Enerji daha da serbestleşmeli

Güncelleme Tarihi:

Enerji daha da serbestleşmeli
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2016 20:34

Güler Sabancı, ekonomide sürdürülebilir büyüme için enerji piyasalarını serbestleştirmenin yollarını aramak gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin enerjide yerli kaynaklarını harekete geçirmesi lazım. Bunun da başında linyit var, bu konuda daha hızlı hareket etmemiz lazım” dedi.

Haberin Devamı

SABANCI Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin, enerji üretiminde, iletiminde, dağıtımında ve tüketimindeki devasa verimlilik potansiyelini henüz tam anlamıyla kullanamadığına dikkat çekerek, “Enerji sektörünün dönüştürülmesi, dönüşüme uğraması iklim değişikliği açısından temeldir. Enerji arzı ve talebinde verimliliği artıracak küresel çözümler üzerinde çalışmak zorundayız” dedi. Zamanında ve etkili bir şekilde, plana göre hareket ederek Türkiye’nin karbon emisyonunu azaltabileceğine ve büyük ölçüde enerji tasarrufu sağlayacağına inandığını kaydeden Güler Sabancı, “Diğer pek çok ülkede de olduğu gibi Türkiye’de verilen enerji yardımları enerji verimliliğinin önüne geçmektedir. Bu nedenle ekonomide sürdürülebilir büyüme istiyorsak enerji piyasalarını serbestleştirmenin yollarını aramalıyız” diye konuştu.

YERLİ KAYNAK ŞART

Birleşik Arap Emirlikleri Enerji Bakanlığı Müsteşarı Matar Al Neyadi, Japonya Başbakanı Özel Danışmanı Eiichi Hasegawa, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü ve IICEC Yönlendirme Kurulu Onursal Başkanı Fatih Birol’un katılımı ile gerçekleşen Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından gerçekleştirilen ‘7. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’nda konuşan Güler Sabancı, Paris Anlaşması’nın Türkiye adına da önemli bir gelişme olduğunu vurguladı. Türkiye’nin, karbon emisyonlarını 2030 yılı itibariyle olağan düzeyden yüzde 21’e kadar azaltacağı yönünde verdiği Ulusal Katkı Niyet Beyanı ile Paris Anlaşması’na katıldığını hatırlatan Güler Sabancı şunları kaydetti: “Türkiye’nin hedefleri takip ettiğini görüyoruz. Türkiye açısından, düşük enerji, petrol fiyatları ve düşük gaz fiyatı avantaj sağlayan bir durum ama bu, uzun vadeli değil, bu kısa vadeli bir avantajdır. Dolayısıyla biz ülke olarak net enerji ithal eden bir ülkeyiz. Cari açığın da ana sebeplerinden biri bu. Şu sıralardaki bu avantajı, biz aslında kendi ana kaynaklarımıza yatırım yapmakla kullanmalıyız. Nitekim Türkiye’nin yerli kaynaklarını harekete geçirmesi lazım. Bunun da başında linyit var.”

DÖNÜŞÜMDE DEVRİM

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol da, “Özellikle temiz enerji açısından bir devrim yaşanıyor. Hem maliyetlerde düşüş yaşanıyor hem teknolojiler ucuzluyor. Rüzgar enerjisiyle ilgili analizlerimiz maliyetlerin üçte bir azaldığını gösteriyor. Güneş enerjisinde de maliyet yüzde 80 azaldı” dedi. Enerji piyasasındaki dönüşümlerin daha çok yeni teknolojilerin kullanımında görüldüğünü, hiçbir ülkenin enerji açısından bir ada olmadığını, her değişikliğin bütün ülkeleri ilgilendirdiğini anlatan Birol, “Enerjide çalışan birçok kişi var. Günümüz dünyasında hiçbir ülke enerji açısından bir ada değildir. Yani Orta Doğu’da ABD’de ya da Japonya’da yaşananlar mutlaka hepimizi etkileyecektir” dedi.

Haberin Devamı

PETROL FİYATI DAHA ARTMAZ 

Haberin Devamı

BÜYÜME tahminlerine bakıldığında, zengin ülkelerde enerji talebinde bir yavaşlama hatta azalma olduğunun, asıl büyüme kaynağının yükselen ülkelerde bulunduğunun altını çizen Fatih Birol, şunları kaydetti: “Petrol piyasasında yatırımlar düştü. Geçen yıl yatırımlarda bir düşüş oldu. Bu yıl da yine düşüş görüyoruz. Petrol tarihine baktığımızda hiç bir zaman petrol yatırımlarının iki yıl üst üste düştüğünü görmedik. Nadiren bir yıl düşüş olsa bile ertesi yıl hep artış olurdu. Bu kez iki yıl üst üste düşüş gördük. Yatırımlardaki azalma piyasadaki riski artırıyor. Ocak ayında 30 dolara inen petrol fiyatları 52 dolara kadar yükseldi, ancak daha fazla artış beklemiyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!