Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası yönetiminin, Temmuz ayı enflasyon raporu nedeniyle Ankara’da düzenlediği
Basın toplantısına gazetecilerin yanı sıra finans kuruluşlarından çok sayıda yerli ve yabancı uzman, ekonomist ve analist katıldı. Başçı, orta vadeli tahminleri oluştururken, yakın dönemde küresel düzeyde para politikalarına ilişkin artan belirsizlik ve zayıflayan sermaye akımları karşısında, para politikasının temkinli ve esnek duruşunu koruduğu bir çerçeveyi esas aldıklarını söyledi. Başçı, bir başka ifadeyle tahminlerinin, likidite politikasının genel olarak sıkı tutulduğu ve faiz koridorunun gerektiğinde aktif olarak kullanıldığı bir çerçeveyi temel aldığını belirtti.
ENFLASYONU KUR VE PETROL YÜKSELTTİ
Döviz kurlarında son dönemde yaşanan yükselişe dikkat çeken Başçı, bunun ithalat fiyatlarında belirgin artış yarattığını söyledi. Nisan ayında 103 dolar olarak belirlenen ortalama petrol fiyatı tahminlerini 107 dolara yükselttiklerini; kur ve petroldeki bu artışların 2013 yılsonu enflasyon tahminini 0.8 puan; 2014 tahminini ise 0.2 puan artırdığını açıkladı.
Başçı, "Bu çerçevede, enflasyonun 2013 yılı sonunda orta noktası yüzde 6,2 olmak üzere yüzde 5,2 ile yüzde 7,2 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2014 yıl sonu tahminimiz ise orta noktası yüzde 5 olmak üzere yüzde 3,3 ile yüzde 6,7 aralığında yer alıyor. Özetle enflasyon tahminlerimize temel oluşturan varsayımları ve dışsal koşulları bir arada değerlendirdiğimizde, temelde döviz kuru ve petrol fiyatlarındaki gelişmeleri göz önüne alarak, 2013 yıl sonu enflasyon tahminimizi 0,9 puan yukarı yönlü güncelledik. Küresel ekonominin zayıf görünümü ve iç talebin ılımlı seyri nedeniyle söz konusu gelişmelerin 2014 yıl sonu enflasyonu üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz” dedi.
ENFLASYON TEMMUZ’DA TEPE YAPACAK
Enflasyonun kısa vadede enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle dalgalı bir seyir izlemesini beklediklerini anlatan Başçı, bu çerçevede yıllık enflasyonun Temmuz ayında, bu yılın tepe noktası olan yüzde 9 civarına ulaştıktan sonra Ağustos’tan itibaren aşağı yönlü bir eğilim sergileyeceğini tahmin ettiklerini açıkladı.
Enflasyonun, yılsonunda yüzde 5’lik hedefe yaklaşamasa da 2014 yılının başlarında, Şubat ayı gibi yüzde 5 hedefine yaklaşacağı tahmininde bulundu. “Bunun sebebi 2013 yılı Ocak ayında tütün fiyatlarında gözlenen yüksek artışın yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin önümüzdeki yılın başında büyük ölçüde ortadan kalkacak olmasıdır" diye konuştu.
VERGİ ARTIŞI OLMAYACAĞINI VARSAYDIK
Başkan Başçı, orta vadeli tahminleri üretirken yıl sonuna kadar tütün ve enerji ürünlerine yönelik ek vergi ayarlaması yapılmayacağını varsaydıklarını açıkladı. Bir gazetecinin bu bir tahmin mi yoksa ekonomi yönetimiyle konuşulmuş bir konu mu, sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Tütün, alkollü içecekler ve enerji ürünlerinde vergi artışı öngörmedik. Bu bizim öngörümüz. Fakat bütçe performansına bakıldığında ek vergi artışına gerek olmadığı görülüyor. Ancak takdir tamamen hükümete ait. Akaryakıt ürünlerinde ise oldukça yüksek vergi var. Ama döviz kurları ve petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak, otomatik fiyatlandırma mekanizmalarının devam edeceği, öngörülerimiz içinde yer alıyor."
FAİZ ARTIRIMI İÇİN DOLMABAHÇE TOPLANTISI MI BEKLENDİ?
Başkan Başçı, konuşmasının ardından hem gazetecilerin hem de analistlerin ve ekonomistlerin sorularını yanıtladı. FED’in parasal sıkılaştırmaya ilişkin ilk açıklamalarından sonra dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşanan dalgalanma sırasında Merkez Bankası’nın faiz artışı için geç kaldığı, Başbakan’ın ekonomi yönetimiyle Dolmabahçe’de yaptığı toplantıdan sonra faizde artış sinyali verdiği dolayısıyla da bağımsızlığına gölge düşürdüğü eleştirilerini de yanıtladı.
Başçı, “Karar eleştirilebilir. Bazıları erken, bazıları geç alındı, diyebilir. Bu önemli değil. Bunu ne zaman yapacağımıza Para Politikası Kurulu olarak biz karar veririz. Ama önemli olan şu; Merkez Bankası’nın bağımsızlığı. Kanuna göre, Merkez Bankası enflasyon hedefini hükümetle birlikte belirler. Peki ama bağımsızlık nerede? Evet hükümetle birlikte belirler ama bu hedefe hangi araçlarla ulaşacağına banka karar verir. Oysa parası olan vatandaş, faizin yüksek olmasını; borcu olansa düşük olmasını ister. İhracatçı kurun yüksek olmasını; ithalatçı düşük olmasını ister. Yani neredeyse toplumun yarısı faizin, kurun yüksek; diğer yarısı da düşük olmasını ister. Peki ama iktidar partisi kimin istediğini yerine getirecek. İşte Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı siyasetin rahat etmesi için İngilizler’in bulduğu bir yöntemdir. Enflasyon hedefine ulaşmak için faiz mi düşürecek, yükseltecek banka karar versin. Bu zor olandır. Böylece siyaset rahat eder. İktidar için de böyledir muhalefet için de. Tüm toplum olarak bu bağımsızlığı mutlaka korumalıyız” dedi.
Başçı, bazı bakanların Merkez Bankasını açık açık kamuoyu önünde eleştirdiğini, bunun da bağımsızlıklarına işaret olduğunu söyledi. “Öyle ki örneğin Çevre Bakanı, Tarım Bakanlığı müsteşarını basın önünde eleştirir mi eleştirmez. Ama biz eleştiriliyoruz. Ben başkan olarak faizle ilgili açıklama yapmadan önce izin ve onay aldığım tek mercii Para Politikası Kuruludur” diye konuştu.