Hanife BAŞ
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2006 00:00
Nanoteknolojiyle dünyanın en küçük Türk bayrağını çizen Bilkent Üniversitesi doktora ekibinin lideri ve NanoSis firmasının kurucusu Doç. Dr. Ahmet Oral, "Geliştirdiğimiz mikroskoplar doğrudan sanayiye uygulanabiliyor. Tamamen Türkiye’de geliştirilen ve üretilen bu mikroskopları Oxford, MIT gibi üniversitelere, Seagate, Los Alamos gibi şirketlere ihraç ediyoruz" dedi.
BİLKENT Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü, nanolitografi tekniğiyle dünyanın en küçük Türk bayrağını çizdi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) destekli Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’nde bir aydır bu proje üzerinde çalışan 7 kişilik doktora ekibi, ikinci denemesinde başarılı oldu. Ekibin bundan sonraki hedefi, bayrağın 100 kat daha küçüğünü yapmak.
SAÇ TELİNİN BİNDE BİRİ: Doç. Dr. Ahmet Oral önderliğinde, Münir Dede, Özgür Karcı, Özge Girişen, Hülya Ayan, Mehrdad Atabak ve Sevil Özer’den oluşan araştırma grubunun tasarladığı bayrağın çizgileri 100 nanometre genişliğinde ve 2 nanometre yüksekliğinde. Yani çizgilerin genişliği yaklaşık olarak saç telinin binde biri, yüksekliği ise saç telinin elli binde biri.
SEAGATE’E İHRACAT: Projenin lideri ve NanoSis firmasının kurucusu Doç. Dr. Ahmet Oral, bu araştırma için üniversitedeki Taramalı Uç Mikroskopisi (TUM) Grubu’ndaki doktora öğrencilerinin atomik kuvvet mikroskobunu geliştirdiğini söyledi. Oral, "Bu grup tarafından geliştirilen mikroskoplar Türkiye’deki ilk nanoteknoloji şirketleri olan NanoManyetik ve NanoSis tarafından dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor. Tamamen Türkiye’de geliştirilen ve üretilen bu mikroskoplar Massachusetts Institute of Technology (MIT), Oxford gibi dünyanın en iyi üniversitelerine ve Seagate, Los Alamos National Laboratuvarı gibi dünyanın lider araştırma laboratuvarlarına satılıyor" diye konuştu.
PARA KAZANIYORUZ: Doç. Dr. Ahmet Oral, Türk bayrağını daha küçük boyutlarda karbon-60 molekülleri ve atomlarla çizmek yani boyutlarını 100 kat daha küçültmeyi hedeflediklerine işaret ederek, "Diğer bir öncelikli hedefimiz, daha önce 50 nanometre(nm) boyutunda yapabildiğimiz manyetik nano-sensörleri 10-20nm, hatta daha küçük boyutlara indirmek ve manyetik görüntülemede kullanmak. Bu daha önceki dunya rekorumuzu, 50nm’yi iyileştirecek. Bunun doğrudan sanayiye de uygulaması var. Geliştirdiğimiz mikroskopları Japonya, Amerika ve Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Yani şu anda Türkiye, nanoteknolojiden para kazanıyor" şeklinde konuştu. Oral, Türkiye’nin ilk nanoteknoloji şirketleri olan NanoManyetik’in 1999’da ve NanoSis’in 2005 yılında kurulduğunu aktararak, şu anda 12 kişiye iş imkanı sağladıklarını, üretimlerinin yüzde 99’unu ihraç ettiklerini, iki şirketten geçen yıl toplam 486.400 YTL’lik ihracat yaptıklarını açıkladı.
Saldırı tespiti için biyosensör sistemi
AHMET Oral, TUM Grubu’nun Türkiye’nin ilk taramalı uç mikroskoplarını da Fizik Bölümü’ndeki yüksek lisans tezlerinde geliştirdiğini aktardı. Araştırma görevlilerinin çalışmalarını çok hassas, küçük ve hızlı nano-sensörler ve nano-aygıtlar geliştirmek üzere yoğunlaştırdığını dile getiren Oral, şunları söyledi: "Bu teknikle üretilecek olan nano-aygıtlar ve sensörlerle, DNA analizi yapabilecek, biyolojik terörist saldırı tespit edebilecek olan biyosensör sistemleri, bilgisayar disklerinin kapasitesini çok daha artırabilecek manyetik mikroskoplar yapılabilecek. Avrupa Birliği tarafından da desteklenen grup, bu yöntemi geliştirerek atomlarla ve molekülerle futbol oynayabileceklerini ve atomlarla moleküller arasındaki çok küçük kuvvetleri bile ölçebileceklerini ifade ediyor."