En yüksek kar riskli ülkelerde

BERNA Akyıldız 41 yıllık Transtaş Lojistik şirketinin kadın patronu. Babasından devraldığı şirketi global bir lojistik şirketi yapma başarısını göstermiş bir patron. Köprü, trafo, konteyner, su boruları, inşaat malzemeleri ve proje lojistiği gibi ‘büyük taşımacılık’ konusunda uzmanlaşan Transtaş, dünyanın en riskli bölgeleri dahil olmak üzere Gana’dan Venezuela’ya kadar farklı coğrafyalara taşımacılık yapıyor, 6 ülkede de ofisi var. Bugüne kadar 16 havalimanının lojistiğini yapan deneyimli isim Berna Akyıldız, “Dünyada ticaret zorlaşıyor. Yüksek kar marjları dünyanın en riskli ve zor bölgelerinde. Türk şirketleri de buralarda iş yapıyor. Biz de en çok Afrika ve Ortadoğu’ya taşımacılık yapıyoruz” diyor.

Büyük projelerin taşımacılığını üstleniyorsunuz. Proje lojistiği yapıyorsunuz. Lojistik sektörü nasıl bir dönemden geçiyor?

Transtaş’ın üç şapkası var, ilki kendi filosu ile karayolu taşımacılığı, ikincisi Forwarding ile denizyolu, konteyner taşımacılığı, diğeri ise proje taşımacılığı. Forwarding-konteyner taşımacılığı konusunda ciddi hacimlere ulaştık ve her yıl katlanarak artıyor. Proje taşımacılığında da öncü şirketiz. Sektörde bu alanda ilk Türk şirketiyiz. Lokal ve global 100’den fazla büyük projenin lojistiğini tamamladık. Farklı coğrafyalarda çok sayıda altyapı, üst yapı projeleri, havalimanları, üniversiteler, hastaneler, köprüler, enerji santralleri ve fabrikaların lojistiğini yaptık.

Hepsi çok büyük projeler!

Aynen. En son Türkiye’de Osmangazi Köprüsü, Kuzey Irak’ta Erbil ve Duhok Su Dağıtım Kanalları projesi ile Türkiye Ortadoğu ve Afrika’da tamamlanan enerji projelerinin lojistiğini yaptık.

Kaç ülkede operasyonunuz var?

Almanya, Kosova, Katar, Mısır, Tunus ve Suudi Arabistan’da ofislerimiz var. 100’den fazla ülkeye konteyner taşımaları yapıyoruz.

Dünyada büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Her şey dijitalleşiyor. Lojistik sektörü bundan nasıl etkileniyor?

Lojistiğin, yapısı gereği dijitalleşmenin getirdiği hıza, kolaylığa ve maliyet avantajına ihtiyacı en üst düzeyde. Son yıllarda süreç inanılmaz hızlandı. Dronelar ile sevkıyat denemeleri yapılıyor, yeni teknolojiler, bir merkeze bağlı olmaksızın işlem yapmaya izin veriyor. Bu sistemlerin getirdiği inanılmaz kolaylıkların yanı sıra çağa ayak uyduramayan veya dönüşümü başaramayan bir çok sektörü silip süpüreceği aşikar.

Siz kendinizi nasıl yeniliyorsunuz?

Bizim bu konuda iyi bir vizyonumuz olduğunu söyleyebilirim. Gelişmeleri önceden okuyabilme kabiliyetimiz var. Dönemsel rüzgarlara kapılmadık. Aldığımız kararlar fazla temkinli de olsa uzun vadede bizi doğruladı. Sektörün dijitalleşmeye doğru gittiğini gördük ve hazırlıklarımızı bu yönde yapıyoruz.

Son dönemde ne tür projeler alıyorsunuz?

Ortadoğu ve Afrika’da altyapı, üst yapı, enerji projeleri, ticaret ve yaşam merkezleri projelerinin lojistiğini yapıyoruz.

KATAR TÜRK ÜRÜNLERİNE ALIŞTI

DEİK Katar İş Konseyi’ndesiniz. Katar son dönemde Türkiye’nin en çok iş yaptığı ülke oldu. Katarlı şirketler gelip Türkiye’deki şirketlere ortak oluyor. Peki Türk şirketler için Katar’da hangi olanaklar var?

DEİK Katar İş Konseyi Yürütme Kurulu üyesiyim. Biz Katar’a 2005 yılında ilk giden lojistik şirketiyiz. Katar’da çok sayıda projenin lojistiğini yaptık ve 13 yıllık olağanüstü gelişime tanıklık etme şansımız oldu. 2017 Haziran ayında 4 ülkenin Katar’a uyguladığı ambargo sonrası Katar ile dış ticaretimiz süratle artıyor. 2016 Yılı verilerine göre Türkiye 13.sırada idi. 2017 verileri  henüz açıklanmadı ama daha üst sıralarda olduğumuz kesin. Halihazırda Katar’a ihracatımız artarak ilerliyor. İnşaat projelerinin yanı sıra özellikle hızlı tüketim malzemeleri ile gıda, tüm inşaat malzemeleri, mobilya, dekorasyon malzemeleri, tekstil ve benzeri taşımalar yapıyoruz. Türk üreticiler için Katar çok ciddi bir pazar haline geldi. Ayrıca iki ülke arasında giderek derinleşen ilişkilerin getirdiği güvenden ötürü Türkiye güvenlik gerektiren alanlarda da ilk tercih edilen ülke durumunda. Katar ile iş yapmak için ilk kriter ürünün kalitesi ve son zamanlarda ilaveten hızlı sevkıyat oldu. Bu süreçte Türkiye olarak en büyük kazanımımız Katarlıların Türk ürünlerine alışmış, ürünlerin kalitesine inanmış olmaları Türkiye için Ortadoğu ve Afrika hala en iyi pazarlar.

AFRİKA’DA KAPIYA TESLİM TAŞIMACILIK

Afrika pazarı Türk şirketler için daha da hareketlenecek değil mi?

2004’ten bu yana Kuzey Afrika’dayız, Fas, Cezayir ve hatta son dönemlerde Libya bizim için hareketli pazarlar. Mısır ve Tunus’ta ofislerimiz var. Mısır’daki Türk firmalarını için uzun yıllardır, aynı anlayış ile servis alabildikleri, güvenilir bir çözüm ortağı olduk. Birçok altyapı üstyapı projesinin yanı sıra, Türk firmalarının taşıma, gümrükleme ve dağıtım işlerini yapıyoruz. Afrika’ya kapıya teslim taşımacılık yapıyoruz. Bu ülkelerden başlıcaları  Gana, Mali, Togo, Fildişi sahilleri, Madagaskar, Mozambik, Sudan, Nijerya, Senegal, Burkino Faso, Tanzanya, Güney Afrika.. Özellikle ECOWAS (15 Batı Afrika ülkesinin ekonomik birliği) ülkeleri ile işbirliği daha da hızlanacak. Her şeye ihtiyaçları var, her çeşit  inşaat malzemeleri, gıda ürünleri, mobilya ve tekstil ürünleri taşıyoruz. Son dönemde Gana, Mali ve Sudan’daki enerji santralleri için  beher ağırlıkları 100 ton dan 400 tona kadar olan çok sayıda  dev trafoları sahada kurulumları dahil olarak taşıdık.

KADIN PATRON OLARAK EZBER BOZUYORUZ

Lojistik sektörü erkek egemen. Kadın yönetici olmak nasıl karşılanıyor? Zorluk yaşıyor musunuz? Kadın çalışan oranınız nedir?

Ben her daim kadın, erkek değil birey olmak duygusu ile hareket ediyorum. Bana göre işin kadını erkeği olmaz. Üstlendiğimiz işi sıfır sorun ile sonlandırmak konusunda son derece titizim. Sektörün erkek egemen algısı nedeni ile her ülkede, hem kadın olduğum ve hem de  iş yapış tarzım nedeni ile şaşırttığım doğru. Bu benim çok hoşuma gidiyor doğrusu. Ezberleri bozmak, insanlara mümkün olduğunu göstermek iyi hissettiriyor. Hem Batı’da hem Doğu’da iş yaptığımız insanlar kafalarındaki kadın algısını tekrar güncelliyorlar ve bana eşlerinden, kızlarından bahsetmeye başlıyorlar.

2018 beklentileriniz nedir? Transtaş’ın hedefi nedir?

Bu yıl son birkaç yılda olduğu gibi dünya için çok parlak değil. Ancak iyi bir moralite, iyi bir planlama ve daha proaktif bir anlayış ile bunu avantaja çevirmek mümkün. Biz Transtaş  olarak her yıl  ülke ortalamasının üzerinde büyüyerek ilerliyoruz. Bu yıl gecen yılki büyümeyi koruyacağız ve büyümeye devam edeceğiz. Babamız Kamil Topaloğlu’nın bundan 41 yıl önce kurduğu bir şirketi global bir şirket yapmak için kardeşlerimle birlikye yıllardır çalışıyoruz. Hedefimiz global bir şirket olarak kendimizi ispatlamak.

SUYA BATIRIP TAŞIDIK

Heyecan verici bir taşıma süreci anlatabilir misiniz?

Çok var. İlk aklıma gelen, Mısır’a birkaç yıl önce yaptığımız ilginç ve heyecan verici proje. Her biri 250 ton ağırlığında iki adet yüzer vincin  -submersible vessel- yani suya batarak üzerine yükü alıp tekrar yükselen özel gemi ile Hollanda’dan Mısır’a taşıma işidir. Gemi Mısır’a vardığında aynı şekilde suya batarak vinçleri tahliye ettik. Tahliyede yüzlerce kişi gece boyu süren operasyonu hayranlık ve şaşkınlıkla izledi. İç savaş ve karışıklık olan bölgelerde özel güvenlik önlemleri alınıyor taşımalar yapılırken.

BERNA AKYILDIZ KİMDİR?

Gazi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Berna Akyıldız Samsun doğumlu. Türk-Katar İşadamları Derneği’nin tek kadın üyesi olan Akyıldız, 23 yaşından beri Transtaş’ta çalışıyor. KAGİDER ve DEİK üyesi olan Berna Akyıldız iki çocuk annesi.