Güncelleme Tarihi:
Bildiğiniz üzere evimizde ve işyerlerimizde kullandığımız elektrik için elektriğin taşınması gerekir. Bu taşıma işlemi ise iletim ve dağıtım hatları üzerinden yapılır. Bunu daha basit izah etmek gerekirse; iletim hatlarını otoban, dağıtım hatlarını ise D-100 karayolu gibi düşünmelisiniz. Son dönemde kayıp kaçak bedelinden oldukça rahatasız olan toplumumuz şimdi elektrik faturası üzerindeki tüm bedelleri sorgulamaya başlamıştır. Ben bu yazımda üretilen elektriğin taşıma hizmetinden bahsetmek istiyorum.
"Elektrik nakil hattının anlamını tanım olarak vermek gerekirse; elektrik santralinde kontrollü ve planlı olarak elde edilmiş elektrik enerjisinin, santrallerden dağıtım hatlarına iletilmesini sağlayan hatlardır. Elektrik üretim tesisleri ile elektrik tüketim bölgeleri yakınlarındaki transformatör istasyonları; transformatör istasyonları ile son tüketici arasında elektrik enerjisi iletimini sağlayan sistemdir." Aslında bu tanımda hem iletim hizmeti hemde dağıtım hizmetinden bahsediliyor. Biz bu iki hizmetin birleşimine Enerji Nakil Hattı (Kısa adı ENH) diyoruz.
Elektrik enerjisini üreten santraller genellikle tüketim merkezlerinin çok uzağında kurulur. Bir santralde üretilen elektrik enerjisi yüksek gerilimli iletim hatlarıyla yerleşim birimlerinin veya sanayi bölgelerinin yakınına kadar ulaştırılmakta ve ardından buradaki trafo merkezlerinde gerilimleri düşürülerek dağıtılmaktadır. Elektrik enerjisinin üretimi kadar, üretilen enerjinin mümkün olduğunca kayıpsız ve güvenli bir şekilde abonelere ve binlerce kullanıcıya iletimi ve dağıtımı da en önemli süreçlerden biridir. Soruya dönecek olursak cevap " Evet" olacaktır. Aldığınız her hizmetin bedelini ödemeniz medeniyetin bir gereğidir.Lütfen mantıklı düşünelim! Tamam elektrik bir kamu hizmeti ve olabildiğince vatandaş yararına olmalıdır. Buna sonuna kadar katılıyorum. Ancak verilen hizmetinde bir bedeli olmalıdır. Artık faturada iletim bedeli göremiyorsunuz. Alınan birçok bedel dağıtım bedeli altında birleştirildi. Bence doğrusu da buydu. Zira fatura olabildiğince karışık. Tüketicinin anlayamayacağı ya da bilmeyeceği bedelleri de ekleyerek iyice karıştırmaya gerek yoktu. İletim bedeli "İletim Hatları" dağıtım bedeli " Dağıtım Hatları" için alınır. İletim hizmetini kısa adı TEİAŞ dağıtım hizmetini bağlı bulunduğunuz dağıtım şirketi tarafından verilir. Örnek vermek gerekirse İstanbul Avrupa yakasında oturuyorsanız sizin dağıtım şirketiniz BEDAŞ olurken, Tekirdağ'da oturuyorsanız sizin şirketiniz TREDAŞ olacaktır. Eğer Eskişehir'deyseniz dağıtım şirketinin adı OEDAŞ olacaktır.Dağıtım şirketlerinin adı değişebilirken iletim şirketinin adı ülkemizin dört bir yanında TEİAŞ olacaktır. Ancak TEİAŞ ve diğerlerinin ayrı birer işletme olduğunu ve iletim hizmetinin TEİAŞ tarafından verilirken dağıtım hizmetinin diğer şirketler tarafından verildiği unutmamak gerekir. Genelde bu iki hizmet tüketici tarafından ayırt edilememektedir. Ayrıca iletim ve dağıtım sistemlerindeki hat kayıplarını en aza indirilmesi, elektrik enerjisi sistemlerinin verimli şekilde işletilmesi bu hizmetlerin bedeli karşılığında olacağını tahmin edebilirsiniz.
Konuya geri dönecek olursak; bu bedeller enerji nakil hatlarının genişletilmesi, yenilenmesi, bakımı ve bu işletmelerde çalışan insanların giderlerini karşılamak için alınır. Bu da gayet mantıklıdır. Diyeceksiniz ki
"Yıllarca dağıtım ve iletim bedeli aldılar; 30 yıl çivi çakılmamış dağıtım bölgeleri var. 30 yıldır el değmemiş(!) iletim hatları var. Nerede ödediğimiz ücretler ?"
Bunu söyleyenler ne yazık ki çok haklı! Ancak bu soruyu zamanında sormalıydınız. Her zaman söylediğim gibi size sunulan hakları talep etmediğinizde onları kaybetmeye mahkum olursunuz. Geçmişte hatalar yapılmış. Bizim önümüzdeki günler için daha bilinçli olalım. Ayrıca geçmişte yapılan yanlışlara başka (ücret ödememek gibi ) yanlışları eklemek bizi varmak istediğimiz noktadan çok farklı yere götürecektir.
Bundan sonraki dönemde ben işlerin olması gerektiği gibi yürüyeceğine inanıyorum. Etrafımızda her şeye sürekli olarak olumsuz bakan insanlar var. Hayata nasıl yaklaşırsak hayat bize onu verecektir. Pozitif olmalıyız. İyi şeyleri beklemeli, bunlar için talepte bulunmalıyız. Bunu yaparken makul yolları kullanırsak ben yerine geleceğine inanıyorum. "Batsın bu dünya" nakaratını dilimize dolayarak ortalarda dolaşmamızın ne kendimize ne de devletimize bir faydası olmayacaktır. Siz kendinizce yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin sonra da taleplerinizi dile getirin. İnanıyorum ki netice alacaksınız.
Ödediğimiz Bu Ücretin Karşılığında Ne Beklenmelidir?
Elektrik enerjisinin üretiminden tüketimine kadar kesintisiz bir akış sağlamalıdır. Özellikle fabrikalar, hastane, otel, haberleşme ve iletişim sağlayan tesislerde enerji kesintisinin yol açtığı zarar ve kayıplar büyük olacaktır. Enerji nakil hatları güvenilir, sağlam ve basit olmalıdır. Bu nedenle çok iyi planlanmalı ve kuruluşları sırasında azami özen gösterilmelidir. Tabiatın yıpratıcı etkilerine karşı dayanıklı, deprem gibi olası bir afet durumunda ise enerji iletiminin sürekliliğini sağlayacak kadar güvenilir olmalıdır. Oluşan arızalardan aboneler etkilenmemelidir.Dağıtım şebekesi hattın başındaki, ortasındaki veya sonundaki abonelerin tamamına aynı özellikteki elektrik enerjisi sağlamalıdır. Gerilimin yüksek olması aboneye zarar verebildiği gibi gerilimin istenen değerden % 10 kadar fazla olmasının abone de ki cihazların ömrünü azalttığı bilinmektedir. Frekanstaki değişmeler asenkron motorların devir sayılarını değiştirir ve istenmeyen olaylara neden olur. Frekansın sabit olması ise jeneratör devrinin sabit tutulması ile gerçekleştirilir. Bunun için şebekelerde gerilimi ve frekansı sabit tutmaya yarayan çeşitli üniteler bulundurulur.
Sonuç;
Elektrik faturası üzerinden bizden tahsil edilen iletim ve dağıtım bedelinin alınmasında hiç bir abest durum yoktur. Ancak bunun karşılığında dağıtım şirketleri ve TEİAŞ gerekli hizmetleri olması gerektiği gibi vermelidir. Bizim tüketici olarak tek itirazımız alamadığımız hizmete karşıdır. Bunu da medeni yollardan talep ederek takipçisi olmalıyız.
Bilinçli tüketici; basiretli tüccar olmalıyız!