En karlı yatırım Miami’de

Kısa vadede iniş çıkışlar olsa da eninde sonunda daima kazandıran tek yatırımın gayrimenkul olduğunu ifade eden Uzun son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye'de ve Dünya'da emlak sektörüne etkisini değerlendirdi.

Son aylarda Suriye, Mısır, Gezi gibi olayların her sektörde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de bir durgunluğa yol açtığını ifade eden Uzun, “Gerek yerli gerek yabancı yatırımcılar, ortalama 3 aydır, Türkiye ve dünyadaki belirsiz siyasi ortam sebebiyle mülk edinme kararlarını askıya aldı. Gayrimenkul sektörü beton gibi görünse de aslında en hassas sektörlerden birisi” diye konuştu.

"EN ÇOK ALICI ORTADOĞU’DAN"

Türkiye'den en çok mülk satın alan ülkeleri sorduğumuz Uzun, "Şayet bugünü sorarsanız ağırlıklı olarak Kuveyt, Dubai gibi Ortadoğu ülkeleri. Ama birkaç yıl önces,ine kadar Ruslar ve Türki Cumhuriyetler de Türkiye'den gayrimenkul edinen ülkelerin başında geliyordu. Rusların yatırımları hâla da devam ediyor. Ancak daha ziyade yazlık ev kullanımı amaçlı olarak Ege ve Akdeniz bölgelerini tercih ediyorlar” yanıtını verdi. Uzun, bunun yanı sıra Güney bölgesinin İngilizlerin de ilgi alanı içerisinde yer aldığını hatta az da olsa İstanbul'dan da emlak satın aldıklarını belirtti.

"EN KARLI YATIRIM MIAMI'DE"

Şu an yapılabilecek en kârlı yatırımlardan birinin Miami'den gayrimenkul satın almak olduğunu söyleyen Uzun, " Bugün İstanbul'dan alacağınız bir emlak kendini ortalama 15-17 sene arasında amorti ederken, Miami'de bu süre yalnızca 7-8 yıl. 10 bin dolardan piyasaya çıkan bir ev bir anda 50 bin dolara yükselebiliyor. Bunu haricinde Londra da getirisi oldukça büyük şehirlerden. Özellikle al-yap-sat taktiğiyle çok büyük karlar elde ediliyor. Çünkü Londralı zenginler böyle şeylerle uğraşmadıkları için böyle bir fırsat oluşmuş. Satın aldığınız mülkü bir ay içerisinde tadilat yapıp 100 bin sterlin gibi daha yüksek fiyata satma şansınız oluyor" diye konuştu.

Dövizdeki kur farkının gayrimenkul piyasasına etkisine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Uzun; dövizdeki kur artışının yabancı yatırımcı açısından olumsuz bir etkisi olmayacağını, ancak farkın kira bedellerine ve satış birim fiyatına eklenecek olmasının elbette ki yerli yatırımcı açısından bir dezavantaj olacağını ifade etti.

"YASA DEĞİŞİKLİĞİ HALİ HAZIRDAKİ 1+0'LARARA YARAYACAK"

Stüdyo dairelere yasak getiren yeni yönetmelik gereğince bundan sonra 27 metre karenin altında ve en az iki odadan (1+1) oluşmayan dairelere izin verilmeyecek." Bu yeni düzenlemeyi mantık çerçevesinde yorumlamak oldukça güç" diyen Uzun, kararın emlak piyasalarına etkisini ise şöyle değerlendi " Bu kararla birlikte ürün yelpazesi daralacak ve dolayısıyla ticari bir kayıp olacak. Ama diğer taraftan da hali hazırdaki 1+0 daireler değer kazanacak. Yatırım amaçlı alınan gayrimenkullerin en başında stüdyo daireler geliyordu. Yani bu karar aynı zamanda az parayla ev sahibi olmak isteyen vatandaşı da olumsuz etkileyecek. Kısacası hem yatırımcı hem de müteahhit açısında olumsuz bir gelişme oldu".

“OLİMPİYATLARI KAZANSAYDIK FİYATLAR YÜZDE 100 ARTARDI”

Uzun, İstanbul’un son anda kaybettiği olimpiyatlarla ilgili olarak da “Şayet kazansaydık fiyatlar yüzde 100 artardı” dedi. Uzun, şu ifadeleri kullandı:

“Şahsen ben sonuç olumlu olsaydı, ertesi gün gayrimenkul fiyatlarının üzerine yüzde 30 daha koyardım. Tarihte ipek yolu diye adlandırılan bir merkez burası. Ancak her ne kadar marka değeri yüksek de olsa, dünyadaki diğer şehir merkezlerinde yer alan dairelerin metre kare fiyatları 30 bin dolar seviyelerindeyken, İstanbul'da fiyatlar 5-6 bin dolar seviyelerinde. İstanbul'un gerçek değeri bu değil. Biz yabancı müşterilere İstanbul'dan gayrimenkul satarken, önce ülkeyi, kültürü anlatmak zorunda kalıyoruz. Sonra yatırımın kârlı olacağı konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Çünkü coğrafi konumuzun sebebiyle insanların kafasında bir güvensizlik var. Eğer olimpiyatlara ev sahipliği yapma fırsatımız olsaydı. O dönemki ekonomik katkısının yanı sıra, kendimizi dünyaya da daha iyi tanıtma şansımız olurdu. Kafalardaki o güvensizlik kırılırdı. Zaten herkes buna üzüldü."