Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Birliği (AB) ulaştırma bakanları AB Komisyonu’nu Türkiye ile kapsamlı havacılık anlaşmasına ilişkin müzakereleri başlatmakla yetkilendirdi. Ekonomik açıdan yüksek etki yaratacağı düşünülen bu anlaşma için Türkiye’nin yanı sıra Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile de müzakerelere başlanacak.
EN HIZLI PAZAR
Türkiye’yle AB düzeyinde bir anlaşma yapılmak istenmesinin en önemli nedenleri arasında Türkiye’nin havacılık alanında ana bölgesel aktörlerden biri olmasının yanı sıra Avrupa’daki en dinamik, en stratejik ve en hızlı büyüyen havacılık pazarlarından biri olarak görülmesi bulunuyor. AB düzeyinde yapılacak anlaşma mevcut ikili anlaşmaların yerine geçecek. Amacı yeni iş olanakları yaratmak, pazar erişimini iyileştirmek ve şeffaf pazar şartları altında adil rekabeti güvence altına almak olan anlaşma, güvenlik, hava trafiği idaresi, altyapı alanlarında en yüksek standartlara erişilmesinin yanı sıra tüketicinin ve çevrenin korunmasını da hedefliyor.
AB MÜKTESEBATI
Anlaşmanın bir başka hedefini de Türkiye’nin düzenlemelerinin AB havacılık müktesebatıyla uyumlu hale getirilmesi ve AB’ye katılım sürecinde tüm müktesebatın tam olarak uygulanmasını sağlamak oluşturuyor.AB Komisyonu’nun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Violeta Bulc, AB üyelerinin bazı ana ortaklarla havacılık ilişkilerinin bir üst kademeye taşınmasına destek verilmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, “Bu anlaşmalar sağlandığında tüm havacılık sektörüne yeni iş olanakları, yeni hatlar, yolcular için daha iyi fiyatlar sunulacak” dedi.
5 MİLYAR EURO
AB Komisyonu, Türkiye ile anlaşma devreye girdiğinde yaratacağı ekonomik etkinin de yüksek olacağı görüşünde. Komisyon’un hesaplarına göre artacak olan turizmle birlikte yıllık 5 milyar Euro düzeyinde bir kaynak oluşacak. Pazar açılmasının etkisiyle bilet fiyatlarında ortalama yüzde 50’lik düşüş yaşanması da AB’nin öngörüleri arasında. Anlaşmanın istihdama yönelik katkısının ise 48 bin yeni iş olacağı hesaplanıyor.
RUMLARDAN ŞARTLI ONAY
ANLAŞMANIN sağlanabilmesi için 28 Birlik ülkesinin tamamının onayı gerektiğinden AB ile Türkiye arasındaki en önemli sorunlardan birini Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) oluşturuyor. GKRY, Türkiye’ye yönelik çekinceleri bulunsa da Komisyon’un verdiği güvenceleri başlangıç noktası olarak yeterli bularak ve “gerekli eylemlerde bulunma hakkını saklı tuttuğunu” tek taraflı beyan ederek müzakerelere başlanmasına itiraz etmedi.