Güncelleme Tarihi:
YILIN ilk büyük özelleştirme ihalesine hazırlanan İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) 2011’in ikinci çeyreğine kadar satışının tamamlanması hedefleniyor. 31 Mart’a kadar kapalı zarf usulü teklifleri toplayacak olan İDO’nun Genel Müdürü Ahmet Paksoy, şirkete ulusal ve uluslararası arenadan çok sayıda talip olduğunu belirterek, “İDO’nun fiyatını alıcıların hayal gücü belirleyecek. Çünkü denizin olduğu her yer dünyada İDO için bir pazar” dedi.
126 milyon TL kâr
İDO’nun dünyada her noktada proje üretebilecek bir know-how birikimine ve bunu yürütebilecek ekibe sahip bir şirket olduğunu kaydeden Paksoy, şunları söyledi: “Biz denizi bir fırsat yeri olarak gördük her zaman. Kısa zamanda çok agresif bir büyüme gerçkeleştirdik. Geçen yıl 7 milyon araç ve 101 milyonun üzerinde yolcu taşıyarak dünyada bu alanda faaliyet gösteren sayılı şirket arasında yer alıyoruz. 2010 yılı sonu için 390 milyon TL ciro ve 126 milyon TL de kâr öngörüyoruz.”
Fiyatı hayallere bağlı
Özelleştirmeye hazırlık sürecinde İDO’nun bünyesinde bulunan şehir hatları vapur işletmesini ayırdıklarını hatırlatan Paksoy, “Şehir Hatları Vapur işletmesinden ayrılmış olarak 2011 için ciro beklentimiz 370 milyon TL ve kâr beklentisi de 72 milyon TL” bilgisini verdi. İDO’nun özelleştirmede oluşacak fiyatı ile ilgili ise Paksoy, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu konuda bir fiyat söylemek zor. Tıpkı taliplerin kimler olduğu konusunda olduğu gibi fiyatı konusunda da ne söylersek spekülatif olur. Ancak şunu söyleyebiliriz, taliplilerin hayallerinin sınırı İDO’nun potansiyelini ortaya koyacak. İDO ile nereye gitmek istiyorlar, hangi pazara girmek istiyorlar, bunlar önemli. Dolayısıyla yatırımcının hayalleri fiyatı belirleyecek.”
Kurvaziyer ve Ro-Ro fırsatı
İDO’nun sahip olduğu mühendislik altyapısının şirketin denizcilik alanında farklı hizmetlere yönelmesine izin verdiğini kaydeden Paksoy, şöyle konuştu: “İDO yatırımcısına denizin hatta nehir taşımacılığı düşünüldüğünde suyun olduğu her yerde, ulusal ve uluslararası bir pazar sunuyor. Ancak İDO’nun bir diğer önemli özelliği de İDO ile kurvaziyer turizminden Ro-Ro taşımacılığına kadar çok farklı alanlarda da faaliyete başlanabilir. Bizim çalışmalarını yürüttüğümüz bir Ro-Ro taşımacılığı projemiz var. Yeni sahipleri istediği anda uygulamaya konabilir.”
Türkiye’nin büyük holdingleri dahil çok sayıda talibi var
DÜNYADA kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde en büyük denizcilik şirketlerinin yer aldığını kaydeden Ahmet Paksoy, şunları söyledi: “Bütün bu büyük şirketler İDO’yla ilgileniyor. Sadece bu bölgeden değil ilgi her yerden geliyor. Körfez bölgesindeki bazı şirketlerin ilgilerini biliyoruz. Türkiye’den büyük holdingler dahil bütün büyük denizcilik şirketleri İDO’yla ilgililer. Ancak bu noktada taliplerin kimliğini gizli tutmak gerekiyor.”
Yüzde 51 pay Türkler’in olacak
TÜRKİYE’deki olumlu ekonomik gelişmelerin İDO’nun özelleştirilmesi sürecine de olumlu katkı sağladığını söyleyen Ahmet Paksoy, “Dünyanın sayılı büyük fon şirketleri ilgi gösteriyor. Türkiye’de büyük potansiyele sahip bir şirkete yatırım yapmak istiyorlar. Talipler arasında bir konsorsiyum öne çıkıyor. Çünkü Kabotaj Kanunu gereği şirketin yüzde 51’nin Türk olması zorunluluğu var” dedi.
Sadece taşımacılık değil mühendislik şirketiyiz
“İDO sadece bir taşımacılık şirketi değil aynı zamanda bir mühendislik şirketidir” diyen Ahmet Paksoy, şimdi şehir hatları işletmesine devredilmiş olsa da deniz taksi projesinin dünyada örneği olmayan inovatif bir iş olduğunu söyledi. Şehir hatları için yeni yapılacak vapurları halk oylaması ile seçtiklerini kaydeden Paksoy, şöyle konuştu: “Harem Sirkeci arasında yeni arabalı vapur dizayn ettiklerini, yeni Haliç gemileri dizayn edip İstanbul’la buluşturduk. Yeni hatlar açtık, İstanbul-Bursa’yı yakınlaştırdık. 6-7 yılda 7 farklı proje ürettik. Deniz Taksi karadaki taksi mantığı ile geliştirilmiş ve dünyada bir örneği olmayan bir proje. Projeyi başından sonuna kadar tamamladık ve şehir hatlarına devrettik.”