Bakan Bayraktar'dan Almanya örneği

Bakan Bayraktar, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği ile Trabzonlu İş Adamları ve Bürokratları Derneğinin, Çırçır Ormanı'ndaki lokalde düzenlediği "Emlakta Yeni Vizyon" paneline katıldı. Bayraktar, burada yaptığı konuşmada, geçmişte çok eleştirilmesine karşın "Arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı" modelinin Türkiye'de inşaat sektörü ufkunu açtığını söyledi.

İnşaat sektörünün hem insanlar hem de ülkeler için büyük öneme sahip olduğunu dile getiren Bayraktar, şöyle devam etti:

"Almanya'nın yüz ölçümü 400 bin kilometrekarenin altında, nüfusu 81-82 milyon. Ülke coğrafyasına öyle akıllı santralize etmiş ki... Bakıyorsunuz her tarafı bomboş, yeşillik. Şehirdeki imkanları köye taşımış, şehirlerin hayat kalitesini yeşille bezeyerek şehrin gürültüsünü, stresini azaltacak şekilde hayat alanları oluşturmuş. Bizim aradığımız bu. Evet kentsel dönüşüm olmalıdır ama esas lafzı bakımından, yeni vizyon ortaya konulmalıdır. 50 sene, 100 sene sonra tekrar bu binaları yıkmayalım. 'TOKİ binalar yaptı ama 30 sene 50 sene sonra bu binalar yıkılacak' lafı da bunun arkasından insanın aklına geliyor. Bu da doğrudur ama arkadaşlar, Türkiye'nin durumunu, bir röntgenine tarafsız gözle bakmamız lazım. Türkiye, bir sosyalist blok ülkesi hiç olmadı. Gelişmiş ülke konumunu da yakalayamadı. İki arada bir derede kaldı. Avrupa bizden 200-250 sene önce matbaayı buldu ve kullanmayı başladı ama bizde maalesef kullanımı geciktirildi. Buharlı makineyi kullanması da 150 sene önce. 19. Yüzyılın sonlarına geldiğimiz zaman Avrupa sanayileşmede çok ciddi hamle yapmış ve zenginleşmişti. Daha düzenli, programlı araştırmaya, geliştirmeye dayalı, bilimsel kaidelere dayalı şehirleşme modeli, yapılaşma modeli ve hayat tarzı getirmeyi başardı. Sosyalist ülkelerde de gayrimenkuller devletin olduğu için meydanlar, parklar, alanlar, yollar belli bir bilimsellik kriterleri içinde düzenli gitti. Bizim gibi ülkeler, Türkiye, İspanya, Brezilya, Meksika, Endonezya, Tayland, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerde şehirler temerküz şeklinde oluştu, çirkin oluştu."

"Zenginler fakirleri doyuracak"

Türkiye'de çarpık yapılaşmayla 10 yıldır ciddi bir mücadele verildiğini kaydeden Erdoğan Bayraktar, "Türkiye'de ana problem deprem olduğu kadar barınmaya ihtiyacı olan insanımızın evi yok. Türkiye'de son 10 yılda gelir grupları arasındaki mesafe nispeten, dünyaya göre daralmaya başladı. Dünyanın neresinde olursa olsun, fakir insanlar, garip insanlar, yoksul insanlar bu durumdan kurtulmadıkça dünya huzur bulamaz, bulması mümkün değil. Somali'de olursa olsun Myanmar'da da olsun, dünyanın neresinde olursa olsun... Bu fiziksel olarak da sosyolojik olarak da Allah indinde de böyledir. Niye İslam'da zekat müessesi var? Gerçek anlamda desantralize olacak, zenginler fakirleri doyuracak" diye konuştu.

Türkiye'de çarpık yapılaşma nedeniyle pek çok kentin çarpık yapılaştığını kaydeden Erdoğan Bayraktar, "Birim konut stoğumuz 20 milyona dayandı.Konut stoğumuzun yarısından fazlası plansız, ruhsatsız, ruhsata aykırı veya Marmara depreminden önce yapıldığı için yeterli kriterlere sahip değil" dedi.

Çarpık yapılaşmayla mücadelenin güç olduğunu kaydeden Bayraktar, "Dünyanın en zor işidir. Burada beraberiz, söyliyeyim zaten iyi bir şey olsaydı, bize ne TOKİ'yi verirlerdi ne Bakanlığı verirlerdi ne de KİPTAŞ'ı verirlerdi. KİPTAŞ'ta çalışırken söylüyordum. 'Burayı biraz parlatalım beni buradan dehleyeceksiniz. Ondan sonra buraya bir tane beyefendiyi getireceksiniz'... TOKİ'de de aynısını yaptık. Şimdi bakanlık, en zor bakanlık. Yoksa oturmuş bir bakanlık olsaydı, Çevre'yi bir taraftan, Bayındırlık şekil değiştirdi... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı oldu. Elhamdülillah" şeklinde espri yaptı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Türkiye'nin ve dünyanın geldiği konum itibariyle elzem bir noktaya geldiğini aktaran Bayraktar, bakanlıklarında, "heyecanlı, titiz, vatan, millet eksenli, çalışkan" bir yapı oluşturduklarını söyledi.

"Muhalefet bizi eskisi kadar eleştirmiyor"

Kentsel dönüşümün büyük önem taşıdığını aktaran Bayraktar, şöyle devam etti:

"TOKİ'deyken epey kentsel dönüşüm yaptık ama 'Bakanlık olursa daha üst çerçevede, gücü olan ve kanuna dayalı yapıyla beraber kentsel dönüşümü Türkiye'de harmanlayacağız' dedik. Başta deprem riski olan şehirlerden başlamak üzere tüm Türkiye'de salaş yapıları, kaçak yapıları nizama kavuşturacağız' dedik. Muhalefet 'Siz rantsal dönüşüm yaparsınız, kentsel dönüşüm yapmazsınız' diyordu. İnanmıyordu kimse buna ama şu anda Türkiye'nin 1 numaralı gündem maddesi oldu kentsel dönüşüm. Millet istiyor, talep ediyor. Halkta beklenti oluştu. Hem beklenti oluştu hem de bu işi kanıksadı. Biz diyorduk ki gönüllülük esasına, talebe dayalı, başarılı belediyelerle bu işi yürüteceğiz... Öyle yapıyoruz. Muhalefet de eskisi kadar bizi eleştirmiyor. Yine aşırı uçlar eleştiriyor da... Muhalefetin belediyeleri de çok güzel, başarılı kentsel dönüşüm yapıyorlar. Tabi ki biz onları da desteklemek zorundayız, destekleyeceğiz. Kentsel dönüşüm zordur, çok zordur, Türkiye için kaçınılmazdır, elzemdir. 1 senesi gitti, kaldı 19 sene ama bu 19 sene içinde 6.5 milyon, çok büyük rakam. 600 milyar dolar dönecek Türkiye'de. Türkiye'nin ekonomisi canlanacak, inşaat sektörü canlanacak, malzemeye kalite gelecek, teknik müşavirlik sistemi gelişecek.."

"TOKİ'de müteahhitleri batırdınız" şeklinde eleştirilere maruz kaldıklarını dile getiren Bayraktar, "Sözüm meclisten dışarı ancak kusura bakmayın, daha evvel şöyle bir zihniyet vardı: 'Devletten iş al korkma. Hak edişi alırsın, alamazsan fiyat farkı alırsın, fiyat farkı alamazsan süre uzatımı alırsın, süre uzatımı alamazsan tasfiye edersin, tasfiye edemezsen bırakırsın işi, mahkemeye gidersin, kazanırsın'. Bunu epey ölçüde kırdık. Müteahhitlerimiz gelişti. İnşaat sektörümüz derinlik kazandı. Yurt dışında şu anda müteahhitlerimiz bu sayede gidip güzel işler yapabiliyorlar. Antrenmanlandı bunlar. Bunu çok daha iyi geliştireceğiz" diye konuştu.

Akıllı evlerin bugün pahalı konutlar için yapıldığını, ancak bunun zamanla yaygınlaşacağını, yöresel mimariyi, tarihsel dokuyu ön plana çıkaran konutların olacağını kaydeden Bayraktar, "TOKİ'de bunları niye yapamadık? Biz 1 kuruş daha nasıl ucuza mal ederiz de fakir fukaraya 3 tane daha ev nasıl veririz, bunun hesabını yaptık" dedi.

- "Bizden mucit çıkmaz" sözü

Dünyada pek çok ülkenin ketnsel dönüşümde başarısız olduğunu dile getiren Bayraktar, "Bizden mucit çıkmaz" şeklindeki kamuoyunda tartışmaya neden olan sözlerine de değindi.

Bayraktar, "Demişim ki güya ben, 'Biz Müslüman ülkeyiz, bizden mucit çıkmaz' demişim. Çıkmaz olur mu? Bir sürü çıkmış. Çıkar da. Çıkacak da ama bizim konumumuz itibariyle dünyadaki Avrupa'nın hemen bahçesinde, (Avrupa Birliği, bizi almıyor, bahçesinde tutuyor, ipi içeride kendisi dışarıda, bahçeden de uzaklaştırmıyor) biz de ne yapacağız Güney Kore'nin yaptığı gibi ara teknik eleman... Ara teknik eleman derken üniversite mezunu, lisans seviyesinde bilgisayar bilen, lisan bilen, teknolojiyi iyi bilen, projeyi iyi uygulayan, kaliteyi yakalayan Güney Kore'nin yaptığı gibi yapacağız. Nasıl bundan 20 sene evvel Güney Kore ile aynı durumdaydık, bizden geriydi hatta, şimdi 35 bin dolara kişi başına gelirini çıkardı. Yoksa Açık Öğretim'den mezun et, üniversiteden mezun et, kalem efendisi yetiştir, uygulama bilmeyen... Bakıyorsunuz ABD'de mühendislerin hepsi, kafasına baret takıyor, çizmeyi giyiyor şantiyeye giriyor. Bizde 'Ben okudum' diyor. Köyde bize 'Oku adam ol da çalışmaktan kurtul' derlerdi. Kafamızda böyle bir intiba vardı. Halbuki çok okuyan, çok çalışacak. Bunları silmemiz lazım. Bu bakımdan Türkiye çok ciddi bir değişimi, gelişimi yakaladı. Bunu devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı."

Satılık konut ilanları için tıklayın