Güncelleme Tarihi:
Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, “Aldığımız başarılı sonuçların ardından yeni dönemdeki programımızda geliştirmeler yaptık. İlk dönemde sadece İngilizce kaynak ve eğitim dili Türkçeydi. Yeni dönemde programın eğitim dilini Türkçenin yanı sıra İngilizce olacak şekilde düzenledik ve 3 sınıf olarak açtık. Kontenjanımızı ise geçen yıla göre yaklaşık 4 katına çıkardık ve programımıza uluslararası katılımcıları da dahil ettik. Artık; Hırvatistan, Macaristan, Bulgaristan ve Sırbistan olmak üzere 4 ülkeden daha katılımcılarımız bulunuyor” diye konuştu.
DERSLİK SAYISI 3’E ÇIKTI
İkinci döneme üç derslik ve 82 katılımcıyla başlayacaklarını belirten Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale ise, “Enerjisa Üretim olarak, bir yandan hızla gelişen sektörümüzün dinamiklerine uygun dönüşümü gerçekleştirirken diğer yandan bu dönüşümün gereksinim duyduğu bilgi ve deneyimi hem kendi çalışanlarımıza hem de sektöre kazandırmak için çaba gösteriyoruz. Bu alanda çalışan insanların, özellikle de yönetici pozisyonunda görev yapanların bu çerçevede, bütüncül bir bakış açısı ve donanım kazanabilmesi enerji hedefleri bağlamında son derece önemlidir” ifadelerini kullandı. Programa, enerji sektöründe yer alan özel firma ve kamu çalışanları katılabiliyor.
‘TÜRKİYE KRİZLERİ FIRSATA ÇEVİREBİLİR’
Türkiye’nin güneş ve rüzgâr enerjisindeki potansiyeline de değinen Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, “Dünyanın yaşadığı sıkıntılardan fırsatlar çıkarabiliriz. Almanya’da kurulu güneş enerjisi 60 bin MW (Megawatt), rüzgâr gücü de 60 bin MW. Biz de ise kurulu rüzgâr gücü şu anda 11 bin MW, güneşte ise 10 bin MW’ın altındayız. Buna üzülebilirsiniz ancak bir yandan da süper bir fırsat. Çünkü, Almanya 60 bin MW günej enerjisi santralı kurarken MW’ına 3 milyon dolar ödedi. Şimdi bu tutar 600 bin dolara kadar indi. Ben iddia ediyorum Türkiye güneşte 100 bin MW olabilir. Bizim 100 bin MW kurulu kapasite güneş enerjimiz olsa elektrik fiyatlarını bambaşka bir dengeye oturtabiliriz. Sadece onu çözmüş olmayız. Yeşil hidrojen üretmeye başlarız ve yeşil hidrojeni Avrupa’ya satmaya başlarız” dedi.