1 Ocak 2005'ten itibaren TL'den 6 sıfır atılmasının, Türkiye ekonomisinin makro göstergelerine nasıl bir etkisi olacağı tartışılıyor. Daha önce parasından sıfır atan ülkelerde yaşananlar bu konuda yaklaşık bir fikir verebiliyor.
Para operasyonu sonrasında temel makroekonomik göstergelerde ortaya çıkan gelişmeler ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Enflasyon oranları yıllık bazda operasyonlar sonrasında hemen hemen her uygulamada düşüş gösteriyor. Dolayısıyla paradan sıfır atılması uygulamalarının çok kısa vadede bile tartışmalı enflasyonu artırıcı etkisi bir yıl içerisinde ortadan kayboluyor, tam tersine iyi uygulandığında enflasyonu düşürücü bir uygulama haline geliyor.
Yeni Türk Lirası ile ulusal paramızın saygınlığının sağlanması, kayıt ve tüm işlemlerde sadelik ve işlerlik, bankacılık işlemlerinde rahatlık ve banknot üretim maliyetlerindeki azalma olarak özetlenen maddi ve teknik faydalara, mevcut durumda para yanılgısının yarattığı hesap yapamama ve psikolojik açıdan ulusal paradan kaçışın yol aştığı sıkıntıları da eklemek mümkün. Hesap yapmayı kolaylaştırmak, bol sıfırlı rakamların yarattığı para yanılgısını gidermek ve dolayısı ile tüketici harcamalarını disipline etmek gibi faydalar küçümsenmemeli.
Türk ekonomisi açısından yeni bir para birimine geçişin sıkıntılarının en az olacağı model ‘sıfır atma’ modeli. Eski parayla işlem yapılmasında devamlılık nedeniyle değişimde problemsizlik, yüksek enflasyon nedeniyle daha önceki zihinden endeksleme ve yeni tedavüle çıkan paraya alışkanlık deneyimi, enflasyonun düşüş trendinde olması nedeniyle zamanlama doğruluğu ve bir istikrar programı ile birliktelik Türkiye için avantaj oluşturuyor.
YTL'NİN MALİYETLERİ
Yeni Türk Lirası (YTL) uygulamasının çeşitli maliyetleri söz konusu. Bu maliyetlerin başında etiketlerdeki küsuratların yuvarlanması nedeniyle oluşacak fiyat artışları, dönüştürme işlemleri nedeniyle oluşacak zaman maliyetleri, tüm mönülerin değiştirilecek olması nedeniyle ortaya çıkacak mönü maliyeti geliyor. Bunların yanısıra tüm hesapların, bilgisayar, ATM gibi elektronik aletlerin uyarlanması ve borç-alacak işlemlerinde ortaya çıkacak kargaşa önemli zaman ve değişim maliyetleri getirebilecek. Her şeye rağmen, bu maliyetlerin kısa vadede aşılabileceğini ve elde edilecek faydalar dikkate alındığında, göze alınabilecek maliyetler olduğunu söylemek mümkün.
QAD: YTL, Euro'ya geçişi kolaylaştırır
KURUMSAL kaynak planlama alanında faaliyet gösteren QAD’nin Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Başkanı Andy Eardley, Türkiye’nin YTL’ye geçişinde de önceden tedbir alınıp uygulamaya geçilmesi halinde hiçbir problem yaşanmayacağını belirterek, YTL’ye geçiş tecrübesinin AB üyeliği çerçevesinde ortak para birimi olan
Euro’ya geçişi de çok kolaylaştıracağını söyledi.
Eardley, AB’nin 2000 yılında yaşanan "y2k" deneyimden çok şey öğrendiğini ve bu deneyimi Euro’ya geçişte kullandığını söyledi. "Planlarsanız önceden tedbir alırsanız bir şey olmaz" diyen Eardley, Euro’ya geçişi yaşayan firmaların önceden planlama ve sistemlerini buna göre ayarlayarak bir problem yaşamadığını, Türkiye’nin YTL’ye geçişinde de önceden tedbir alınıp uygulamaya geçildiğinde de hiçbir problem olmayacağına inandığını söyledi. Eardley Türkiye’nin YTL’ye geçiş deneyimini yaşamasının AB üyeliği çerçevesinde ortak para birimi olan Euro’ya geçişte de önemli bir tecrübe olacağını bildirdi.
Değersiz paranın kuru 100 birime çıkıyor Yeni Türk Lirası’na geçilmesi ile birlikte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gösterge niteliğindeki döviz ve efektif kurlarını nasıl ilan edecek?
- 6 sıfır atılması ile birlikte Türk Lirası’nın çeşitli para birimleri karşısındaki nominal değeri kendiliğinden değişecek. Buna göre, örnek olarak 1 ABD Doları döviz satış kuru 1.432.925 TL’ye eşit iken 1,432925 YTL’ye eşit hale gelecek. Böyle bir durumda noktadan sonra kaç basamak kullanılacağı önem kazanmaktadır. Bu durumda, Merkez Bankası’nca uluslararası uygulamalara benzer olarak, noktadan önce ve sonra kullanılan rakam sayısının 5’e eşit olduğu bir gösterge niteliğindeki kur listesi ilan edilecek. Buna göre, örnek olarak 6 sıfır atılmadan önce 1.781.022 TL olarak ilan edilmiş bulunan 1 Euro döviz satış kuru, yukarıda sözü edilen uygulamaya geçilmesi ile birlikte 1,7810 YTL olarak, 1 ABD Doları ise 1,4329 YTL olarak ilan edilecek. Fakat bu uygulama, nominal değeri düşük bazı para birim değerlerinin önemli ölçüde etkilenmesine neden olabilecek. Bu olumsuzluğu giderebilmek için, noktadan önce ‘0’ (sıfır)’ın yer aldığı kurlarda, noktadan sonra 5 basamağa yer verilecek. Örnek olarak, halen geçerli olan uygulamada 213.834 TL olarak ilan edilmiş bulunan Norveç Kronu, yukarıda bahsi geçen uygulamaya göre 0,21383 YTL olacak. Bununla birlikte, nominal değeri oldukça düşük olan Rumen Leyi ve İran Riyali için bu uygulama dahi yeterli değil. Bu nedenle, sözü edilen iki para birimi ile birlikte Japon Yeni’ne ilişkin kur, 100 birim üzerinden ilan edilecek. Örnek vermek gerekirse, 1 birimi 13.333 TL olarak ilan edilmiş bulunan Japon Yeni döviz satış kuru, yukarıda açıklanan uygulama ile 100 Japon Yeni 1,3333 YTL olarak ilan edilecektir.
Halkın yüzde 84'ü YTL'ye geçişi biliyor
YENİ yılda uygulamaya konulacak yeni Türk Lirası (YTL) ile ilgili yapılan bir araştırma, Türk halkının ‘YTL'ye hazır olduğunu’ ortaya çıkardı.
GFK Türkiye'nin toplam 20 ilde 18 yaş ve üstünde bulunan yaklaşık bin 335 kişi ile Eylül ayında yaptığı anket sonucunda hazırladığı YTL araştırmasına göre, Türk halkının yüzde 96'sının YTL hakkında bilgisi bulunuyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 84'ü YTL'ye geçişin, 1 Ocak 2005 tarihinde olacağını biliyor. Erkekler YTL ile ilgili haberleri daha sıkı takip ediyorlar ve erkeklerin yüzde 92'si YTL'ye yeni yılda geçileceğinden haberdar.
Halkın yüzde 53.6'sı paradan sıfır atılması ve YTL'ye geçişi olumlu bulurken, yüzde 24.8'i bu geçişi onaylamıyor.
Araştırma, Türk halkının YTL'nin enflasyonu yükselteceğine inanmadığını da ortaya koyuyor. Buna göre, halkın sadece yüzde 10'luk bir kesimi YTL ile enflasyonun yükseleceğini düşünüyor.
YTL'ye geçişin olumlu ve olumsuz sonuçlarının da değerlendirildiği araştırmaya göre, YTL'ye geçiş ile halkın en büyük beklentisi, işlemlerin kolaylaşması ve paranın değerinin artması. Ekonominin düzelmesi, para taşımanın sıkıntı yaratmaması, kullanım kolaylığı sağlaması da diğer beklentiler arasında yer alıyor. Ankete katılanların 3'te biri ise YTL'ye alışmakta zorluk çekilebileceğine ve YTL'nin piyasada karışıklık yaratabileceğine inanıyor.
Sıfır atmanın paranın değerine etkisi olmayacak
YTL'ye geçiş sonrasında paramız değerlenecek mi yoksa değeri düşecek mi?
- Paradan sıfır atılması, paramızın değerlenmesi veya değer yitirmesinde doğrudan etken değildir. Bu bir sadeleştirmedir, sadece psikolojik etkisi nedeniyle paraya itibar kazandıracaktır.
Madeni para oranında Avrupalı oluyoruz
YENİ Türk Lirası'nın (YTL) kullanılmaya başlanması ile birlikte madeni paraların emisyon hacmi içindeki oranının Avrupa ortalaması olan yüzde 5 seviyelerine çıkmasının beklendiği bildirildi.
Merkez Bankası (MB) Emisyon Genel Müdür Yardımcısı Selahattin Akkaş, Türkiye'de emisyon hacminin 1980 yılına oranla 49 bin 815 kat artarak 14 katrilyon liraya çıktığını söyledi.
20 milyon liralık banknotun emisyon içindeki oranının ise yüzde 83 seviyelerinde olduğunu vurgulayan Akkaş, ‘Bu oran aslında tehlikenin sinyalidir. Eğer sıfır atılmasaydı, çok kısa zamanda 50 ve 100 milyon liralık banknotlarla tanışmış olacaktık’ dedi.
Akkaş, madeni paraların emisyon hacmi içindeki oranının ise yüzde 1,1 olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
‘Avrupa ülkelerinde ise madeni paranın emisyon hacmi içindeki oranı yüzde 5,2 düzeyindedir. Şu andaki mevcut durumda madeni para olarak 50, 100 ve 250 bin liramız bulunuyor. Banknotlarda ise en küçük 250 bin lira var. YTL'ye geçildiğinde 500 bin ve 1 milyon liralık banknotlar da madeni paraya dönüşmüş olacak.’
Bunların karşılığı dikkate alındığında YTL ile birlikte madeni paraların emisyon hacmi içindeki oranının Avrupa ortalaması olan yüzde 5 seviyelerine çıkmasını beklediklerini dile getiren Akkaş, kuruşun eski dönemlerde kullanıldığı dönemine geri dönüleceğini anlattı.
KULLANIM ÖMRÜ
Böylece kullanım ömrü artacağından her yıl imha edilen banknot sayısı ve buna bağlı olarak maliyetin düşeceğini vurgulayan Akkaş, şöyle devam etti:
‘Madeni paranın kullanım ömrü 20 yıldır. Banknotların ise bunun yaklaşık onda biri kadardır. Maliyet açısından bakıldığında ise madeni paralar daha düşük maliyetle çıkarılıyor. Her yıl paranın değerinin düşmesi, kullanımına özen gösterilmemesi ve kirlilik nedeniyle ortalama 470 milyon adet banknot imha ediliyor. Bu, yılda piyasaya sürülen yeni banknotların yüzde 90'ını oluşturuyor.’
Akkaş, yeni yıldan önce 1 milyar 200 milyon adet madeni para ve 650 milyon adet banknot basılacağını dile getirerek, ‘Madeni paralar daha fazla kullanılacağı için banknotlar daha az yıpranacak, daha uzun süre kullanılacak ve daha az sayıda banknot imha edilecek. Alışverişler kolaylaşacak’ dedi.