Güncelleme Tarihi:
Hiç dayanakları yok
Hasan Köktaş, STEAM’in düzenlediği “Enerji Arz Güvenliği ve Özelleştirmeler Arenası”nda yaptığı konuşmada geçtiğimiz yıl yapılan ve milyar dolarlık tekliflerin verildiği elektrik dağıtım özelleştirmelerinde son dönemde yaşanan sıkıntılara atıfta bulundu. Özelleştirme sürecinin hiçbir belirsizliğe mahal vermeyecek bir iklimde başladığını ve sonuçlandığını belirten Köktaş, “Bu itibarla özelleştirme sürecinde bir şirketin çıkıp da kendi yanlış hesaplarını ya da teminatının yanmasını düzenlemelerdeki belirsizliklere bağlamasının hiçbir haklı ve hukuki dayanağı yoktur” dedi.
Moda anlayışının sonucu
Köktaş, sözlerine şöyle devam etti: ”Bu kadar çok ve önemli düzenlemenin yapıldığı, kimin, neyi, nasıl yapacağının ve gelirlerin sınırlarının tamamen öngörülebilir ve denetlenir olduğu ortamda bazı şirketler tarafından hesapsız, kitapsız yapılan işlerin ülkemize zaman ve enerji kaybettirmesine kuşkusuz izin verilmemelidir. Şu husus çok açıktır ki, ihaledeki yarışma heyecanları, sektörde bulunmayı bir moda gibi değerlendirmek ya da ‘Bu sektöre hangi şartla olursa olsun gireyim’ anlayışı ile gösterilen irrasyonel davranışların sadece kendilerine değil herkes için olumsuz sonuçları olacaktır.”
Greenfield’e finansman riski
Köktaş, önem taşıyan bir diğer konunun da elektrik özelleştirmelerinin finansmanına yönelik sağlanacak büyük kredi miktarı nedeniyle yeni yatırımların finansman kabiliyetinin daralması riski olduğunu belirterek, arz güvenliği açısından greenfield’lerin (sıfırdan yatırımlar) tamamlanması büyük önem taşıdığını kaydetti. Ancak mevcut koşullarda enerji finansmanında özelleştirmelerin ön plana çıktığına dikkat çeken Köktaş, şunları söyledi: “Halbuki özelleştirmeler sonucunda kurulu kapasiteye yapılan katkı sıfırdan devreye alınan yeni üretim tesisi yatırımlarına göre çok daha azdır. Bu itibarla enerji sektörüne yönelik finansman kapasitesinin yeni yatırımlara da yönlendirilmesi konusunda tüm kesimlerin hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Bu konuda kurumlar arasında tam bir uyum ve koordineli çalışmanın sağlanması gerekiyor. Kamu cephesinden bakıldığında bu uyum sağlandı. Aynı uyumlu ve gelecek öngörüsü olan bakışı, elektrik dağıtım ve üretiminde söz sahibi olacak şirketlerin tamamının göstermesi gerekir.”
Afaki bedel beklentimiz olmaz, birkaç milyar doların anlamı yok
HASAN Köktaş, süreci başlayan üretim özelleştirmeleri için de dağıtıma benzer uyarılarda bulunduklarını belirterek, üretim özelleştirmeleri sonunda da temel beklentinin bu tesislerin afaki sayılacak bedellerden satışı değil daha verimli çalıştırılması ve kapasitesinin artırılması olduğunu vurguladı. Köktaş, Yoksa hem bu tesislerimizi daha iyi işletmedikten, hem de sanayicimizin rekabet ortamında birden fazla ve güçlü tedarikçiler ile masaya oturarak elektrik temin edecekleri bir yapı kurmadıktan sonra devletin kasasında bir değil birkaç milyar doların olmasının anlamı yoktur” diye konuştu.