En iyisi 'akıllı diktatörlük' o da bu devirde olmaz

Güncelleme Tarihi:

En iyisi akıllı diktatörlük o da bu devirde olmaz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2004 01:36

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, başkanlık sistemi konusundaki tartışmalar üzerine, "En iyisi akıllı bir diktatör. Ama, bu devirde mümkün değil. İkinci en iyi ise başkanlık sistemi. Ancak bunun şartı hukuk sisteminin iyi çalışması" değerlendirmesini yaptı.

BAŞKANLIK sistemi konusundaki tartışmalar yeniden gündeme gelirken, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Winston Churchill'in, 'Demokrasi en fena idare tarzının en iyisidir. En iyi idare tarzı diktatörlük. Akıllı diktatörlüktür' sözlerini hatırlattı. Koç, "En iyisi akıllı bir diktatör. Ama, bu devirde mümkün değil. İkinci en iyi ise başkanlık sistemi. Bu sistemde, hukukunuzun çok iyi çalışması lazım. Bence Türkiye’nin en büyük sorunu hukuk sistemini muntazam çalıştıramamasıdır" dedi.

Tekneyle çıktığı dünya turuna ara veren Rahmi Koç, Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı'nın düzenlediği söyleşiye katıldı.

Dünyada yeni bir global sistem oluştuğunu ve dünyanın en büyük 5 ekonomisinin devletler değil, şirketler olduğunu ifade eden Koç, 200 büyük şirketin dünya ekonomisinin yüzde 28'ini, 500 büyük şirketin ise dünya ticaretinin yüzde 70'ini kontrol ettiğini kaydetti.

Koç, global ve bilinen markaların dünyayı sardığını, mahalli markaların ise dünyada yerinin olmadığını kaydetti. Her ülke ve her şirketin kendilerine marka yaratmaya çalıştığını ancak dünyanın güçlü markalarını yakalamalarının neredeyse imkansız olduğuna dikkat çeken Koç, "Coca-Cola’nın fabrikası, şişesi ve içinde meşrubatı olmadan sadece 'Coca-Cola' markasının piyasa değeri 80 milyar dolardır" dedi.

BUGÜNKÜ REKABET ÖLDÜRÜCÜ

Koç, "Dünyada o kadar keskin rekabet vardır ki, herhangi bir konuda ya birinci, ya ikinciyseniz şansınız vardır; üçüncüyseniz ortadasınızdır; dördüncü ve beşinciyseniz hiç şansınız yoktur. Yani erozyona ve yok olmaya mahkumsunuzdur" diye konuştu.

Ticaret ve sanayi hayatının bundan sonra iki defa yanılmayı affetmediğini öne süren Koç, "İki defa yanıldığınız zaman gittiniz. Çok iyi ve isabetli, stratejisi olan şirketler bundan sonra ayakta kalacaklar, geri kalanlar ise ufalanıp gidecekler" diye konuştu.

Bugünkü rekabetin öldürücü nitelikte olduğuna işaret eden Koç, şirketlerin canlarından olmamak için çok dikkatli hareket etmek zorunda olduğunu vurguladı. Koç, babası Vehbi Koç'un "Alacağını alamayacağın gibi, borcunu da her zaman ödeyecek gibi mali durumunu hesapla" dediğini hatırlatarak, "46 yıllık iş hayatımda birçok şirketin doğduğunu, büyüdüğünü palazlandığını ve iflas ettiğini gördüm" dedi.

Migros, Wal Mart ile işbirliğini konuşuyor

KOÇ
Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, "İstikrarlı bir Türkiye’ye gelen yabancılarla Türk şirketleri rekabet edebilir mi?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Dünyadaki dev şirketlerden Wal Mart’ın 285 milyar dolar cirosu bulunuyor. Bu rakam neredeyse Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası'na eşit. Wal Mart toplam 2 milyon kişi çalıştırıyor. Bir malı dünyada en ucuz o alabiliyor. Ona mal veren yan sanayiciler, kuruluşlar onun baskısından iflas etmekten korkuyorlar. Büyük şirketler çok büyük tehlikedir." Wal Mart ve Koç Grubu bünyesindeki Migros'un işbirliği müzakeresi halinde olduğunu belirten Koç, "Wal Mart Avrupa’da, özellikle Almanya’da ABD’deki performansını yakalayamadı. Wal Mart bir dev ve tehlikeli bir rakip" diye konuştu.

Gümrük Birliği için Çiller'i uyardık, o bizi dinlemedi

RAHMİ
Koç, "Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne AB'ye üye olmadan girmesinin doğru buluyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan da Rahmi Koç, şöyle konuştu: "AB trenini 1978'de kaçırdık. Ecevit-Erbakan koalisyonu 'Biz hazır değiliz' dedi. Gümrük Birliği'ni ise Tansu Çiller hiçbir taviz almadan kabul etti. Büyük hata etti. Biz kendisini ikaz ettik. Gümrük Birliği karşılığında AB'den müzakere tarihi ve mali yardım paketi alabilirdik. Ancak Gümrük Birliği, dinamizm getirmesi, rekabetin insanları ayık tutması, daha dikkatle harekete sevk etmesi, daha iyi teknoloji alınması açısından Türkiye'ye faydası olmuştur. Girmeseydik belki de müzakerelere 10 yıl sonra başlayacaktık."

Annan'a rica edip yeni bir plan ortaya koyalım

BİR
soru üzerine Kıbrıs sorununu da değerlendiren Rahmi Koç, Kıbrıs’ın Türkiye’nin önünü yıllarca kapattığını belirterek, şöyle konuştu: "Annan Planı'na referandumda 'evet' dedik ve ilk kez biz Kıbrıs konusunda karşı taraftan bir adım ileride bulunduk. Ama Güney Kıbrıs 'hayır' dedi ve yine de AB’ye girdi. AB Güney Kıbrıs'ı almadan önce 'Önce siz Kuzey ile anlaşın, ikinizi birden alacağım' deseydi, bizim işimiz daha kolay olurdu. Burada en iyi yapılacak şey Annan'a rica edip, yeni bir planın ortaya konulması ve 3 Ekim 2005’ten evvel bu plana iki tarafın da 'evet' demesi."Koç, hükümetin Kıbrıs konusunu Türkiye’nin AB’ye girmesine engel olacak bir duruma sokmayacağını ve adımları önceden atacağına inandığını kaydetti.

Sadece profesyonel olmaz aile işini mutlaka izlemeli

RAHMİ
Koç, bir soru üzerine aile şirketlerine bakışını şöyle açıkladı: "Birincisi yapar, ikincisi tutar, üçüncüsü yer. ABD’de üçüncü jenerasyona geçen aile şirketi oranı yüzde 16, Avrupa’da ise yüzde 25'tir. Bize babamız kriterler koydu. Bir erkek, üç kız kardeş olarak sadık kaldık. Benim üç erkek çocuğuma bunu açıkladık. Suna Kıraç evlat edindi ve onu da bizim sisteme soktuk. Ümit ediyoruz dördü, bizim gibi geçinir. Bunun ne kanunu, ne protokolü, ne hukuku var. Kardeşlerin iyi geçinmesinden başka yolu yok. Profesyonel idareci bir hata yaparsa 'Beni atarsınız' der ve şapkasını alıp gider. Onun için ailenin geri planda da olsa işi çok yakından takip etmesi lazım."

Elimizi iyi oynayamadık büyük fırsatlar kaçırdık

RAHMİ
Koç, "Dünyanın var olan tablosunda Türkiye’ye 50-100 yıl içinde biçtiğiniz rol nedir?" sorusuna bir padişah fıkrasıyla yanıt verdi: "Padişah demiş ki; 'Benim deveye konuşmayı öğretene bin altın veriyorum. Öğretemezse kellesini keseceğim.' Adamın biri çıkmış 'Ben on senede öğretirim deveye okuma yazmasını' demiş ve altınları peşinen almış. Arkadaşları adama 'Devenin öğreneceği yok. Deli misin?' diye sormuş. Adam cevap vermiş '10 senede ya deve ölür, ya padişah ölür, ya da ben ölürüm.' Ekonomistlere sorduğunuz zaman en güç sual gelecek seneyi söylemektir.’ Koç, şöyle devam etti: "Allah herkese bir el vermiştir, kağıt oyununda olduğu gibi, her ülke o eli iyi oynamak mecburiyetindedir. Biz elimizi şimdiye kadar pek iyi oynayamadık, büyük fırsatlar kaçırdık. Bundan sonra elimizi iyi oynayabilirsek dünyada bir yerimiz olur. Yoksa gelişmekte olan bir ülke olarak kalırız."

Zengin Ruslar çok iyi para harcıyor

RUSYA
’nın krizden çıkarak süratle kalkınıp ve zenginleştiğine işaret eden Rahmi Koç, "Orada da hukuki alt yapı yok, mafya var. Mafyanın arkasında da devletin olduğu söyleniyor. Yukos'un parçalanıp satılmasında da bunu gördük. Zengin Ruslar ise zenginliklerine göre tüm dünyaya yayılmış durumdalar ve çok iyi para harcıyorlar" dedi.

Kendi keyfim için dünya seyahatini yapıyorum

ARA
vererek dünya seyahati olmayacağı yönündeki eleştirilere ilişkin bir soru üzerine, bunu bir yarış ya da ralli için gerçekleştirmediğini, kendi keyfi için seyahat ettiğini belirten Rahmi Koç, şöyle konuştu: "Seyahate çıkmadan önce aralıklarla Türkiye'ye geleceğimi söylemiştim. Öyle de yapacağım. Bu defa gideceğim, mart sonuna doğru geleceğim."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!