Güncelleme Tarihi:
GEÇTİĞİMİZ çarşamba günü yayınlanan Hürriyet’te bu köşe ‘ekstra’ ibaresiyle yer aldı. Cumartesi günleri yayınladığımız Vatandaşın Ekonomisi’ni acilen yayına almamızın önemli bir sebebi vardı: Emlak Vergileri...
Bu konuda çok sayıda e-posta almam üzerine konuyu incelemiş, ardından özetle şunları yazmıştım:
“Arazinizin, evinizin veya dükkânınızın değeri 4 yıl sonra yeniden belirlendi. Emlak vergisi her yıl, “yeniden değerleme oranın yarısı” kadar artıyor. Ancak emlak değeri 4 yılda bir belirleniyor ve emlak vergisi de bu ‘güncel değer’ üzerinden veriliyor. 2014-2015-2016 ve 2017 yılı emlak vergileri için baz teşkil eden emlak değerleri 2013 yılında belirlenmişti. Aradan dört yıl geçti. Şimdi 2018-2019-2020 ve 2021 yılı için az teşkil edecek emlak değerleri de Takdir Komisyonları tarafından belirlendi ve belediyelere teslim edildi. Yani herkesin, ister evi, ister arsası, ister dükkanı olsun bunların hepsinin değeri yeniden hesaplandı. 2018’de emlak verginizi buna göre vereceksiniz. Takdir Komisyonu’nun belirlediği yeni değerlere itirazınız varsa son günlere girmek üzereyiz, dava açmak için acele etmeniz şart.”
MUHTARLIK VE BELEDİYEYE
İyi de yeni emlak değerinizi nasıl öğreneceksiniz? Vatandaşın bir an önce muhtarlıklardan veya belediyelerden kendi caddesi veya sokağı yahut arsa- arazisi için belirlenen birim değerini öğrenmesi ve ‘fahiş artış’ görmesi durumunda 30 gün içerisinde vergi mahkemesine başvurması gerekiyor. 31 Temmuz’a kadar bu konuda girişimde bulunmanızda fayda var.”
Bu yazım üzerine okurlarımdan çok sayıda e-posta ve telefon aldım. Bana gelen soruların çoğunda son tarihin belirsiz olduğu ve itirazın nasıl yapılabileceğine ilişkin bilgi talepleri şeklindeydi.
Ben de araştırdım. İşin uzmanı hukukçularla görüştüm, mahkeme kararlarına içtihatlara daldım. Sonuçta kendimi büyük bir bilinmezlikler denizinde buldum. Aşağıda mahkeme kararları ışığında ulaştığım bilgileri madde madde yazdım ki aslında bu konudaki yasal düzenlemelerin ne kadar yetersiz ve belirsiz olduğu çok daha net anlaşılsın.
30 GÜN KRİTİK SÜRE
Özetlemem gerekirse mükellefe deniliyor ki bu değerlere 30 gün içinde itiraz edebilirsin. Peki ‘bu 30 gün ne zaman başlıyor’ diye elinizi attığınızda işin içinden bir türlü çıkamıyorsunuz. Çünkü Danıştay bunu ‘kesinleşmeden’ önce yapmanızı istemiş. ‘Bu kez vergi ne zaman kesinleşir’ diye artıştırıyorsunuz “Haydi geçmiş olsun...”
Neyse ki imdadıma hukukçu dostlarım yetişti. İşte verdikleri bilgiler ışığında sorduğum sorular ve aldığım cevaplar.
KESİNLEŞMİŞ DEĞER NEDİR?
Danıştay’ın bu kararlarına göre, kanun koyucunun amacı verginin tahakkuk ettirildiği yılın başından önce vergi değerinin kesinleşmesini sağlamak olup, zaten 213 sayılı Kanun’un mükerrer 49. maddesinde de “Kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilan edilir” hükmü yer alıyor.
Yani Belediyeler ve Muhtarlıklarda Ocak (Şubat) ayından Mayıs ayı sonuna kadar ilan edilen değerler kesinleşmiş değerlerdir.
BU DEĞERLER NE ZAMAN VE NASIL KESİNLEŞİR?
2017/1 Seri No’lu Emlak Vergisi Kanunu İç Genelgesi’nin Takdir Komisyonu Kararlarının Dava Konusu Olması Halinde Yapılacak İşlemler Başlıklı VIII Bölümü 1/a’ya göre : Takdir komisyonu kararları aleyhine 30 gün içinde vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmamış ise takdir edilen değerler kesinleşecektir.
Aynı genelge uyarınca, takdir komisyon kararlarının ilgili bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına, ilgili mahalle veya köy muhtarlıklarına tevdi en geç 30 Haziran 2017 tarihine kadar tevdi edilecektir. Böylece kararların tebliğ edileceği kurum ve kişiler bakımından dava açma tarihi de bu tebliğden başlayacak olup, son tarih 30 Temmuz 2017’dir.
PEKİ VATANDAŞ İÇİN DAVA AÇMA SÜRESİ NEREDEN BAŞLAYACAKTIR?
213 sayılı Kanun’un mükerrer 49. maddesinde arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararlarının, öteden beri dava açma ehliyeti bulunan odalara, belediyeler ile köy ve Mahalle muhtarlıklarına imza karşılığı verileceği belirtilmekte ise de emlak vergisi mükelleflerine ilan yoluyla tebliğ edileceği yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi ilgililere ne suretle tebliğ edileceği de düzenlenmemiş.
Bu durumda öğrenme tarihi esas alınacaktır.
Takdir komisyon kararlarının ilgili bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına, ilgili mahalle veya köy muhtarlıklarına tevdi en geç 30 Haziran 2017 tarihine kadar tevdi edileceği ve bundan önce öğrenme söz konusu olamayacağına göre, Genelge’de sayılan kurum ve kişiler gibi, vatandaşların da 30 Temmuz 2017 tarihine kadar dava açabilecekleri açıktır.
DAVA BAŞKA ZAMAN AÇILABİLİR Mİ?
Bundan başka, Danıştay kararlarına göre, 213 sayılı Kanun’un mükerrer 49. maddesinde mükellefe ilan yoluyla tebliğ edileceği yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi ilgililere ne suretle tebliğ edileceği de düzenlenmediği için, Genelge’de sayılan kurum ve kişilerden farklı olarak, bu takdir komisyonu kararlarının kesinleşmesinden önce idareye yapılan bir başvuru sonucu verilen cevaptan ya da herhangi bir şekilde öğrenildiği tarihten itibaren 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yer alan 30 günlük genel dava açma süresi içerisinde de dava açabilir. Danıştay, ilan edilen değerlerin kesinleşmiş değerler olduğunu vurguladığına göre, vatandaşların Belediyeler ve Muhtarlıklarda Ocak (Şubat) ayında ilan edilene kadar dava açabilmeleri gerekir.
DAVA KİME AÇILIR, NASIL AÇILIR?
Size vergi intikal ettirecek Belediye aleyhine vekalet vereceğiniz bir avukat aracılığı ile ya da kişisel olarak açabilirsiniz. Davayı bağlı bulunduğunuz belediyeyi dava edeceğiniz makam ise yine bağlı bulunduğunuz sınırlar içindeki vergi mahkemesi olacak.
DİLEKÇEYE NE YAZILIR?
Açtığınız davanın gerekçesine “213 sayılı Kanun’un mükerrer 49. maddesine göre Takdir Komisyonu tarafından belirlenen ve ..... adresindeki taşınmazımın metreke kare birim fiyatı gerçeği yansıtmamaktadır. Takdir Komisyonu’nun belirlediği birim fiyat yanlıştır (gerçeğinden fazladır). Birim fiyatın gerçek değerine düşürülmesini talep ederim” yazmanız yeterli olacaktır.
İPTAL KARARINDAN HERKES FAYDALANABİLİR Mİ?
Takdir komisyonu kararları düzenleyici işlem niteliğinde olduğundan, bir taşınmazın bulunduğu cadde ve sokaklar için takdir edilen asgari arsa metrekare birim değerlerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararı, mükelleflerden biri tarafından açılan dava sonucunda iptal veya kısmen iptal edilirse, bunun neticelerinden aynı Mahalle, cadde, sokak veya bölgede bulunan ve dava açmayan diğer tüm emlak vergisi mükellefleri de faydalanacaktır.
İşte o Danıştay kararları
BİRİNCİ KARAR
* 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377. maddesinde, mükellefler ve kendisine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri ; 378. maddesinde ise vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerektiği kurala bağlanmıştır.
* Buna göre, takdir komisyonu kararlarının genel düzenleyici işlem ; bu komisyon kararları üzerinden tahakkuk ettirilen verginin de uygulama işlemi niteliğinde olduğu, bu bağlamda dava açma süresinin, mükellef başka bir tarih olarak beyan etmedikçe vergi tarhına ilişkin yazının kendisine tebliği ile, tebliğ yapılmamışsa öğrenme tarihi ile başlayacağı ; mükellefin, verginin tarh ve duyurulmasından itibaren 30 günlük kanuni süre içerisinde dava açılabileceği düşünülebilir.
* Ancak bu konuda Danıştay, Kocaeli 2. Vergi Mahkemesi’nin bu yorumla verdiği kararını bozmuştur. (DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU, 10.2.2016 Tarih ve E. 2015/1033 - K. 2016/165 sayılı içtihat)
* Bu kararın gerekçesinde “... belediyelerce kesinleşen bu değerler esas alınarak tarh ve tahakkuk yapıldığından, mükelleflerin takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerlerinin kesinleşmesinden önce idareye yapılan başvuru sonucu verilen cevaptan ya da herhangi bir şekilde öğrenildiği tarihten itibaren 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yer alan 30 günlük genel dava açma süresi içerisinde söz konusu işlemin iptali istemiyle dava açmaları gerekmekte olup, sözü edilen değerlerin kesinleşmesinden sonra dava açma imkanı bulunmadığı, olayda ise tahakkuk tarihi esas alınmak suretiyle vergi değerinin kesinleşmesinden sonra asgari arsa metrekare birim değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının iptali istemi ile dava açıldığı görülmüş olup, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesinde yasal isabet bulunmadığı” belirtilmiştir.
İKİNCİ KARAR
* Aynı esaslar, T.C. DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU’nun, 23.1.22015 Tarih ve E. 2015/897 - K. 2015/1002 sayılı içtihadında da vurgulanmış olup, buna göre :
a) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49. maddesinin son fıkrasında, kesinleşen asgari ölçüde birim değerlerinin ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilan edileceğinin belirtilmiş olup, maddede yer alan “kesinleşme” tabiri, dava açılmayarak dava açma süresinin dolması ya da dava açılarak sonuçlanması anlamını taşıdığından ve Belediyelerce kesinleşen bu değerler esas alınarak tarh ve tahakkuk yapıldığından : Mükellefin, İdarenin kesinleşen bu değerleri esas alarak yaptığı tarhiyat üzerine 30 gün içerisinde açacağı dava, (takdir komisyon kararı ile belirlenen değerler kesinleşmiş olduğu için) dinlenmeyecektir.
b) Mükelleflerin, takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerlerinin kesinleşmesinden önce idareye yapılan başvuru sonucu verilen cevaptan ya da herhangi bir şekilde öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde dava açmaları gerekmektedir.