Güncelleme Tarihi:
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 200’e yakın büyükelçinin katılımı ile düzenlediği 4’üncü Büyükelçiler Konferansı’nda, “Büyükelçilerin en büyük destekçileri yurt dışında başarılı olan Türk işadamlarıdır” dedi. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilmek için ‘ekonomik coğrafyayı’ siyasi coğrafyadan daha hızlı büyütmek gerektiğini belirten Davutuoğlu, artık diplomasinin karakterinin değiştiğini ifade etti.
Ekonomik coğrafya büyümeli
Bu değişikliğe uyumlu olacak şekilde diplomatların da yöntemlerinin değişmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu: “Büyükelçiler olarak hepimizin bilmesi gereken ve TOBB gibi iş dünyamızın bütününü temsil eden kurumlarımızın stratejilerinde göz önüne alması gereken husus şu ki; bizim kültürel coğrafyamız, siyasi coğrafyamızdan daha geniştir. Ekonomik coğrafyamız da kültürel coğrafyamızdan daha geniştir. Dolayısıyla işadamlarımızın ekonomik kapasitelerinin artırılmasını, dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefinin bizim için gerçekleşebilir bir hedef olmasını istiyorsak bütün büyükelçiliklerimiz, temsilciliklerimiz bütün işadamlarımızın bu anlamda emrinde, hizmetinde olacaklar.”
Kıta ekonomileriyle yarış
Diplomatların da işadamı mantığı içinde o ülkenin ekonomilerini bir Türk işadamının bilmesi gerektiğinden daha fazla bilmeleri gerektiğini kaydeden Davutoğlu, şunları dile getirdi: “Böylece büyükelçilerimiz işadamlarımıza yönlendirmelerde bulunabilirler. Bizim bütün Afro-Avrasya’yı işadamlarımızın ayaklarına sermemiz gerekiyor. Ekonomik coğrafyada sınır tanımamamız gerekiyor. Çünkü yarıştığımız diğer 9 ekonominin tümü kıta ölçekli ekonomiler. Yani bir ulus devlet ölçeğinin çok ötesinde ekonomiler. Amerika, Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Kanada. Her biri Türkiye’nin 10 misli büyüklüğünde ülke. Peki biz o zaman ne yapacağız? 10 misli büyüklüğümüzde bir coğrafyayı işadamlarımızın önüne açacağız. Vizeleri bunun için kaldırıyoruz. Serbest ticaret anlaşmalarını bunun için yapıyoruz.”
Eskiden şüpheyle bakılırdı
20-30 yıl öncesine kadar büyükelçilerin işadamlarıyla temasa geçmelerinin bile şüphe uyandırdığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti: “Eski güç algısında devletlerin gücü, genellikle askeri, stratejik, siyasi gücün önde görüldüğü bir paradigma ile işleniyordu. Ama son kriz bile bu paradigmayı yerle bir etti. Eskiden her girdiği yerde büyük itibar gören bazı ülkelerin dışişleri bakanları, büyükelçileri şimdi hafif acıyan simalarla onlara bakılan büyükelçiler, diplomatlar veya dışişleri bakanları oldular.”
Eşitler ilişkisi olmalı
Ekonomi diplomasisi anlamında Türk işadamlarının geliştirmesi gereken stratejiler konusunda önerilerini de paylaşan Davutoğlu, Türkiye’nin geleneksel olarak iş yaptığı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, ABD gibi ülkelerle olan ticari ilişkilerin doğasını değiştirmesi gerektiğine dikkati çekti. Davutoğlu, “Onların bize makina ve teknoloji sattığı bizim de onlara işlenmiş mamul anlamında tarım, tekstil ağırlıklı sattığımız yapıyı daha da değiştirip, geleneksel ekonomik partnerlerimizle bağımlılık ilişkisini eşitler ilişkisine ve hatta daha sonra bizim teknoloji satacağımız bir ilişkiye getirmemiz lazım” dedi.
TOBB: Tempolu büyümek zorundayız
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, diplomasi mesleğinin özverili çalışmalar gerektiren kutsal bir iş olduğunu belirterek, “Çok önemli bir misyonunuz var. Sizler Türkiye’nin dışa bakan yüzlerisiniz. Dış dünya bizi sizlerle tanıyor” dedi. Türkiye’nin bir cazibe merkezi görünmesinde diplomatların rolünün çok önemli olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Türkiye iş dünyasının dışa açılmasını anlamak için Türkiye ekonomisinin dönüşüm süreci iyi kavranmalı. Türkiye son 30 yılda müthiş bir yol kat etti. Bu başarının arkasında ciddi bir emek var, birikim var, vizyon var. 2023 hedefimiz çok önemli, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek için mutlaka tempolu büyümek zorundayız.”