Güncelleme Tarihi:
EMİN Hitay kendini “seri girişimci” olarak tanımlıyor. 22 yaşından bu yana iş hayatında olan Hitay’ın 30’dan fazla girişimi var. Türkiye’ye barkod teknolojisini ilk getiren, futbolseverlerin hayatına iddaa’yı sokan, Türkiye’nin lider sistem entegrasyon ve en büyük online araştırma şirketlerini kuran Emin Hitay, çok yakında Türkiye dışında da yatırım yapacak. 2016 yılında 1 milyar lirayı aşan ciro hedefi koyan Hitay Yatırım Holding, Endonezya’da jeotermal yatırımları yapmaya hazırlanıyor. Girişimciliği ve çağdaş sanat koleksiyonerliğiyle bilinen Hitay’la Bebek’teki yalısında konuştuk.
Siz nasıl başladınız iş yaşamınıza? Hep girişimlerinizle biliniyorsunuz, yolun başında ne yapıyordunuz?
Erken yaşta çalışmaya başladım. İstanbul’da Kabataş Erkek Lisesi’nde okudum, vasat bir öğrenciydim. Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni kazandım ve İzmir’e gittim. Aslında İzmir’de üniversite okumak aklımda yoktu, son yıl çalışmamıştım ve bir daha üniversite sınavına girmeyi hedefliyordum. Öyle olmadı, planlar tutmadı. Babam aniden vefat etti. Ben İzmir’de okumaya ve aynı zamanda çalışmaya başladım. 18 yaşında hayatımın rotası değişti. İlk işimi 22 yaşında kurdum. Aslında 4 yıllık bir kamu sektörü deneyimim de var.
Ne iş yaptınız ilk olarak?
Okurken teyzemin yanında kalıyordum. Teyzem hep suların üst katlara ulaşamamasından söz ediyordu. Konuyu araştırırken kendimi bir anda hidrofor satarken buldum. İş bulmuştum kendime... O dönemde bilgisayar hayatımıza girmemişti ama okurken geleceğin sektörüne de merakım arttı ve Ege Üniversitesi Hesap Bilimleri Enstitüsü’nde, o zaman bilgisayar mühendisliği yoktu, orada sistem operatörü olarak çalışmaya başladım. Devlet memuru oldum. Okula da devam ettim. Üniversitede çok başarılı oldum. İstanbul’a dönmeye karar verdim. Bu arada bir yıl da Silkar Grubu’nda çalıştım. Sonra kendi işimi yapmaya karar verdim.
ŞİRKET KURACAK PARAM YOKTU
Ne şirketi kurdunuz ilk olarak?
Şirket kuramadım, param yoktu. Babam tekstil piyasasında çalışmıştı. Ben de o işlere aşinaydım. Sultanhamam’a gittim, orada tüccarlardan iplik alıp dokutuyordum, sonra boyahanelere veriyordum. Ticaret yapıyordum. Sonra tekstilde üretime geçtim. Çok kıt olanaklarla, sürekli ve disiplinli bir şekilde çalışıyordum. Farklı işler yaptım tekstilde. İplik toptancılığı yaptım. Tekstil sektöründe işler yolunda gitti uzun dönem, benim aklımda üniversiteden beri olan bir şey vardı, o da teknoloji... 1988’de tekstil bir kenarda devam ederken, ortağımla Exim’i kurduk. Bilişim sektöründe olmak konusunda çok hevesliydim. Sürekli araştırdım. Getirdiğimiz sistemler Türkiye’de hep ilkti. Büyük şirketlerin ihtiyaçlarını karşılıyordu. Ama hata yaparak öğrenilir.
Toplam kaç girişiminiz oldu?
30’un üzerinde...
Kaçı başarılı oldu?
Çoğu diyemem. Girişimlerden bazıları çöp oluyor. Bazıları orta karar gidiyor. Bazıları ise çok iyi oluyor. Ben kurduğum işlerle duygusal bağ kurmuyorum. Her girişimimi satabilirim. Ne yok, neye ihtiyaç var ve biz neyi farklı yapabiliriz diye bakıyorum hep. Örneğin Türkiye’de mobil POS’u biz hayata geçirdik. Öncesinde kablolu hatlarla çalışan POS işi de yaptık...
İddaa ile herkes sizi duydu...
Evet çünkü başarılı bir iş oldu. Planet de çok iyi bir işti. Dünya kadar hata da yaptım. Ben yüzde kaç başarılıdan ziyade ne kadar para yatırıp ne kadar efor harcadığınıza bakın derim hep. 2000 senesinde neredeydiniz, bugün neredesiniz? Ona bakacaksınız. Kurulan şirket sayısı sizin iyi bir girişimci olduğunuzu göstermez. Ben şirketler iyi sonuç almayınca umutsuzluğa kapılmadım. Sebat önemli her işte. Ben herkese bunu tavsiye ederim. Benim hep birkaç işim oldu. Sepete aynı yumurtaları koymadım. Hatta aynı ülkeye de koymamak gerekir...
Var mı sizin yurtdışında da girişiminiz?
Var. 5 yıldır bir işle uğraşıyorum. DEİK heyetiyle 2006 yılında Endonezya’ya gittim. Mehmet Ali Şahin’le birlikteydik. 60 kişi vardı iş dünyasından. Ben oradan Çin’e de gittim. O seyahatte bir teklif aldım ve Endonezya Fahri Konsolosu oldum. 2013 yılında onlar İstanbul’da konsolosluk açtı ben de Antalya Fahri Konsolosu oldum. Endonezya’ya sık sık gidip gelirken iş olanaklarını araştırdım. Jeotermal kaynakları çok iyi ve yüzde 5’i kullanılıyor. Regülasyonları yeterli değildi. Ciddi bir fırsat var orada. 2010 yılında bu işle uğraşmaya başladım. 2011 yılı başından itibaren oraya her yıl 7-8 kez gidiyorum. İş geliştirmeye başladım ve sonuçta Singapur’da Hitay Enerji şirketini kurdum. Endonezya’da da 12 şirket kurdum. Jeotermal enerji yatırımlarına başlayacağız. Orada her lisans için şirket gerekiyor. 9 iş için önlisans aldık, bunların 3 tanesini seçip devam edeceğiz. Ağustos ayında fiyatların netleşmesi bekleniyor. Orada Amerikan şirketleri ve devlet şirketleri de bu konuyla yakından ilgili.
Türkiye’de ve dünyada 2016 zor bir yıl olacak. Endişeli, temkinli değil misiniz?
Doğru işlere yönelmek lazım. Ben 2016’da büyüyeceğimizi öngörüyorum. Herkesi endişelendiren konular malum ama durmamak gerekir. 2016’da şirketimizin cirosunun 1 milyar 100 milyon lirayı geçecek. Bunu hedefledik.
İDDAA’DAKİ HİSSESİNİ 80 MİLYON DOLARA SATMIŞTI
HİTAY Yatırım Holding çatısı altında Türkiye’nin en büyük sistem entegrasyon ve saha hizmetleri şirketi Teknoser, Türkiye’nin en büyük online araştırma şirketi DORinsight, veri tabanı şirketi Napolyon, Perakende sektörüne hizmet veren 2Nokta, güvenlik teknolojileri çözümleri sunan Exim, Türkiye’nin lider online spor ve şans oyunları platformu Bilyoner var. Hitay, Planet’i 26 milyon Euro’ya, İddaa’daki yüzde 20 hissesini de 80 milyon dolara Yunanlılara sattı.
KRİZ REÇETESİ SEBAT ETMEK, DİRENMEK
Nasıl hatalar yaptınız?
Çok. Bence önemli olan düşmek değil, düştükten sonra kalkabilmektir. 1994-1995 zor yıllardı. 5 Nisan kararları alındığında o döneme döviz borcuyla yakalanmıştım. O dönemi de 3-4 yıl atlatamadım. Bu bana çok iyi bir ders oldu. 2001 krizinden etkilenmedim. Ancak dediğim gibi o yıllar çok zor geçti. Direndim.
Kriz reçeteniz var sizin...
Var, sebat etmek, direnmek. Asla vazgeçmemek. Krizde kabuğuna çekilmek doğru değildir, hep atak olmak, araştırmak, fırsatları görmek gerekir. Fırsatları gördüğüm için Teknoser’i kurdum.Teknoser bugün alanının öncü şirketi. 68 ilde operasyonumuz var.
MİLLİ PİYANGO’DA HEDEF AZINLIK HİSSEDARLIK
Milli Piyango İdaresi’nin özelleştirilmesi ihalesiyle ilgiliydiniz. İhale yeniden yapılacak. Siz yeniden girecek misiniz?
Milli Piyango ihalesiyle ilgileniyoruz. 5 Ağustos’ta yapılacak. Bu 3’üncü ihale olacak. 2014 yılında yapılanda 2 teklif oldu. Birinci grupta ben de yüzde 10 ortaktım, bizim ortaklarımız ödemeyi yapamadı, teminat yandı. Diğer grup da yapamadı. Şimdi yeniden yapılacak. O günkü kur 2 lira 12 kuruştu. Bugün 2.96 civarında. Şimdi kazandığınız para lira, 2.12- 2.97 arasında oranlama yapınca durum farklı oluyor. Biz 2015’in Milli Piyango cirosuna bakıyoruz, TL bazında yüzde 4 artmış. Şu anda değişik rakamlar var ama hesaplar 2 milyarın altına indiğini gösteriyor. Dolar isteyip, lira kazanıyorsunuz. Sonuçta artık 3’üncü kez yapılıyor, önümüzdeki ihale başarılı olmalı. 10 yıllığına bir imtiyaz devri bu. Yine 10 yıl sonra devlete devredilecek, bu bir kiralama. Milli Piyango’da azınlık hissedar olarak olmak istiyorum. Görüşmelerimiz de var.
HOLDİNG BİNASI VE EVİ MÜZE GİBİ
Hitay Kabataş Erkek Lisesi ve Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. Endeavor ve TÜSİAD üyesi olan Emin Hitay aynı zamanda geniş bir çağdaş sanat koleksiyonuna sahip. Yaklaşık 20 yıldır eser biriktiren Hitay Bebek’teki Sadıkoğlu Yalısı’nda yaşıyor. Hitay Maslak’taki holding binası ve evi de müze gibi!
EMİN HİTAY KİMDİR?
Emin Hitay, İstanbul’da büyüdü. Kabataş Erkek Lisesi mezunu. Üniversiteyi Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okuyan Hitay, Ege Üniversitesi Hesap Bilimleri Enstitüsü’nde 3 yıl devlet memuru olarak çalıştıktan sonra, bir yılda Silkar Holding’te özel sektör deneyimi yaşadı. Bu deneyimlerinden sonra ‘girişimci’ olmaya karar verdi. Tekstil ticaretiyle ilgilenen, bir dönem iplik dokumacılığı da yapan Hitay, 1988 yılına kadar devam ettiği tekstil işinden bilişim sektörüne geçiş yaptı. Emin Hitay, 1988’de ortağıyla birlikte ilk bilişim yatırımı Exim’i hayata geçirdi ve Türkiye’ye barkod sistemini getirdi. Türkiye’nin önde gelen girişim sermayesi şirketlerinden biri olma yolunda ilerleyen Emin Hitay’ın 30’un üzerinde girişimi oldu. Bunlar arasında en bilinenleri Planet, iddaa ve Bilyoner öne çıktı. Hitay armatör Sadıkoğlu Ailesi’ne ait Bebek’teki yalıyı da 2006 yılında 20 milyon dolara satın aldı. Planet’i 26 milyon Euro’ya satan Hitay, en dikkat çekici satışını da iddaa’daki yüzde 20 hissesini
80 milyon dolara Yunanlılara satarak gerçekleştirdi.