‘En üst noktaya gideceğiz’

TEKSÜT Bandırma BK, FIBA Şampiyonlar Ligi’nde dört sezon üst üste gruplardan çıkarak Avrupa’da bir kez daha son 16 Takım arasına kaldı. Bunu son 2 sezonda sizin yönetiminizde başardınız. Genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Geçtiğimiz sezon takımın başına geldiğimde grupta beşinci sıradaydık. Daha sonrasında ise üst üste maçlar kazanarak grubumuzu da ikinci sırada tamamladık. Son 16 turunda ise güçlü bir rakip olan Brose Bamberg ile eşleşmiştik. Her iki maçta da iyi mücadele etmemize rağmen, Avrupa’nın en güçlü rakiplerinden biri olan Brose Bamberg’e elenmiştik. Bu sezon ise bulunduğumuz FIBA Şampiyonlar Ligi grubu en zorlu gruplardan biriydi. Bu kupanın favorisi olan İsrail ekibi Hapoel Jerusalem ile Yunanistan ekibi A.E.K.’in yanı sıra elemelerden gelen takımlar da İspanya’nın güçlü ekiplerinden San Pablo Burgos ile Almanya’nın Rasta Vechta takımları yer alıyordu. Aynı zamanda Polonya’nın en iyi takımı Anwil Wloclawek ile Fransa’nın güçlü ekiplerinden Pau Orthez vardı. Şampiyonlar Ligi’ne çok iyi başlamamış olmamıza rağmen son dört maçımızı da kazanarak böylesine zorlu bir gruptan Son 16 Turu’na kalmış olmamız bizim gibi genç bir takım için çok önemliydi. Bu anlamda TEKSÜT Bandırma BK’nın dört sezondur üst üste gruplardan çıkma başarısını ve geleneğini de sürdürdüğümüz için çok mutluyuz.

TEKSÜT ile Bandırma BK arasındaki sponsorluk hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Her şeyden önce Teksüt firması gibi son derece gelişmeye müsait, kendini ispat etmiş ve büyük hedefleri olan bir firmayla, bizim gibi yine hayaller kurarak ve genç oyuncular yetiştirerek Türk basketboluna büyük hizmetler yapan bir kulübün birleşmesi ender rastlanan uyumlu bir birliktelik olarak düşünüyorum. Bu birlikteliğin de Teksüt gibi güçlü ve düzenli bir firmanın da Türk basketboluna kazandırıldığı için, bu işin paydaşı olan herkese teşekkür ediyorum. Bu birlikteliğin uzun yıllar devam edeceğini düşünüyorum. Ve bu birliktelikten çok önemli ürünler çıkacağını şimdiden söyleyebilirim.

Ligde ve Avrupa’da sezonun kalan bölümündeki hedefleriniz nelerdir?

Doğrusunu söylemek gerekirse ligde son zamanlarda istemediğimiz ve beklediğimiz mağlubiyetler aldık. Avrupa ile beraber iki ligi bir arada götürürken böylesine genç bir takımın yaşayabileceği belli bazı sebepleri olan sıkıntılar yaşadık. Bunları geride bırakmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla takımın ilk hedefi olan ve oldukça zorlu olan 14 maçlık Şampiyonlar Ligi maratonunu geride bıraktı. Şimdi bütün gücümüzle Şampiyonlar Ligi’ndeki play-off dönemine kadar Türkiye Ligi’ndeki mücadelemizin seviyesini arttırıp daha iyi yerlere gelmeyi düşünüyoruz. Türkiye Basketbol Süper Ligi’ndeki birinci hedefimiz ilk 8 takım arasında yer alarak play-off’lara kalabilmek. Ligin ilk devresini de ilk 8 takımı arasında bitirdiğimiz için Türkiye Kupası oynamaya hak kazandık. Bu da bizim için ilk yarı hedefimizi gerçekleştirdiğimizin bir göstergesi oldu. Avrupa’da da play-off’lara kalarak buradaki ilk hedefimizi de gerçekleştirmiş olduk. Ama Avrupa’daki gidebileceğimiz yerin ötesine geçebilecek bir potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla hem ligde hem de Avrupa’da mücadelemizi sürdüreceğiz. Tabi ki Türkiye Ligi’ndeki hedefimiz de en üst nokta neresiyse oraya kadar gitmek.

Ligin ve Avrupa’nın en genç yaş ortalamalı Takımı (22 yaş) olarak başarılı olmanızın sebepleri nelerdir?

TEKSÜT Bandırma BK ile anlaştığımdan beri her zaman söylediğim şey, buradaki genç oyuncuların, kulübün üstün çabaları ile yıllardır hem çok çalışarak hem de çok maç oynayarak tecrübeli hale gelmiş olmaları. Bu oyuncularla sahadayken maçı oynamayı bilen maç kazanmayı bilen oyuncular olduğunu en baştan beri ifade ediyorum. Dolayısıyla en genç takım olmak, bu ortalamanın içinde de yabancı oyuncularımızın da yaş ortalamasının düşük olmasıyla başarılı olmak bizleri de oldukça mutlu ediyor. Bunun da bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum. Hem yabancı oyuncuların hem de genç oyuncuların gelişimine bu kadar katkısı olan takım bütünlüğü sağlamamız, aynı zamanda bu genç yaş ortalamasıyla da başarılı olup aynı şekilde hedeflerin içerisinde kalmamız bizim adımıza bir mutluluk verici. Bu genç oyuncular hem maç oynamayı bilen, çalışmayı bilen ve aynı zamanda onların yanına eklediğimiz yabancı oyuncularla iç disiplini yüksek olması dolayısıyla başarılı olmanın sırrını, çalışmak ve iş disiplini olduğunu söyleyebilirim.