Güncelleme Tarihi:
Toplam 2.24 milyon hektar tarım alanına sahip olan Konya'da, sulanabilir olanlar dışında sulanamayan 1 milyon 720 bin hektar arazinin her yıl yarısına hububat ekiliyor, diğer yarısı ise nadasa bırakılıyor.
Haziran ayında ovada başlayan hububat hasadı, Ağustosun ortalarına kadar devam ediyor. Çoğu biçerdöverle hasat edilen tarlada Ağustos sonuna kadar kalan anızların ise yeni ekim dönemi için temizlenmesi gerekiyor.
Çiftçilerin çoğu, “daha iyi bir tohum yatağı hazırlamak, yabancı ot ve haşereleri yok etmek, yeni ekimde mibzerin gözleri tıkanmadan ekim yapabilmek” gibi gerekçelerle, en kolay ve masrafsız yol olan tarladaki anızı ateşe verip yakmayı tercih ediyor.
Orta ve uzun vadede, sağlayacağı faydanın vereceği zararın yanında çok küçük kalacağı bilinmesine rağmen, anızlar yakılmaya davam ediliyor. Yasak olduğu halde bu davranışı sürdüren çiftçiler ise “Ellerinde uygun tohum yatağı hazırlığı için gerekli tarımsal aletlerin bulunmamasını, bu işlem için ekstra mazot masrafı çıkmasını ve yabancı ot ve haşerelerde ilaçlı mücadele yapma imkanı olmamasını” gerekçe gösteriyor.
Anız yakmanın toprağı verimsizleştirdiği, erozyona davetiye çıkardığı, canlı bir organizma olan toprağı öldürdüğü sıklıkla dile getirilse de hububat ekiminin yoğun olduğu, Türkiye'nin en verimli ovalarından biri olan Konya Ovası'nda anız yangınları, kimin yaktığı belirlenemediği için engellenemiyor.
Çünkü, ihbar sonucu olay yerine giden güvenlik güçleri, yangının nerede ve ne zaman çıktığı, ne kadarlık bir alanın yandığı gibi bilgileri tutanağa işliyor. Çoğu zaman ise anızları tutuşturan kişi ya da kişiler belirlenemediği için, hakkında cezai işlem yapılacak kişinin adı tutanağa yazılamıyor, böylece anız yakılması cezasız kalıyor.
Konya'da yaklaşık 3 aylık hasat döneminde güvenlik güçlerine, yüzde 95'i gerçek çıkan toplam 460 yangın ihbarı geldi. İhbarı değerlendiren güvenlik güçleri olay yerine gidip tutanak tuttu ancak faili bulmaktaki güçlük nedeniyle İl Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, sadece 54 kişiye ceza kesilebildi.
Anız yaktıkları tespit edilen bu 54 kişiye, yakılan dekar başına 26,45 lira olmak üzere toplam 41 bin 232 lira ceza kesildi. Geri kalan anız yangınlarıyla ilgili hiç bir cezai işlem yapılamadı.
ANIZ YANGININ BAŞLICA ZARARLARI
Modern tarımda anızı yakmanın son derecede yanlış bir yöntem olduğunu vurgulayan uzmanlar, yakma sonucu karşılaşılan zararların çoğunun telafi edilemediğini, anızların hasat sonrası traktör arkasına takılan parçalayıcı makinelerle temizlenmesi gerektiğini belirtiyor. Anız yakmanın oluşturduğu başlıca zararlar ise şöyle:
-Anızın yakılması ile toprağın 1-3 santimetrelik üst katmanında ısı 50-75 dereceye yükseliyor ve bitkilerin gelişmesi için gerekli olan ve yağış sularının tutulmasını sağlayan, toprağın erozyonla taşınmasını engelleyen besin maddeleri olan humus yakılarak yok ediliyor.
-Topraklarımızda zaten yüzde 1'den daha az olan organik madde, her anız yangınıyla biraz daha azalıyor. Organik madde miktarının azalması toprakları daha verimsiz ve erozyona daha hassas duruma getiriyor. Anız yangınıyla küçük toprak canlıları da yok ediliyor.
-Sap ve anızların yakılması ile bitki büyümesini teşvik eden karbon (C) ve azotun (N) kaybını da artırıyor. Örneğin bir dönüm arazide 300 kilogram anız yandığında 1,5 kilogram saf azot kaybı yaşanıyor. Bu miktar ise ancak 7 kilogram şeker gübresini (Amonyum sülfat) araziye vererek ancak kazanılabiliyor.
-Anızların yakılmasıyla hayvan yemi olarak kullanılmasından başka, birçok yararı olan sap saman yok ediliyor.
-Anız yangınları sırasında havanın kirlenmesi yanında, yükselen dumanlar zaman zaman karayollarında görüşü azaltıyor, bu durumda trafik kazalarıyla can ve mal kaybına neden olabiliyor.