Güncelleme Tarihi:
A Haber canlı yayınında soruları yanıtlayan Bakan Albayrak, Fed'in gösterge faizini yüzde 0 - 0,25 aralığından 0,25 - 0,50 aralığına yükseltmesinin 'satın alınan bir karar' olduğu için piyasalarda çok fazla dalgalanma beklemediğini dile getirdi.
Türkiye'nin de bu konuda çok ciddi hazırlığı bulunduğuna işaret eden Albayrak, şöyle konuştu: "Ama yıl sonu, ama 2016 çeyreği beklenen bir karardı bu. Bunun piyasa tarafından satın alındığını herkes tüm piyasa oyuncuları veya ülkeler tarafından söyleyebiliriz. Bu ne demek? Dolayısıyla, satın alınan bir karar olduğu için bu piyasadaki dalgalanmanın ciddi anlamda fazla olacağını düşünmüyorum. Nitekim 2016 takvimine dayalı en az 3-4 kere daha çeyrek baz puanlık bir beklenti gerçekleşme dahilinde. Onun için beklenti gerçekleştikten sonra piyasa daha bir oturur. Türkiye başta olmak üzere özellikle sıkı mali politikalar ve rasyonel açıdan bakıldığında, ekonomisini sağlam bütçe disiplini ve büyümeye dayandıran siyasi belirsizliğini de aşmış ülkeler açısından çok ciddi dalgalanmalar beklemiyorum normal şartlar altında."
Albayrak, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesinin ardından iki ülke ilişkilerine yönelik soru üzerine yaşanan krizin haklı olarak endişeyi de beraberinde getirdiğini söyledi.Türkiye'nin Rusya'nın en büyük ikinci doğalgaz müşterisi olduğunu anımsatan Bakan Albayrak, şöyle devam etti: "Özellikle en önemli gaz tedarikçisi olan Rusya ile bu süreçte, bizim açımızdan şu ana kadar olumsuz bir yansıma olmadı. Rusya'dan en büyük ikinci gaz alan ülke olarak, ticari anlaşmalara dayalı olarak bugüne kadarki işbirliğini devam ettiriyoruz. Türkiye gaz tedariki özelinde sıkıntılara karşı her türlü çalışmanın tedbirlerini almaya başladı. Resmi olarak göreve başladığımız günden beri ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Önümüzdeki kış dönemi ve diğer kışlarda oluşabilecek herhangi bir sıkıntıya karşı her türlü senaryoyu çalışıyoruz. Şu ana kadar Rus yetkililerle bu konularda bir temasımız olmadı."
FARKLI ÜLKELERLE HER TÜRLÜ TEDBİR ÇALIŞILIYOR
Yaşanan krizin farklı senaryolarla ilgili bir süreci doğurduğunu ve muhtemel herhangi bir sıkıntı durumunda doğacak enerji ihtiyacının farklı pazarlarla dengelenmesi konusunda senaryoların çalışıldığını anlatan Albayrak, "Süreci, farklı pazarlarla, farklı ülkelerle eş zamanlı yönetiyoruz. Azerbaycan, İran bu ülkeler arasında. Bununla ilgili de görüşmelerimiz devam ediyor. Muhtemel bir krizin boyutuyla alakalı en iyiden en kötüye kadar farklı senaryolarımız var, gazla ilgili bir kriz yaşamamayı umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Albayrak, Türkiye'nin aynı zamanda hidrolik, kömür ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ile ilgili devreye alabileceği kaynakları olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Bu konularda orta ve uzun vadeli düşüncelerimiz var. Gaz konusunda Türkiye'nin son 12 yılda ciddi bir altyapı yatırımı oldu, hem elektrik üretimi hem de ısınmada. Bununla ilgili Türkiye'nin kaynak çeşitlendirilmesinde yaptıkları malum. Bundan sonra orta ve uzun vadeli stratejik plan çalışmalarını yürütüyoruz. Orta ve uzun vadeli hedefler çok fazla. Bunu denge üzerinde değerlendirmek lazım. Türkiye'nin yüzde 5 büyümesiyle ilgili, 2023 hedefleri düşünüldüğünde enerji sektörünün dinamo olmaya devam etmesi için bir ekip
senaryosu oluşturarak kazan-kazan mantığıyla... Her paydaşı doğru resmin içinde
birleştirip herkesin menfaati ile ilgili bir şeyler üretmek gerekir. Bugüne kadar uyguladığımız politikaların ötesine geçmek için birçok planımız var, 4+100 yıllık planlamalar yapmamız lazım. Önümüzde 4 yıllık bir seçim süreci var, birçok farklı konuda önemli adımları atmış bir bakanlık Enerji Bakanlığı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bürokratlarımızla, teknokratlarımızla Enerji Bakanlığı özelinde 100 yıllık da bir plan yapmak zorundayız. 4 yıllık planla yetinmememiz gerekiyor."
'TÜRK AKIMI'NDA TALEPLER KARŞILANMADI'
Türk Akımı'nın rafa kaldırılmasının hatırlatılması üzerine Albayrak, Türk Akımı'nın hem Avrupa Birliği'nin enerji talebinin karşılanması, hem de Türkiye ve Rusya ilişkilerini olumlu etkilemesi konusunda önemli bir proje olduğunu fakat karşılıklı müzakereler noktasında Türkiye'nin taleplerinin karşılanmadığını anlattı. Bakan Albayrak ,"Bu noktada bu projeye dair gelecek adımları konuşmak uygun değil" dedi. Akkuyu Nükleer Santrali'nin de durdurulduğu yönündeki haberler üzerine, herhangi bir iptal durumunda Türkiye'nin haklarının ne olacağı sorusunu ise Albayrak, şu şekilde yanıtladı: "Proje ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne iletilmiş herhangi olumsuz bir mevzu yok. Hem Rusya hem şirket projeye devam ediyor. Her iki ülkenin de taahhütler noktasında belli yükümlülükleri söz konusu. Bizden yana olan kısmı sistematik ve doğru zamanlı şekilde devam ediyor. Akkuyu NGS şirketi tarafından konulan sermaye ve çalışmalar devam ediyor. Ticari anlamda resmi bir bize yansıyan olumsuz bir durum yok. Herhangi bir iptal durumunda ise sözleşmede gerekli tüm maddeler mevcut. Miktarı, tazminat yükünü konuşmak için erken. Bizim temennimiz dünyada referans bir proje olması yönünde, temennimiz projenin nihayete ermesi."
Nükleer enerji eğitimi için Rusya'ya giden Türk öğrencilerin bir sıkıntı yaşayıp yaşamadığı sorulan Albayrak, bu konuda gerekli tüm yetkili kurumlarla irtibat halinde olunduğunu ve birkaç öğrencinin hoş olmayan sıkıntılar yaşadığını söyledi. Geriye kalan 300'den fazla öğrenci için bir problem olmadığını belirten Albayrak, oluşabilecek herhangi bir sıkıntıyla ilgili takibin devam ettiğini vurguladı.
Nükleer enerji konusunda, 64. Hükümetin eylem planında somut taahhütler olduğunu ifade eden Albayrak, "Üçüncü nükleer santral için teknik ve coğrafi bölge düzeyinde çalışmalar devam ediyor. Bununla ilgili birkaç yerde çalışmalar var, bunun hangi ülke ve firmayla yapılacağı konusunda da çalışmalar var. Daha önce bahsi geçen İğneada bölgesi ihtimaller dahilinde. 2016 veya 2017'de en geç üçüncü projeyle ilgili ihale süreçlerini sonuçlandırmak istiyoruz" diye konuştu.
TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ
İran ile doğalgaz fiyatı konusunda devam eden tahkimde gelinen son noktanın sorulması üzerine Albayrak, bu konunun yakın dönemde bir neticeye ulaşacağını düşündüğünü söyledi. Rusya ile devam eden tahkim sürecinin ise kontrattaki haklardan doğduğunu ifade eden Albayrak, Türkiye'nin indirim talep etme noktasındaki haklı sözleşmeye dayalı talebinden vazgeçmediğini dile getirdi.
Bakan Albayrak, İsrail'in son dönemde doğalgaz üzerine ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanımız Türkmenistan seyahati dönüşünde ilişkilerin normalleşmesi için üç şartın gerekli olduğunu söyledi. Bu şartlar gerçekleşmeden Türkiye'nin bu konuyla alakalı ilişkilerini normalleştirmeyi beklemesi düşünülmemeli" şeklinde konuştu.
Özel sektörün bu konuda görüşmelerinin bulunduğunu ve burada yaşanacak olumlu gelişmelerin her iki ülkeye de katkıları olacağını anlatan Albayrak, şu an itibarıyla resmi düzeyde enerji konusuyla ilgili somut bir yorum yapmanın mümkün olmadığını söyledi.
Albayrak, 'Türk halkına vermek istediğiniz bir mesaj var mı' yönündeki soruyu yanıtlarken Rusya ile yaşanan kriz sonrasında enerji arz güvenliği konusunda herhangi bir endişenin olmaması gerektiğini, hükümet olarak yaşanabilecek kriz senaryolarına dayalı maksimum mesai ile çalışan bir ekip bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin teknik altyapısı ile ilgili herhangi bir sıkıntısı olmadığını aktaran Albayrak, "Önümüzdeki kış veya kışlar hiçbir sıkıntı olmadan bunları atlatacağız. Yeni dönemde de bundan önceki dönemlerde olduğu gibi halkımıza güvenli kaliteli enerji hizmetlerinin sunulması, özelleştirilen sektörlerdeki hizmet kalitesinin arttırılması ve enerji talebine dayalı maliyetlerin düşürülmesi açısından çok yoğun bir mesai ortaya koyacağız" diye konuştu.