Güncelleme Tarihi:
EMEKLİLİK fonları son 12 yılda yatırımcıya enflasyonun üzerinde getiri sağladı, reel getiri yüzde 89 oldu. 2016’da ekonomide yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen emeklilik fonları yüzde 11 getiri sağladı. Bağımsız fon derecelendirme kuruluşu Ludens İleri Finansal Hizmetler’in, emeklilik fonlarının performansına yönelik yaptığı araştırmanın sonuçları açıklandı. Buna göre, 2005’in Mart ayından 2017’nin Mart ayına kadarki 12 yıllık dönemde, Bireysel Emeklilik Sisteminden (BES) çıkmayıp, birikime devan eden katılımcılar, birikimlerine TÜFE’nin yüzde 89 puan üzerinde getiri sağladı. 2016 yılında ise emeklilik fonları, yatırımcısına yüzde 11’ye yakın getiri sağlarken, enflasyonla mukayese edildiğinde reel getiri yüzde 2.4 oldu. Geçen yıl karşılaştırma ölçütüne göre (Portföy getirisinin kıyaslanmasını sağlamak amacıyla belirlenen, ölçülebilir bir yatırım endeksinin veya bir yatırım ürününün performans dönemi sonu itibarıyla getirisi) en farklı getiriyi yüzde 4.4 ile hisse senedi fonları, yüzde 2.7 ile de karma ve esnek fonlar sağladı.
12 YILLIK GETİRİ % 333
İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, BES’in yürürlüğe girdiği tarihten bu yana fonların performansının enflasyonun oldukça üzerinde bir getiri sağladığını vurgulayarak, “2004-2016 döneminde fonların ortalama birikimli getirisi yüzde 332.9 olarak gerçekleşirken, tüketici enflasyonu yüzde 181 olarak gerçekleşti. İncelenen 13 yılın 9’unda EYF’lerin ortalama yıllık getirisi, yıllık enflasyon rakamının üzerinde olurken, 4 yılda EYF’lerin ortalama yıllık getirisi enflasyon rakamının altında kaldı” dedi.
ENFLASYONUN ÜZERİNDE KAZANDIRDI
Ludens, emeklilik fonlarının son 3 yıllık performansını da inceledi. 2014’ün Mart ayı ile 2017’nin Mart ayı arasındaki getiri ise enflasyonun 7.6 puan üzerinde oldu. Ludens, değerlendirmeler çerçevesinde yaptığı açıklamada, emeklilik fonlarının uzun ve orta vadede katılımcısına enflasyonun üzerinde kazandırdığına değinerek, BES’in yapısı gereği uzun vadeli bakış açısı gerektirdiği belirtildi.
2017’DE FONLARIN PERFORMANSI NASIL OLACAK?
İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, 2017’de, emeklilik fonlarının performansı hakkında da şunları söyledi: “2017 yılında finansal piyasaların performansını belirleyici unsurlar olarak yurtdışında, ABD Merkez Bankası’nın faiz kararları ve ABD Başkanı Donald Trump’un seçim döneminde vaat ettiği kamu harcamalarının seyri ile ilgili gelişmeler, yurt içinde ise Merkez Bankası’nın para politikası kararları, enflasyon ve büyümenin seyri ön planda olmaya devam edecektir. Öte yandan, Türkiye’nin çift haneye yükselen enflasyon rakamının yılın geriye kalanında kademeli olarak gerileyerek tek haneli seviyeye düşmesi beklenmektedir. Bu bağlamda tahvil faizlerinin mevcut seviyelerine yakın oranlardan yılı tamamlayacağı tahmin edilmektedir. Borsa İstanbul’da ise yılbaşından bu yana yaşanan yükselişlerin neticesinde yukarı yönlü potansiyelin sınırlandığı düşünülmektedir. Global risk iştahı ve yurt içi enflasyon ile büyüme tahminlerindeki radikal değişikliklerin finansal piyasaları etkilemesi ise muhtemel görünmektedir.”
FON YÖNETİM ŞİRKETLERİ BAŞARISINI İSPATLADI
Ak Portföy Genel Müdürü Dr. Alp Keler, emeklilik fonlarının uzun dönemli performanslarına bakıldığında, rakamların Türkiye’deki fon yönetim şirketlerinin uluslararası standartlara göre iyi portföy yönetimi yaptığını gösterdiğini belirterek, şunları söyledi: “Bu nedenle sistemde getirileri artırmak için, emeklilik planlarındaki fon dağılımına odaklanan çözümlere yönelmemiz gerekiyor. Sektörde performans konusunda bilimsel, bağımsız kurumlar bulunmakta. Bu kurumların çalışmalarına önem verilmeli. Portföy yönetiminin ruhunda performans yer alıyor. Performansı ön planda tutmadan yapılan düzenlemeler, uzun dönemde BES fonlarına fayda sağlamayacaktır. BES’in sunduğu temel avantajlardan birisi de, yatırımların profesyonel yöntemlerle değerlendirilmesidir. BES yatırımlarında doğru seçimler yapmak, elde edilecek getiride etkili olacak temel faktörlerden biridir.”
BES’TE 5 ALTIN KURAL
Uzun vadeli bakış açısına sahip olun
BES, uzun vadeli ve sistematik yatırımlar üzerine kurulmuştur. Varlık sınıflarının potansiyel getirileri farklılaşabildiğinden, kısa vadede görece daha riskli kabul edilen varlık sınıfları, uzun vadeli yatırımlar için uygun yatırım tercihleri olabilir. Bu sebeple 5 yıl ve üzeri bir bakış açısında, yatırımcı profilinize de paralel olarak planınızda, hisse senetleri gibi, potansiyel getirisi yüksek varlık sınıflarının oranını bir miktar artırmak uygun bir yaklaşım olabilir.
Geçmişe değil geleceğe odaklanın
Varlık sınıflarını ve enstrümanları değerlendirirken orta-uzun dönem piyasa koşulları ve bu ortamdaki getiri potansiyelleri göz önünde bulundurulmalı, önceki dönemde yüksek getiri sağlayan ürünlerden her zaman aynı performans beklenmemelidir. Belirli dönemlerde yatırım temaları ve öne çıkan enstrümanlar farklı olabileceğinden, varlık sınıfları ve yeni yatırım ürünleri iyi tanınmalı, olası piyasa hareketlerindeki tepkileri göz önünde bulundurularak yatırım yapılmalıdır.
Yatırımcı profilinizi belirleyin
BES’teki yatırımlarınızı kişisel yatırım evreninize uygun şekilde değerlendirmeniz gerekir. Yatırımcının risk profili, planlanan yatırım vadesi, yaşı ve finansal farkındalığı yatırım evrenini oluşturan temel faktörlerdir. Yatırım hedefiniz potansiyel getiriyi artırmak olmakla birlikte, farklı yatırım ve risk tercihleri, alternatif yatırım stratejileri gerektirir.
Çeşitlendirin
BES planlarınızda bulunan yatırım enstrümanlarını çeşitlendirmek, potansiyel getirinizi artırmak için önemli bir stratejidir. Bir yatırım ürününün, tüm beklentilerinizi karşılaması mümkün olmadığından, portföyünüzde farklı enstrümanlara yer vermek modern portföy yaklaşımının temel kurallarından biridir. Örneğin, piyasalarda güvenli limanlara talep arttığında altın ve döviz cinsi enstrümanlar öne çıkarken tahvil ve hisse senetleri zayıflayabilmektedir.
Yoğunlaşmaktan kaçının
BES portföyünüzde yer verdiğiniz yatırım ürünlerinin birbirinden farklı varlık sınıflarından oluşması riskleri sınırlamayı sağlayan en önemli faktörlerden biridir. BES planınızda, birikiminizin büyük bir kısmının tek varlık sınıfında yoğunlaşması, söz konusu enstrümanlarda dalgalanma yaratacak olası piyasa şartlarının yatırımınızı olumsuz etkilemesine sebep olabilir.