Emekli baba parasıyla Alma Ata'ya girdi, 100 milyon doları yakaladı

Güncelleme Tarihi:

Emekli baba parasıyla Alma Ataya girdi, 100 milyon doları yakaladı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2004 01:40

Banka emeklisi babasının 10 bin dolarlık emeklilik ikramiyesini alarak Kazakistan'a iş kurmaya giden Osmaniyeli İsmail Kavuncu'nun ortağı Zeki Pilge ile birlikte başladığı ticaretten 100 milyon dolar cirolu Turkuaz doğdu. Turkuaz Orta Asya’da 3 ülkede örgütlendi ve sanayi yatırımı da yaptı.

OSMANİYELİ, Özbek asıllı İsmail Kavuncu, 1992'de banka emeklisi babasının emeklilik ikramiyesinden aldığı 10 bin dolarla, ortağı Zeki Pilge'yle ortak oldu ve Türkiye-Kazakistan arasında ticaret hattı kurdu. Kavuncu ve Pilge'ye duyulan güven birçok Kazak tüccarın 1990'lı yıllardaki ticaretini ikilinin şirketine kaydırdı. Ortakların dönüşümlü başkanlık yaptıkları Turkuaz hızla büyüdü ve Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan'da toptan dağıtım ağı kurdu, sanayi yatırımı yaptı. Turkuaz'ın 2004 cirosu 100 milyon dolara yaklaştı. Son olarak Türkiye'de Aytuğ Çorapları'nı satın alan ve ABD'li Wal Mart’a çorap ihracatına başlayan İsmail Kavuncu, Dünya Genç Girişimciler yarışmasında da büyük ödül aldı. Kavuncu şöyle başlıyor:

"Dedem Sovyet ihtilali sırasında 1917'te Özbekistan'dan Türkiye'ye gelmiş, Osmaniye'ye yerleşmiş. Kardeşleri ve babası orada kalmış. Ailemdeki büyükler hep bir gün ata yurduna gitme hayali kurardı. Dedem bu hasretle oraları göremeden öldü. Ben Ziraat Mühendisi olarak üniversiteyi bitirdim. Ortağım Zeki Pilge de dortur olarak. İkimiz çocukluk arkadaşıyız ve üniversiteye kadar aynı sınıflarda okuduk."

İLK İŞ OTO KİRALAMA

1986'da üniversiteyi bitirdiğinde İstanbul'da bir oto kiralama şirketinde çalışmaya başladığını söyleyen İsmail Kavuncu, orada bu işi öğrenir ve ticarete heves ettiği için de Adana'da oto kiralama şirketi kurarak girişimciliğe adım atar. Kavuncu şöyle devam ediyor:

"Bu dönemde Sovyetler de çözülüyordu. Ziraat mühendisi olarak Mardin'e tayinim çıkmıştı ve babam bu yönde yürümemi istiyordu. Girişimci olmak istedim o da sağolsun 'memur ol' diye ısrar etmedi ve bana 2 otomobil parası (Şahin-Tofaş) verdi. Adana'da oto kiralama işine başladım. Bir ağabeyimiz de bana bir araba daha verdi. İnsanlar şaşırıyordu. 'ev kiralanır araba kiralanmaz' diyorlardı. Ancak 1.5 yıl sonra benim üç otomobil, 11 otomobil olmuştu. Çok iyi para kazanmaya başlamıştık."

ÖZBEKİSTAN'A GİDİŞ

Adana'da oto kiralama işiyle uğraşırken bir fırsat bulan İsmail Kavuncu, Orta Asya gezisine çıkar. Amacı akrabalarını bulmaktır. Ancak gidince başka bir şey daha görür. Bu coğrafyada ticareti kimse bilmiyor ve çok büyük iş fırsatları girişimcileri bekliyor. İsmail Kavuncu anlatıyor:

"1991, 16 Haziran'da Özbekistan'a gitmiştim. Atalarımızı bulduk, onları buraya getirdik, bizimkiler oraya gitti. Büyük bir kaynaşma oldu. Bu dönemde babam da emekli olmuştu ve emeklilik ikramiyesi almıştı. Ben 'baba bana emekli ikramiyenden 10 bin dolar ver, gidip oralarda iş kurayım' dedim. O da 'olur' dedi. Oto kiralama işini ona devrettim ve Alma Ata'yı merkez yapma kararı alarak işe koyuldum."

Ticaret köprüsü kurduk, güvenenleri yanıltmadık

İSMAİL
Kavuncu, önce İstanbul Laleli'de bir ofis açar. Amacı buradan mal alıp Kazakistan'a götürmektir. Kavuncu şöyle konuşuyor: "Kazakistan'da devlet özel sektörü kurmaya çalışıyordu. Bu insanlar da güvenilir şekilde ticaret yapabilecekleri işi bilen insanlar arıyordu. Mesela; bir gün baktım hesabımıza 180 bin dolar, bir başka gün 320 bin dolar para gelmiş. Biz paranın nereden geldiğini bile bilmiyoruz. Sonra paranın sahibi büromuza gelip; 'o parayı ben göndermiştim. Şu nitelikte mal bulup Kazakistan'a götürelim' diye kapımızı çaldı. Yani desen ki 'kardeşim ne parası sen kimsin' hukuken birşey tutturamaz. Ama biz öyle yapmadık."

Turkuaz'ın, Ortaasya'daki ticaret gücü bu bölgeye girmek isteyen uluslararası devlerin de ilgisini çeker ve Unilever de Turkuaz'ı seçer. Turkuaz da daha büyük ve örgütlü ticaret yapmaya başlar.

Kazak çiftçileri örgütleyip ayçiçek yağı fabrikası kurdu

TURKUAZ,
ticaretteki büyümenin ardından üretim yatırımı da düşünmeye başlar ve Rusya sınırına yakın bölgede ayçiçek yağı tesisi kurmaya karar verir. Ancak Kazakistan'da ayçiçek ekimi yoktur. Sonradan yatırım bölgesinde Sovyetler döneminde ayçiçeği tarımı yapıldığı söylenir. Kavuncu şöyle konuşuyor:

"Biz de çiftçilere 'Biz çekirdek kırma ünitesini ekleriz, siz ayçiçeği ekin' dedik. Hibrid tohum temin ettik, biraz da kredi. Böylece tam entegre bir tesis çıktı ortaya. Kazakistan Devlet Başkanı da bu porojeye 'en iyi yabancı yatırım ödülü' verdi. Bu yatırımımız 5 milyon dolarlıktı ama yıllık 30 milyon dolarlık iş hacmi yarattı. Projeye tamamlanmadan fabrikaya teklifler gelmeye başladı. Savola'ya fabrikanın yüzde 90'ını sattık."

İbrahim Bodur'a teknoloji ödülü

GEBZE
Yüksek Teknoloji Enstitüsü (GYTE) Türk sanayisinin duayenlerinden Kale Grubu Şirketleri Kurucu Murahhas Azası ve Yönetim Kurulları Başkanı İbrahim Bodur'a "Türk Sanayisine Teknoloji ve Kalite Kazandıran İşadamı" ödülü verdi. Enstitü senatosunun 2001 yılından bu yana verdiği ödül, ‘Teknolojik gelişmeleri destekleyen, yenilikleri işletmelerde uygulayan’ işletmelerin Yönetim Kurulu Başkanları’na veriliyor. GYTE Çayırova Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen törenle; ödülünü Rektör Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy'dan alan Bodur, ‘Bir ülke sanayileşmeden kalkınamaz. Ancak kendi teknolojimizi yaratmadan da gerçek sanayileşme olmaz. 53 yıllık sanayicilik hayatımda kurduğum fabrikalar teknolojilerinin yüzde 70’e yakınını kendileri üretiyor’ dedi. Prof. Büyükaksoy da İbrahim Bodur’a ödül verilmesine senatonun oybirliği ile karar verdiğini söyledi.

Buldan'da gelenek ünlülerle canlandı

BULDAN
Kaymakamlığı El Sanatları Merkezi (BELSAM)'ın "el tezgahlarıyla geleneksel dokumayı" canlandırma projesi başarılı oldu. Buldan Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Mehmet Gürsoy, "Şu an 10 tezgahla üretim yapılıyor. Biz öncü olunca ilçemizde yeniden 100 civarında bu tezgahlardan kuruldu ve üretime başladı" dedi. Ahşap el tezgahlarında tamamen el emeği ile üretim yapıldığını anlatan Gürsoy; ev tekstili ürünleri, şal, fular, başörtüsü gibi şeyler ürettiklerini belirtti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da müşterileri arasına katıldığını anlatan Gürsoy, bugüne kadar İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Bill Clinton, Amerikalı aktör Arnold Schwarzenegger, Milan’ın golcüsü Andrey Shevchenko ve Tatu Grubu'nun da BELSAM'ın ürünlerinden aldığını kaydetti.

Esnaf ve sanatkárdan Eurobirlik Dergisi

İSTANBUL
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB), Avrupa Birliği sürecinde üyelerini daha etkin bilgilendirmek ve tüm kuruluşlarla ileşitişimini daha da güçlendirmek için 'Eurobirlik Dergisi'ni yayınlamaya başladı. İSTESOB Başkanı Suat Yalkın, Eurobirlik Dergisi'ndeki takdim yazısında, "AB üyelik sürecinde belki de son virajı dönüyoruz. Türk toplumunun yüzyıllardır temel dinamiği ve en büyük bağlayıcı gücü olan esnaf ve sanatkar örgütleri olarak bizlere de önemli görev düşüyor" dedi. Eurobirlik Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmenliği'ni Aslı Didari üstlendi. Dergi her ay çıkacak ve esnaf ve sanatkarın sesi olacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!