Elmas'ın kalbi İstanbul'da atacak
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2011 11:19
İstanbul Altın Borsası (İAB) bünyesinde fiziki yapılanması tamamlanan, yönetmeliği 15 Mart 2011'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası, 4 Nisan Pazartesi günü faaliyete başlayacak.
Piyasa işleyiş kurallarının Borsa organlarınca belirlenmesiyle birlikte faaliyete geçecek olan Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası'nda, İAB'nin mevcut 85 üyesiyle birlikte kıymetli taş sektörünün önemli aktörleri de piyasa üyesi olarak işlem yapabilecek.
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, İAB bünyesinde elmas piyasasının örgütlenmesiyle Borsa tarafından sektörde geçerli olacak etik kuralların yerleştirilmesi yanında, sektörün bilgi ve birikim düzeyinin artırılmasının amaçlandığını, bu kapsamda süreç içinde uluslararası gemoloji enstitüleri ile ortaklaşa gerçekleştirilmiş eğitimlere devam edileceğini bildirdi.
Saraç, elmas sektörünün yapısı gereği az sayıda kişi ve kuruluş tarafından yönlendirilen oldukça kapalı bir yapı arz etmesinden dolayı Türkiye elmas sektörünün uluslararası elmas sektörüne entegrasyonunun önem taşıdığını, bu amaçla dünyadaki borsaların üyesi bulunduğunu üst kuruluş niteliğindeki Dünya Elmas Borsaları Federasyonu'na (WFDB) İAB'nin de üye olduğunu belirterek, WFDB'nin, dünya elmas ticaretinde geçerli uluslararası kuralları, kendine üye borsa, kulüp ve odaların uyma zorunluluğu olan etik kuralları belirleyen, bunun yanı sıra bilgilendirme ve belge yayınlama gibi görevleri bulunan bir kuruluş olduğunu anlattı.
Osman Saraç, şunları kaydetti:
“Türkiye'nin altın mücevheratında gösterdiği hamlenin benzerinin sektörle birebir ilişkili olan elmas ve kıymetli taş pazarında yaşanması, 1 milyar dolar olan ve yabancı kaynaklar tarafından 3 milyar dolar pazar potansiyeli gösterilen elmas pazarının dünyada sayılı merkezler arasına girmesi için bir fırsat yaratacaktır.
1980'li yıllardan itibaren ekonomideki yeniden yapılanma ve dışa açılma girişimleri sonucu altın ithal ve ihracatı yasal yollardan yapılmaya başlanmıştır. 1995 yılında Altın Borsası'nın kurulmasıyla ve altına KDV istisnası getirilmesiyle birlikte Türkiye ile dünya altın fiyatları arasında kiloda 1.000-1.500 dolar olan farkın ortadan kalkması, ticaretin kayıt altına alınması, İAB'de işlem gören altınlarda uluslararası standartların elde edilmesi, sektörün şeffaf yapıya kavuşması
sağlanmıştır. Maliyet avantajının ve rekabet şansının yakalanmasıyla sektörün ihracat imkanlarının artması ile dünyada altın takı üretimi ve ihracatında ilk üç ülke arasında girerek yıllık 1,5-2 milyar dolarlık ihracat imkanlarına kavuşmasını gerçekleşmiştir. 1980'li yıllarda 10 bin kişinin istihdam edildiği sektörde bugün 300 bin kişi istihdam edilmektedir.”
19 ALT SEKTÖR
Türkiye'de son yıllarda elmas mücevherat kültürünün ve kuyumculuk sektörünün ihracatının gelişmesi sonucu 2003 yılında 500 milyon dolar olarak tahmin edilen pırlantalı mücevherat pazarı verilerine göre bugün 1 milyar dolara ulaştığını, bu tutarın yüzde 35'inin iç pazar talebini, yüzde 65'inin ise ihracatı karşıladığını ifade eden Saraç, sektöre sağlanacak teşvikler, katkılar ve olanakların, GSMH'a katkı, üretilen katma değerde yükseliş ve istihdam artışı gibi olumlu gelişmeleri beraberinde getireceğini söyledi.
Osman Saraç, şöyle devam etti:
“Günümüzde bu bilinçle hareket eden firmaların rekabet şansını artırmak, kıymetli metallerde olduğu gibi kıymetli taşlarda da ham maddeye daha avantajlı koşullarda ulaşmalarını sağlamak açısından Borsamız bünyesinde açılan Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası bir zorunluluk haline gelmiştir. Mücevher sektörü en az 19 alt sektörü tetiklemekte ve sürekliliğini sağlamaktadır. Yapılacak düzenlemeler ile Borsa bünyesinde Borsa üyeleri ve piyasa üyelerinin faaliyet göstereceği Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası piyasaya kaliteli, güvenilir arzın artırılması ve altın piyasasına benzer bir şekilde bu piyasada işlem görecek sertifikalı elmasların vergi sorununun çözülmesiyle kayıt dışılık engellenebilecektir. Bunların sonucunda markalaşma, kurumsallaşma, haksız rekabetin giderilmesi, sektörün altın takının iki misli katma değer yaratması, yeni istihdam alanlarının ortaya çıkması, elmas dünya ticaretinde önemli merkezlerden biri olması hedeflenmektedir.”
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, İAB bünyesinde elmas piyasasının örgütlenmesiyle Borsa tarafından sektörde geçerli olacak etik kuralların yerleştirilmesi yanında, sektörün bilgi ve birikim düzeyinin artırılmasının amaçlandığını, bu kapsamda süreç içinde uluslararası gemoloji enstitüleri ile ortaklaşa gerçekleştirilmiş eğitimlere devam edileceğini bildirdi.
Saraç, elmas sektörünün yapısı gereği az sayıda kişi ve kuruluş tarafından yönlendirilen oldukça kapalı bir yapı arz etmesinden dolayı Türkiye elmas sektörünün uluslararası elmas sektörüne entegrasyonunun önem taşıdığını, bu amaçla dünyadaki borsaların üyesi bulunduğunu üst kuruluş niteliğindeki Dünya Elmas Borsaları Federasyonu'na (WFDB) İAB'nin de üye olduğunu belirterek, WFDB'nin, dünya elmas ticaretinde geçerli uluslararası kuralları, kendine üye borsa, kulüp ve odaların uyma zorunluluğu olan etik kuralları belirleyen, bunun yanı sıra bilgilendirme ve belge yayınlama gibi görevleri bulunan bir kuruluş olduğunu anlattı.
Osman Saraç, şunları kaydetti:
“Türkiye'nin altın mücevheratında gösterdiği hamlenin benzerinin sektörle birebir ilişkili olan elmas ve kıymetli taş pazarında yaşanması, 1 milyar dolar olan ve yabancı kaynaklar tarafından 3 milyar dolar pazar potansiyeli gösterilen elmas pazarının dünyada sayılı merkezler arasına girmesi için bir fırsat yaratacaktır.
1980'li yıllardan itibaren ekonomideki yeniden yapılanma ve dışa açılma girişimleri sonucu altın ithal ve ihracatı yasal yollardan yapılmaya başlanmıştır. 1995 yılında Altın Borsası'nın kurulmasıyla ve altına KDV istisnası getirilmesiyle birlikte Türkiye ile dünya altın fiyatları arasında kiloda 1.000-1.500 dolar olan farkın ortadan kalkması, ticaretin kayıt altına alınması, İAB'de işlem gören altınlarda uluslararası standartların elde edilmesi, sektörün şeffaf yapıya kavuşması
sağlanmıştır. Maliyet avantajının ve rekabet şansının yakalanmasıyla sektörün ihracat imkanlarının artması ile dünyada altın takı üretimi ve ihracatında ilk üç ülke arasında girerek yıllık 1,5-2 milyar dolarlık ihracat imkanlarına kavuşmasını gerçekleşmiştir. 1980'li yıllarda 10 bin kişinin istihdam edildiği sektörde bugün 300 bin kişi istihdam edilmektedir.”
19 ALT SEKTÖR
Türkiye'de son yıllarda elmas mücevherat kültürünün ve kuyumculuk sektörünün ihracatının gelişmesi sonucu 2003 yılında 500 milyon dolar olarak tahmin edilen pırlantalı mücevherat pazarı verilerine göre bugün 1 milyar dolara ulaştığını, bu tutarın yüzde 35'inin iç pazar talebini, yüzde 65'inin ise ihracatı karşıladığını ifade eden Saraç, sektöre sağlanacak teşvikler, katkılar ve olanakların, GSMH'a katkı, üretilen katma değerde yükseliş ve istihdam artışı gibi olumlu gelişmeleri beraberinde getireceğini söyledi.
Osman Saraç, şöyle devam etti:
“Günümüzde bu bilinçle hareket eden firmaların rekabet şansını artırmak, kıymetli metallerde olduğu gibi kıymetli taşlarda da ham maddeye daha avantajlı koşullarda ulaşmalarını sağlamak açısından Borsamız bünyesinde açılan Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası bir zorunluluk haline gelmiştir. Mücevher sektörü en az 19 alt sektörü tetiklemekte ve sürekliliğini sağlamaktadır. Yapılacak düzenlemeler ile Borsa bünyesinde Borsa üyeleri ve piyasa üyelerinin faaliyet göstereceği Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası piyasaya kaliteli, güvenilir arzın artırılması ve altın piyasasına benzer bir şekilde bu piyasada işlem görecek sertifikalı elmasların vergi sorununun çözülmesiyle kayıt dışılık engellenebilecektir. Bunların sonucunda markalaşma, kurumsallaşma, haksız rekabetin giderilmesi, sektörün altın takının iki misli katma değer yaratması, yeni istihdam alanlarının ortaya çıkması, elmas dünya ticaretinde önemli merkezlerden biri olması hedeflenmektedir.”