Emlak vergisi makbuzlarınızı saklıyor musunuz?

Güncelleme Tarihi:

Emlak vergisi makbuzlarınızı saklıyor musunuz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2006 10:23

Malumunuz olduğu üzere Mayıs ayını geride bıraktık ve emlak vergisinin en azından ilk taksitinin Mayıs ayının son günü itibariyle ödenmesi gerekiyordu.

Haberin Devamı

Verginizi; ister belediyelere ait tahsilat daireleri vasıtasıyla, ister posta çeki yoluyla ya da her ne şekilde öderseniz ödeyin, ödemelerinize ait makbuzlarınıza bir alacak senedi kadar önem vermeli ve bunları çok çok iyi muhafaza etmelisiniz. Neden mi? Çünkü, çok uzun yıllar sonra bile size bu vergiyi ödeyip ödemediğinizi sorabilirler.

Olayın çarpıcı boyutu, Emlak Vergisi Kanunu’nda yer alan bir düzenlemede yatıyor. Zira, bu kanunda öyle bir düzenleme yer alıyor ki, bu düzenleme uyarınca, yalnızca geçen yılın ya da önceki yılın değil, bundan on yıl, hatta on beş yıl öncesine ait dönemler için dahi İdare’nin bu soruyu size sorabilme hakkı bulunuyor. Dilerseniz konuyu biraz detaylandıralım.

ZAMANAŞIMI YOK

Emlak vergisinin mükellefi yani bu vergiyi ödeyecek olanlar; bina, arsa ya da arazinin malikleri, bir intifa hakkı bulunuyor ise söz konusu bina, arsa veya arazinin intifa hakkı sahipleridir. Şayet her ikisi de yok ise, bina ya da araziye malik gibi tasarruf edenler bu verginin mükellefi olurlar. Bir binaya paylı mülkiyet halinde malik olanlar, payları belirli olduğundan verginin ödenmesinden hisseleri oranında sorumlu bulunurlar. İştirak halinde mülkiyette ise hisseler belirli olmadığından, malikler verginin ödenmesinden müteselsilen sorumludurlar. Dolayısıyla, ister karada isterse su üzerinde olsun sabit inşaat kapsamına giren tüm binalar ile arsa ve arazi nedeniyle doğmakta olan emlak vergisini yukarıda belirttiğimiz mükellefler, bu vergi bakımından bağlı bulundukları belediyeye öderler.

Haberin Devamı

Gelelim, Emlak Vergisi Kanunu’nda bu mükellefler ve bu vergi için öngörülmüş zamanaşımı düzenlemesine. Emlak Vergisi Kanunu’nun 40. maddesine göre; beyan dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin beyan dışı bırakıldığının idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlıyor. Bunun anlamı ise zamanaşımı süresinin pratikte hiçbir zaman işlemeyecek olmasıdır. Çünkü uygulamada, bina ya da arazi nedeniyle ödenmesi gereken emlak vergisinin beyan dışı kaldığının İdare tarafından öğrenildiği tarihin tespit edilmesi ve bunun da ispatı, takdir edersiniz ki, kolay değildir.

Haberin Devamı

Bu durumda, yukarıda belirttiğimiz şekilde emlak vergisinin mükellefi konumunda bulunanların, ödedikleri emlak vergilerine ilişkin tahsilat makbuzlarını ya da varsa posta çeklerini ölesiye saklamaları ve bir gün bu vergi nasıl olsa zamanaşımına uğrar diye vergiyi ödememe yoluna gitmekten kaçınmaları gerekecektir.

EVLADİYELİK VERGİ

Hatta daha da ileri giderek, “emlak vergisi ödeme belgelerinizi evlatlarınıza da bırakmanızı tavsiye ederim”, diyorum. Zira, ola ki bir gün size ya da siz öldükten sonra eşinize veya çocuklarınıza “şu dönem emlak vergisi borcunuzu ödeyin ” şeklinde ilgili Belediye’den bir uyarı gelebilir.

Uzun lafın kısası, emlak vergisi açısından yükümlülüğünüz yalnızca vergiyi ödemekle sınırlı kalmıyor, bu vergiyi ödediğinizi ispatla da mükellefsiniz ve bu mükellefiyetin süresi de yok, yani bir ömür boyu belge saklayacak ve ola ki istenirse ibraz edeceksiniz.

Haberin Devamı

Tabi tüm bunları yapabilmeniz için müthiş bir arşiv alışkanlığınızın olması gerekiyor. Sanırım, arşiv alışkanlığı, belge saklama, dosyalama konularında eski kuşaklar daha bir iyiler, bizlerden daha bir farklılar. Örneğin rahmetli babam. Gerçekten de, rahmetli babamın, bugün hala bir anı olarak sakladığım, ama O’nun hayattayken büyük bir özenle ve belki de askerlik mesleğinin vermiş olduğu disiplinle muhafaza ettiği, her birinin de ayrı bir işlevi bulunan dosyaları vardı. Bir dosyada apartman aidat makbuzları, birinde banka dekontları, bir diğerinde elektrik-su faturaları ve ödeme makbuzları. Hatta ve hatta ilkokul, ortaokul, lise karnelerimiz, aldığımız takdirnameler de ayrı bir dosyada saklanırdı. Ve bu müthiş arşiv ve takdire şayan düzenlilik, çeşitli zamanlarda içerik itibariyle bizleri rahatsız edebilecek bir çok konunun, ispat edilmek suretiyle ve kısa sürede kapanmasında önemli roller oynamıştır. Kendisini bu vesileyle bir kez daha saygıyla, rahmetle ve minnetle anmak istiyorum.

Haberin Devamı

Burada, arşiv konusunun emlak vergisi ile ilgili boyutuna değinmiş bulunduk. Bu konu, ticari hayat içerisinde de önemli bir role sahip bulunuyor. Düzenli bir arşivi bulunmayan şirketler, kapılarının postacı tarafından ikinci kez çalınabileceği gerçeğini unutmamalıdırlar. Hatta öyle ki, postacının çaldığı zilin sesinin tarafınızca duyulmaması bile içinden çıkılmaz ve mantığınızın alamayacağı ancak yasal olan bazı sonuçları beraberinde getirebilmektedir. Dilerseniz konunun bu boyutlarına da ilerleyen haftalarda değinelim.

Not: 31.05.2006 tarihli Referans Gazetesinde yayımlanmıştır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!