Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 29. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’ne katıldı. Erdoğan burada ekonomiye yönelik önemli mesajlar verdi.
Türkiye’de küresel emtia fiyatlarındaki yükselişin, kendi küçük hesapları uğruna fiyat artışlarını körükleyenlerin sebep olduğu belirsizliklerin, dövizdeki istikrarsızlık gibi faktörlerin yol açtığı denge gibi sorunlar olduğunu belirten Erdoğan, “Biz buna bardağın boş tarafı diyelim. Peki bardağın dolu tarafında ne var? Son 20 yılda 3.5 trilyon dolarlık yatırım yapan, eğitimden sağlığa, sanayiden turizme, konuttan sosyal desteklere her alanda güçlü altyapıya sahip bir ülke var. Yıllık 243 milyar doları yakalayan ihracatçılarımızın başarıları var. Bereketli bir sezona hazırlanan turizmcilerimiz var. Yağışlı geçen bir mevsimin ardından iyi bir hasat dönemi bekleyen üreticilerimiz var."
"Geçen yılın ocak ayına göre 31.5 milyondan 34.2 milyona çıkan iş gücümüze karşılık, 27.5 milyondan 30.4 milyona yükselen istihdamımız var. Uluslararası ilişkilerde temin ettiğimiz gelişmeler sayesinde her gün daha da yükselen rakamlarla ülkemize gelen yatırımcılar var. Firmalarımızın ve vatandaşlarımızın döviz, altın, Türk lirası cinsi varlıklarla gayrimenkul yatırımlarında duran, seviyesini korumakla kalmayıp yükseltmeyi sürdüren birikimleri var. Hepsinden önemlisi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın yaşadığı sarsıntılara rağmen potansiyeline güvenerek, hedeflerine daha sıkı sarılan bir Türkiye var. İşte bu Türkiye, 100 trilyon dolarlık dünya pazarından hak ettiği payı almak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır” diye konuştu.
‘ÜLKEYİ FAİZLE SOYDURMAYACAĞIZ’
“Artık Türkiye’nin ülkesini yüksek faizle soydurmayacak, istihdamla ayakta tutacak, üretimle geliştirecek, ihracatla ilerletecek, cari fazlayla güçlendirecek bir yola ihtiyacı vardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Kendi sorunlarını çözmek için kullanmadıkları yol ve yöntemleri bize dayatanların durumu, kendi hastalığını iyileştirmek için kullanmadığı ilaçları başkalarına yazan doktorun durumuna benziyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına, iktidarımızın 20’inci yılına dayandığımız bir dönemde bu tezgaha tekrar düşemeyiz, düşmeyeceğiz. Milletimizin yaşadığı geçim zorluğunu, refahında ortaya çıkan azalmayı mutlaka telafi ederek yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyümeye dayalı Türkiye ekonomi programını kararlılıkla uygulayacağız. İnsanlarımızın döviz ve altın tasarrufu alışkanlıklarını Türk Lirası’na yönlendirmek için çeşitli alternatifleri devreye alıyoruz."
"Rasyonel gerekçelerle izah edilemeyecek fiyat artışlarına karşı hukuki ve idari tedbirler geliştiriyoruz. Ücretlilerin gelirlerindeki azalışı telafi edecek çalışmalar yapıyoruz. Bu çerçevede temmuz ayında enflasyon farklarıyla, ocak ayında ücretlerdeki yeni düzenlemelerle milletimizin her kesimini daha da rahatlatacağız. Enflasyonun geçtiğimiz aralık ve ocak gerçekleşmeleriyle sırtımıza bindirdiği kamburdan kurtulacağımız 2023 şubat, mart aylarından itibaren artık bu sorunları da önemli ölçüde geride bırakmış olacağız” ifadelerini kullandı.
‘HEVESLERİNİ BU DEFA DA KURSAKLARINDA BIRAKACAĞIZ’
Rusya-Ukrayna savaşının özellikle enerji fiyatlarında ortaya çıkardığı ağır fatura olmasaydı programın meyvelerini içinde bulunduğumuz aydan itibaren toplamayı planladıklarını söyleyen Tayyip Erdoğan, “Mücbir sebepler bu tarihin yılbaşı sonrasına kaymasına sebebiyet vermiştir. Ama hedeflerimizden de, programımızdan da, çalışmalarımızdan da, kararlılığımızdan da en küçük bir geri adım atmak yoktur, olmayacaktır. Herkesin hesabını, kitabını, planını başka bir takım beklentilere değil, buna göre yaparak hareket etmesini özellikle tavsiye ediyorum. Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak tökezlemesini bekleyenlerin heveslerini inşallah bu defa da kursaklarında bırakacağız."
"Siyasetin cilvesi diye tarif ettiğimiz gürültüler, görüntüler sizleri yanıltmasın. Allah’ın yardımı, milletimizin desteği, hepimizin çabasıyla ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesi kesintisiz devam ediyor. Bugüne kadar yaptıklarımız elbette önemlidir. Ama asıl müjdeler, asıl kazançlar, asıl sevinçler bundan sonra yapacaklarımızda gizlidir. Geçmişten bugüne yapacağımız hasbi bir muhasebe, sözünü ettiğim aydınlık geleceğin muhal olmadığını gösterecektir. Hatırlarsanız ülke olarak milli gelirimizi 958 milyar dolara kadar çıkarmışken, Gezi olaylarıyla başlayıp, hala süren çok yönlü saldırılar sebebiyle hedefimizin gerisine düşmüştük. Şayet bu engeller olmasaydı bugün milli gelirde 1.5 trilyon dolar sınırını aşmış olacaktık. Milli gelir sıralamasında Türkiye’nin yükselmesine mani olanlarla hesaplaşmamızı tamamlamadan son nefesimizi vermeyeceğiz” diye konuştu.
‘BEDELİNİ YARGI ÖNÜNDE ÖDEYECEKLER’
Kendi refah ve güvenlikleri haricinde hiçbir şeyi umursamayanların dayatmalarını aşarak Türkiye’yi büyüttüklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatan topraklarına gözünü dikenleri eze eze ülkemizi güçlendirdik. Cudi’de ezdik, Gabar’da ezdik, Tendürek’te ezdik, Bestler Deresi’nde ezdik. İnlerine girdik ve gire gire yolumuza devam edeceğiz. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbelerini indirdik. Suriye’de gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla ülkemizi terör koridoruyla kuşatma girişimlerini boşa çıkardık. ‘Sınırımızın ötesinde ne işimiz var’ diyenlere de en güzel cevabı, ‘evet sınırımızın ötesinde bizi rahatsız eden kim olursa olsun oralara da girmeye, gitmeye varız’ diyorum. Dört vatan evladının ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde, bölücü örgütün uzantılarının İstanbul Kadıköy’de ortalığı birbirine katmaları, polisimize saldırmaları, terörist başını öven sloganlar atmaları, provokasyondan öte kalleşliktir, namussuzluktur, kanı bozuktur. Ben inanıyorum ki, milletvekilliği dokunulmazlığı hiç kimseye teröristi övme, güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dünkü alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz. Kim ne derse desin, hangi çirkefliği yaparsa yapsın, Türkiye terörün her türlüsüyle mücadelesini eninde sonunda zafere ulaştıracaktır.”