Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in başkanlığında ekonomi ve özelleştirme yetkililerinin yer alacağı heyet, bu akşam Dubai'ye gidiyor.
Şimşek'in katılacağı ve yarın Dubai'de başlayarak iki gün sürecek Körfez Yatırım Konferansında, Suudi Arabistan'ın kuracağı dev yatırım fonu, Türkiye'de geniş kapsamlı yatırımlara davet edilecek.
Yetkililer, başta Suudi Arabistan Yatırım Fonu olmak üzere, diğer büyük Körfez sermayesini, Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik önlemlerle, özellikle bu yıl yıl hız kazandıracak olan özelleştirme projeleri konusunda brifing vererek, bu projelere davette bulunacaklar.
Türkiye'nin, AB sürecinde, yapısal reformları gerçekleştiren ve enerji kaynaklarının Batıya taşınmasında “koridor” ülke olduğu konusunda vurgulamalarda bulunacak olan yetkililer, Türk şirketleri ile körfez ülke sermayesinin, bölgede ortak yatırımlar gerçekleştirebileceğine de vurgu yapacaklar.
TÜRKİYE'DEKİ YATIRIM İMKANLARI...Yetkililer, Suudi Arabistan'ın kuracağı dev fon ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'teki yatırım fonlarına, Türkiye'de, gayrimenkul, özelleştirme, turizm projeleriyle, banka satın alma birleşme konularında cazip yatırım imkanı bulunduğu konusunda bilgilendirecekler.
Bu arada körfez yatırım fonlarının, enerji, telekomünikasyon, perakende ve lojistik sektörlere yatırım ve iştirak açısından yakı baktıkları belirtiliyor.
Varlığa Dayalı Menkul Kıymet İhracı (Sukuk İcara) konusunun da cazip ortak yatırım imkanları arasında yer aldığı ifade ediliyor.
Yetkililer, daha önce yapılan hesaplamalara göre, Suudi Arabistan'ın kuracağı dev fon hariç,Türkiye'nin, körfez ülkelerinden yıllık en az 10 milyar
dolar sermaye çekebileceğini vurguluyorlar.
HER İKİ TARAFIN DA MENFAATLERİ VAR...Türkiye ile Suudi Arabistan ve diğer körfez sermayesinin, ortak yatırım imkanları konusunda karşılıklı menfaatlerinin bulunduğunun altını çizen yetkililer, özellikle Avrupa'daki yönetimlerin, körfez sermayesinin kendilerini baskı altına almasından çekindikleri için Türkiye'in de arasında olacağı girişimlere daha sıcak bakacağını, çünkü Türkiye'nin, şu andaki konjonktürde, Batıdan önemli destek gördüğünü vurguluyorlar.
ABD kaynaklı yüksek riskli tutsat krizinin, küresel likiditeyi ulumsuz etkilediğini hatırlatan yetkililer, Türkiye'nin, global likidite yetersizliğini, körfezdeki yatırım fonlarıyla karşılayabileceğini, bunun da Türkiye'nin menfaati olduğunu ifade ediyorlar.
DÜNYANIN EN BÜYÜK YATIRIM FONU...Suudi Arabistan, son yıllarda artış gösteren petrol gelirlerini korumak ve değer kaybeden ABD Dolarından zarar görmemek için, dev boyutlu bir fon kurmaya karar verdi.
Suudi Arabistan'ın kuracağı yeni fon, Orta doğu ve Asya'daki diğer kamu yatırım fonlarına rakip olacak. Son dönemde, kamu yatırım fonları batılı şirketlere yaptıkları yatırımlarla dikkat çekiyor.
Dünyanın en büyük petrol üreticisi Suudi Arabistan kuracağı yatırım fonu, büyüklük bakımından Abu Dabi'nin, 900 milyar doların altındaki fonunu geride bırakacağı ve alanında bir numara olacağı belirtiliyor.
Henüz büyüklüğü açıklanmamış olmakla birlikte, en az 900 milyar dolar ile başlayacak olan fon büyüklüğünün, bu yıl, 1 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Yeni Suudi fonu, son dönemde özellikle tutsat (mortgage) krizinden olumsuz etkilenen ABD'li finansal kurumlar başta olmak üzere çok sayıda şirketten
hisse satın alan Ortadoğu ve Asyalı fonların en büyük rakibi olacak.
TOPLAM BÜYÜKLÜKLERİ 2 TRİLYON DOLAR OLAN YEDİ FONBugün dünyada bu alanda toplam büyüklükleri 2 trilyon dolar olan yedi fon bulunuyor.
Söz konusu fonlar, Singapur'dan Temasek Holding ve Singapur Devleti Yatırım Şirketi, Birleşik Arap Emirlikleri'nden Abu Dhabi Yatırım İdaresi, Kuveyt'ten Kuveyt Yatırım İdaresi, Çin'den Çin Yatırım Şirketi, Rusya'dan Rusya Federasyonu Stabilizasyon Fonu ve Norveç'ten Norveç Devleti Emeklilik Fonu'ndan oluşuyor.
Yeni kurulacak fon, bugüne kadar yalnızca ülke içinde yatırım yapan Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonundan farklı bir yatırım politikası izleyecek.
Bugüne kadar ülkenin petrol gelirlerinin önemli bölümü Suudi Arabistan Merkez Bankasına (SAMA), kalanı da Kraliyet ailesi mensuplarının banka hesaplarına aktarılıyordu.
Kraliyet ailesi mensupları da, banka hesaplarındaki paralarla istedikleri yatırımları yapıyorlardı. SAMA ise daha muhafazakar bir yatırım politikası izliyor ve başta ABD Hazine bonoları olmak üzere bir miktar da güvenli olarak değerlendirdiği şirketlerden hisse senedi satın alıyordu.
Körfez ülkelerindeki kamuya ait diğer yatırım fonu şirketleri ise daha yüksek getiri peşinde koşuyor ve paralarını daha riskli yatırımlara kanalize ediyordu.
Başlangıç itibarıyla 900 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olması beklenen fonun başta yeni gelişmekte olan ülke piyasaları olmak üzere hemen her sektöre yatırım yapacağı belirtiliyor.
Birleşik Arap Emirliklerine bağlı Dubai Investment Authority (ADIA), halen kamuya ait yatırım fonları arasında en büyük fon olarak kabul ediliyor. Ancak Suudi Arabistan'ın kuracağı yatırım fonu, ADIA'yı da geçerek birinci sıraya oturacak.
1976 yılında kurulan fonun toplam büyüklüğü 875 milyar dolarlık seviyesinde bulunuyor. Bu yatırım fonu, 7,5 milyar dolar karşılığında mortgage krizi nedeniyle zor günler geçiren ABD'li finans devi Citigroup'un yüzde 4.9'unu alarak bankanın en büyük hissedarı haline geldi.
ADIA, dünyanın en güçlü yatırım şirketlerinden biri olarak bilinen Carlyle Group'un da yüzde 7,5'ini elinde bulunduruyor.
Yapılan açıklamalarda Suudi Arabistan tarafından kurulacak olan yeni fonun, mevcut devlet fonlarıyla kıyasıya rekabet içerisine gireceği belirtiliyor. Çünkü sektörün diğer güçlü fonlarından Singapur devlerine ait Tamasek, mortgage krizi nedeniyle büyük kayba uğrayan ABD'li Merrill Lynch'e ortak olmak için harekete geçti.