Güncelleme Tarihi:
Otomotiv sektöründeki çip, hammadde ve lojistik gibi tedarik sorunları nedeniyle uzun süredir üretmekte zorluklar yaşayan Türkiye otomotiv sanayisi, zorlu sınavı az hasarla atlatmasını bildi. Son çeyreğe tedarik zincirindeki kırılganlık açısından daha iyimser girdiklerini belirten Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, “Tedarik sorunlarından daha az etkileneceğimizi tahmin ediyoruz. 2022 yılının en kötüsü geçti gibi duruyor. 2023 yılında ise bir miktar iyileşmeyle beraber yine bu sorunların devam edeceğini öngörüyoruz” dedi. Küresel otomotiv üretiminde yıl sonu itibarıyla yüzde 0.6, Avrupa’da yüzde 7.5 daralma beklentisi olduğunu da hatırlatan Eroldu, Türkiye’de ise üretimin geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 8-15 arasında artarak 1.4 milyon, ihracatın yine geçtiğimiz yıla göre yüzde 11-17 arasında artarak 1 milyon 100 bin adet ile tamamlanacağını söyledi.
OSD’nin üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladığı İstanbul’daki basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Eroldu, yerli üreticinin önündeki en yeni tehdidin Avrupa’daki resesyon riski olduğunu kaydetti. Finansmana erişimde yaşanan zorluklar nedeniyle şirketlerin filolarını yenilemekte zorlandığını belirten Eroldu, kredi kısıtlamalarının çözülmesi ve ÖTV matrahlarının güncellenmesi gibi adımlarla iç pazarın resesyona hazırlanması gerektiğinin altını çizdi. Eroldu, “Özellikle 2023 yılında ihracatın düşme ihtimali bulunuyor. Bu olası tehdide karşılık iç piyasayla sanayinin desteklenmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Finansman tarafında örneğin; müşteri var, araç almak istiyor fakat finansman sağlayamıyor. Bu otomotiv sanayisinin önünde ciddi bir engel olarak duruyor” dedi. Türkiye’deki üretilen araçların yüzde 65’nin Euro Bölgesi’ne ihraç edildiği düşünüldüğünde Eroldu’nun vurguladığı nokta daha net anlaşılıyor.
‘ÖTV ADIMI BEKLEMİYORUM’
Satılan sıfır araçların neredeyse hepsinin artık yüzde 80’lik ÖTV dilimine girdiğini, bu durumdan dolayı ithal ve yerli arasındaki avantaj dengesinin kaybolduğunu da belirten Eroldu, şöyle devam etti: “Bu, Türk tüketicisinin satın alma gücü anlamında önemli bir etki. Şahsi görüşüm matrahın güncellenmesine ihtiyaç var. Fakat bir değişikliğin olacağını ben beklemiyorum. Söylentiler ise iç piyasaya zarar veriyor. İhraç pazarlarındaki bu talep daralması riskine karşılık bizim muhakkak otomotiv sanayini korumak anlamında; otomotiv sanayinin yarattığı istihdam, otomotiv sanayinin yarattığı ihracat, katma değeri korumak anlamında yukarıdaki maddelerle iç piyasanın desteklenmesi bizce son derece önemli bir yer teşkil ediyor.”
OCAK-EYLÜL'DE ÜRETİM ARTTI
OSD’nin açıkladığı 2022 Ocak-Eylül dönemi verilerine göre, yılın ilk 9 aylık döneminde toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 4 artarak 962 bin 18 adet oldu. Geçen yılın ilk 9 ayına göre parelel bir seyir izleyen otomobil üretimi ise 571 bin 6 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim 996 bin 926 adede ulaştı. Ticari araç grubunda, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde üretim yüzde 12, ağır ticari araç grubunda yüzde 33 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 10 oranında arttı. Bu dönemde, otomotiv ihracatı ise adet bazında yüzde 2 oranında artarak 687 bin 966 adet olurken, otomobil ihracatı yüzde 1 gerileyerek 396 bin 604 adet düzeyinde gerçekleşti.
'TEDARİKÇİLERİN SÖYLEDİKLERİNE KATILMIYORUM'
Otomotiv tedarik sanayicileri, ana sanayinin fiyat güncellemesi yapmamasından dolayı, enerji maliyetlerini tek başlarına üstlenmek zorunda kaldıklarını dile getirmişti. OSD Başkanı Eroldu konuyla ilgili olarak, “Tedarikçilerin bu söylediklerine katılmıyorum. Çünkü bir ÜFE gerçeği söz konusu. Her firmanın kendine özgü bir eskalasyon yöntemi var. Kimi firmaların enflasyona kimilerinin ise sadece kura göre belirlediği, sözleşmelerde mutabık kaldığı bir takım eskalasyon yöntemleri var. Bunun bir sürü artıları ve bir sürü eksileri bulunuyor. Yani olayın yalnız bir tarafına değil, büyük resme bakmak lazım. Büyük resimde biz öyle bir şey görmüyoruz” dedi.