinin devlete dayanmaması gerektiğine de işaret eden Devlet Bakanı Kemal Derviş, devlet desteğinin devletten alınan subvansiyon şeklinde değil, dünya piyasalarındaki rekabete dayandırılması gerektiğini söyledi. Derviş, ‘‘Devlet de sanayiciye ayak bağı olmamalı. Sanayici de devlete dayanmamalı. Devletin desteği, sanayicinin önünün açılması şeklinde olmalı’’ diye konuştu. Derviş, kısa vadeli rahatlama ile uzun vadeli ilerleme arasındaki farkın iyi bilinmesi gerektiğini de belirterek, buna örnek olarak Hazine garantilerini ve enerji yatırımlarını gösterdi. Derviş, ‘‘Pahalı enerjiyi ucuza sat. Aradaki farkı vatandaş ödesin. Bu olmaz. Türkiye'de enerji çok pahalı. Bunu ucuzlatmak için yeniden yapılandırmaya çalışıyoruz’ dedi.
Kredi için 1 Mayıs müjdesi
Finans kesimi ile üretim kesimi arasındaki kilidin henüz tam çözülmediğini vurgulayan Devlet Bakanı Kemal Derviş, şöyle konuştu: ‘‘Artık kamu bankalarının durumunda ciddi iyileşmeler var. 1 Mayıs'tan itibaren Halk ve Ziraat Bankası'nda krediye dönük önemli hamleler başlayacak. Mayıs ayı yeni bir başlangıç olacak. ’’
Devlet Bakanı Kemal Derviş, dün bütün öğeleden sonrasını Ankara Sanayi Odası yöneticileri ve üyeleriyle geçirdi. Önce Esenboğa Havalimanı yolu üzerindeki bazı fabrikaları gezen daha sonra sanayicilerle biraraya gelerek dertlerini dinleyen Derviş, enflasyon ve kur konusunda da uyarılarda bulundu.
Ülker Fabrikası'nda sanayicilerle toplantı yapmadan önce basına açıklamalarda bulunan Derviş, ‘‘Enflasyonu yenmezsek mutlaka kriz olur. Hepimiz artık buna inanmalıyız’’ dedi. Büyümeyi yaratabilmenin mümkün olduğunu anlatan Derviş, şunları söyledi:
‘‘Bugün Maliye politikalarını, para politikalarını gevşetirsek 2002 yılında yüzde 3 değil, yüzde 5 büyüme de olur. Enflasyon yüzde 60'da kalır. Sonra da yüzde 80'lere çıkar. 2003 yılında da yeni bir bunalımla karşı karşıya kalırız. Sağlanan bir kamu dengesine dayanacak emin adımlarla büyüme gerçekleştirilmeli ki, büyüme sağlıklı olsun. Yüzde 5-6 olsun. Hatta 7'lere kadar gitsin. Yani birinci, ikinci yıl büyüme, üçüncü yıl kriz sürecinden artık Türkiye'yi hep birlikte kurtarmalıyız. Bu sorumluluğu, bu sabrı hepimiz göstermeliyiz.’’
KUR SÖZÜMÜZ YOK
Orsan Mobilya Fabrikası'nı gezen Derviş, burada fabrika sahibi Mehmet Doğanlar'dan fabrikanın krizden olumsuz etkilendiğini ve bu yüzden işçi çıkartmak zorunda kaldığını öğrendi. Derviş bunun üzerine ‘‘Şubat ayındaki darbe çok ağır oldu. Kur riskindeki beklenmedik çıkış, büyük bir darbe oldu’’ diye konuştu.
Türkiye'nin o dönemdeki durumunu kalp krizi geçiren bir insanın durumuna benzeten Derviş, bu arada kur uyarısında da bulundu. Kur konusunda bir sözlerinin bulunmadığını belirterek, ‘‘Bundan sonra kur sözümüz yok. Dışardan dövizle borçlanarak içerde TL'ye yatırım yapanlar bu riski yükleniyor. İnşallah herkes kur riskinin bilincindedir’’ diye konuştu.
Enerjiyi ucuz sat, farkı vatandaş ödesin olmaz
Sanayicinin devlete dayanmaması gerektiğine de işaret eden Devlet Bakanı Kemal Derviş, devlet desteğinin devletten alınan subvansiyon şeklinde değil, dünya piyasalarındaki rekabete dayandırılması gerektiğini söyledi. Derviş, ‘‘Devlet de sanayiciye ayak bağı olmamalı. Sanayici de devlete dayanmamalı. Devletin desteği, sanayicinin önünün açılması şeklinde olmalı’’ diye konuştu. Derviş, kısa vadeli rahatlama ile uzun vadeli ilerleme arasındaki farkın iyi bilinmesi gerektiğini de belirterek, buna örnek olarak Hazine garantilerini ve enerji yatırımlarını gösterdi. Derviş, ‘‘Pahalı enerjiyi ucuza sat. Aradaki farkı vatandaş ödesin. Bu olmaz. Türkiye'de enerji çok pahalı. Bunu ucuzlatmak için yeniden yapılandırmaya çalışıyoruz’ dedi.
Kredi için 1 Mayıs müjdesi
Finans kesimi ile üretim kesimi arasındaki kilidin henüz tam çözülmediğini vurgulayan Devlet Bakanı Kemal Derviş, şöyle konuştu: ‘‘Artık kamu bankalarının durumunda ciddi iyileşmeler var. 1 Mayıs'tan itibaren Halk ve Ziraat Bankası'nda krediye dönük önemli hamleler başlayacak. Mayıs ayı yeni bir başlangıç olacak. ’’