Güncelleme Tarihi:
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de emeklilerin yarısından fazlası emeklilik döneminde geçinmek için çalışmaya ihtiyacı olduğunu söylüyor. Yüzde 30’u çalışmaya devam ederken, yüzde 12’si iş arıyor, çalışmayan emekliliklerin bir kısmı da çocuklarından destek alıyor. 10 ilde, 55 yaş üstü, 843 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de emekliler ortalama aylık 1.300 liraya yakın gelirle geçiniyor, ancak 2.100 liraya yakın gelire ihtiyaç duyuyor.
Sonuçların açıklandığı toplantıda Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, araştırmanın 55 yaş üzeri nüfusun çalışma ve sosyal güvenlik durumlarını, harcama ve tasarruf davranışlarını, ileri yaş ve emeklilik dönemlerine ilişkin ekonomik hazırlık ve beklentileriyle kendileri ve Türkiye’yle ilgili ekonomik değerlendirmelerini incelemek amacıyla yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Genel olarak 55 yaş üstündekilerin ve özel olarak da emeklilerin gelir durumunun rahatça geçinebilecekleri düzeyde olmadığı görülmektedir. Emeklilerin bir bölümü emekli olduktan sonra da çalışmaya devam etmekte, diğer bir bölümü de iş aramaktadır. Yetişkin çocuklar ve ebeveynlerin aynı evde yaşamayı sürdürerek, kaynaklarını birleştirme stratejisini tercih ettiği görülmektedir. Günümüz işsizlik oranlarının yüzde 18’in üzerine çıktığı ve gençler arasındaki işsizliğin daha da yüksek rakamlara ulaştığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, yakın zamanda ekonomik bir iyileşme olmadığı takdirde bu stratejinin daha da önem kazanması beklenebilir. Emekli harcamalarının büyük bölümünü temel gereksinimler oluşturmaktadır. Eğlence, seyahat gibi aslında emeklilikte yapılacağı varsayılan faaliyetlere son derece az bir kaynak ayrılabilmektedir. Bu duruma rağmen, emeklilerin ideal gelir olarak düşündükleri miktarın çok büyük olmadığı söylenebilir.”
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Dr. Bülent Eriş ise Boğaziçi Üniversitesi ve TNS PİAR’ın işbirliğinde gerçekleştirilen araştırmayla amaçlarının yaşlılık dönemine ilişkin bir geçim endeksi oluşturulmasına katkı sağlamak, elde edilen kapsamlı verilerin değerini periyodik olarak tekrarlayarak artırmak olduğunu söyledi ve araştırmayla ilgili şu bilgileri verdi:
Sosyal güvence...
55 yaş üstündeki erkeklerin yüzde 8,5’i, kadınların ise yüzde 61’i sigortalı değildir. Bu kadınların büyük bölümü eşleri ya da babaları dolayısıyla sosyal güvenlik haklarından yararlanabilmektedir. Doğrudan ya da dolaylı olarak sosyal güvencesi olmayan kadınların oranı yüzde 12’dir.
Çalışma hayatı emekli olunca bitmiyor...
Emekli olanların yarısından fazlası, emeklilikte geçinebilmek için çalışmaya ihtiyacı olduğunu söylüyor. Yüzde 30’u emekli olduktan sonra çalışmaya devam ediyor, yüzde 12’si ise iş arıyor. Emekli olduktan sonra çalışan ve çalışmayan kişiler arasında iki önemli fark göze çarpmaktadır. Çalışmayan emekliler arasında çocuklarından destek alanların sayısı çalışan emeklilere göre daha fazladır. Dolayısıyla bu gruptaki emeklilerin çalışmaması gereksinimleri olmamasından çok, gereksinimlerini başka kaynaklardan karşılamalarında yatmaktadır.
Çalışmaya erken başlıyor, geç bırakıyorlar…
Görüşülen kişilerin 5’te 1’i çalışma hayatına 16 yaşından önce başladığını belirtiyor. Emekli olmak için ortalama 31 yıl sigorta primi ödeyerek çalıştıkları görülüyor. Erkekler 68, kadınlar 66 yaşında aktif çalışma hayatından tamamen ayrılmayı planlamaktadır. İdeal emeklilik yaşının kadınlar için 51, erkekler için ise 58 olduğunu düşünmektedirler.
Emeklilerin aylık geliri ve rahat geçinebilmeleri için istedikleri gelir...
Emeklilerin aylık ortalama hane geliri 1.290 TL’dir. Aylık ortalama hane gelir A ve B SES gruplarında 2.400 TL, C1’de 1.350 TL ve C21’de 1.150 TL’dir. Aylık gelir için en önemli paya sahip gelir kalemleri, “kendi emekli maaşı”, “eşin emekli maaşı”, “çalışılan işten elde edilen maaş”, “çocuklarından gelen destek” ve “kira geliri”dir. Emekliler rahat geçinebilmek için ayda 2.054 TL’ye ihtiyaç duymaktadır. Rahat geçinmek için A, B ve C1 SES grubunda istenen ortalama aylık gelir 2.669 TL iken C2’de 1.885 TL’dir.
Harcamalar temel ihtiyaç malzemelerine…
Emeklilerin aylık harcamalarının büyük bölümünü gıda, ısınma, elektrik, su gibi temel ihtiyaçlar oluşturmaktadır. Emeklilerin sadece yüzde 18’i tatil, yüzde 9’u da sinema, tiyatro gibi etkinlikler için harcama yapabilmektedir. Emeklilerin yüzde 28’inin borç/kredi ödemesi vardır. 55 yaş üstü kişilerce yapılan aylık ortalama harcama tutarı, 100 TL'si çocuklar tarafından yapılmak üzere, toplam yaklaşık 1.200 TL’dir.
İleri yaşlılık döneminde geçim zor olacak...
Görüşülen kişilerin üçte ikisi (% 66) ileri yaşlılık döneminde elde ettikleri gelirin rahatça geçinebilmeleri için yeterli olmayacağını düşünüyor.
Yatırım: Başlarını sokacak bir ev...
En çok tercih edilen yatırım biçimi “ev almak”tır. Görüşülen kişilerin yüzde 82’si ev sahibidir. Yüzde 58’i tasarruf yapmaya 25-35 yaş arasında başlamıştır. Tasarruflarını yönlendirirken ağırlıklı olarak eş, akraba ve arkadaşlarına danışmışlardır.
Tasarruf yapamıyorlar...
Görüşülen kişilerin yüzde 90’ı şu andaki gelirleri ile herhangi bir tasarruf yapamadığını ifade etmiştir.
Genel ekonomik durum...
55 yaş üstündekiler geleceğe karamsar bakıyor: Yüzde 70’i bir sonraki yılın ekonomik açıdan daha kötü olacağını düşünüyor. Aynı şekilde gelecek kuşakların ekonomik durumuna ilişkin de oldukça karamsar beklentiler içindeler. Ekonomik açıdan, kendilerinin ebeveynlerinden daha kötü durumda olduğunu, ancak çocuklarının kendilerinden daha da kötü durumda olacağını düşünüyorlar. Çocuklarının kuşağının kendilerinden “daha kötü” ya da “çok daha kötü” olacağını düşünenlerin oranı yüzde 54’tür.
Yarısı hayatından memnun...
55 yaş üstü kişilerin yarısı hayatından memnun; memnun olmayanların oranı yüzde 25, geri kalanlar ise kararsız. Memnuniyetlerinin en önemli sebepleri: “Sağlıklarının yerinde olması”, “aile ilişkilerinin iyi olması” ve “maddi güvencelerinin olması”. Memnun olmayanların üçte ikisinin temel sıkıntısı ise maddi durum yetersizliğidir.
Araştırma kimleri kapsıyor?
55 yaş ve üstündeki 843 kişi ile yüz yüze anket tekniği kullanılarak gerçekleştirilen araştırma İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Denizli, Adana, Konya, Samsun, Erzurum ve Gaziantep’ten oluşan 10 ilde gerçekleştirildi. Yüzde 54.3’ü erkek, yüzde 45.7’si kadın olan araştırmaya katılanlar, A, B, C1 ve C2 sosyoekonomik statüdeki kişilerden oluştu. Araştırmaya katılanların yüzde 99’u evli, yüzde 98’i çocuk sahibiydi.